Global hedef pazarlardaki engeller

Süleyman Orakçıoğlu

Türkiye için ve firmalar açısından en önemli konuların başında gelen ihracata dayalı büyüme konusu gündemdeki yerini korurken , uluslararası alanda ülkelerin kendi iç pazarlarını ne şekilde korudukları dikkate alınmalıdır.

Markalarımız mevcut ve potansiyel pazarlara girerken çok yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. Türk markaları için cazip olacak tüm pazarlarda ciddi engellerle karşılaşıyoruz. örneğin Güney Afrika’da Damat&Tween olarak en bilinen marka olmamıza rağmen İtalyan markalarına gümrük vergisi uygulanmazken Türk menşeli ürünlere % 45’lere varan oranda vergi uygulandığı için rekabette avantajımızı kaybediyoruz.Diğer taraftan dev Rusya pazarında kendi mağazalarımıza gönderdiğimiz ürünlerimiz için % 40’ları bulan vergi ile karşılaşmamıza rağmen büyüyoruz.

Batı ile nükleer konusunda anlaşmaya varmasıyla uluslararası ticarete açılacak dev potansiyele sahip İran pazarında bile ürün satmak Türk markaları için % 70’lere varan gümrük vergileri nedeniyle hiç kolay değil. Sözkonusu vergi oranlarıyla yasal yollardan ürünü gönderip perakende piyasasında satmak konusunda rakip ülke ürünleri karşısında dezavantaja sahibiz

Dost ve kardeş ülke dediğimiz Arnavutluk piyasasına bile İtalyan ürünleri 0 gümrükle girerken biz % 30’lara varan gümrük vergisi ödüyoruz.

Tüm dünyanın hedefinde olan mega pazar çin’de dahi % 40’lara varan vergilerle karşılaşmamıza rağmen ve rekabetin en şiddetli olduğu pazara geçtiğimiz hafta holding olarak kendi markalarımızdan oluşan 5000 adetlik yükleme gerçekleştirdik.

Türk markaları, yüksek vergi oranları ile uğraşıyor

Avrupa Birliği ülkeleri ve diğer ülkeler bireysel olarak potansiyel ihracat pazarlarıyla karşılıklı serbest ticaret anlaşmaları ve benzerlerini yaparken, biz Türk markaları olarak yüksek vergi oranlarıyla uğraşmak zorunda kalıyoruz.

İhracatımızın ve markalarımızın pazar bilinirliğinde sürdürülebilirliği yakalayabilmesi için global markalar çıkarabilmemiz açısından sözkonusu gümrük duvarlarının kaldırılması gerekir. Bu olmuyorsa en azından bu ağır vergi yükünün hafifletilmesi için çok üst düzeyde çalışmalara hız verilmesi şart. özetle, tüm potansiyel pazar olarak görülen ülkelerle karşılıklı anlaşmalar yapılması önceliğimiz olmalıdır.

Moralleri artıracak bir haber olarak krizdeki Yunanistan’ın Girit adasındaki bir müşterimize kendi markamız ve koleksiyonumuz ile ürün satabilen bir grup olarak bunları dile getiriyor ve biran önce sonuç alınması için gereken gayretin gösterilmesini bekliyoruz.