Girişimci kimdir?

Dr. Mustafa Aydın

Bu yazımda sizlerle girişimciliğin anlamı, önemi, özellikle girişimci ruha sahip olmanın bir ülke için hayati

gerekliliğinden bahsetmek istiyorum. Girişimci, fikirlerini hayata geçirebilen kişidir. Girişimcilik için en temel 3 faktör; yetenek, cesaret ve bilgidir. Daha geniş kapsamda girişimci;

– Kendine güvenir, aynı zamandagüvenilen biri olmak zorundadır.

– Geri adım atmayı ve yeniden başlamayı bilir.

– Yaratıcıdır, cesaretlidir.

– Bireysel ve aynı zamanda da toplumsal bilince sahiptir.

– İyimser, sürükleyici ve güdüleyicidir.

– Başarıya odaklanmıştır.

– Fırsatlardan yararlanır.

– Yeniliklere açıktır.

– İşini sever, aşkla bağlıdır.

– Başarılı girişimciler; eski kuralları çağdaş yeniliklerle yorumlayan ve aksiyona geçiren,

– Teknolojik gelişim yollarını önceden kestiren, fayda ve prestij odaklı çalışan, tüketicinin gerçek beklentisini anlayan, tüketicinin bilinçaltını analiz eden kişidir.

– Girişimcilik ancak markalaşma ile asli başarıya ulaşır.

KALİTE VE GüVENİLİR OLMAK ŞART

Markalaşma bir kültürdür. Marka dediğimiz kavramın sadece bir ürün logosu ya da bir kutunun üzerindeki

amblemden ibaret olmadığını artık hepimiz biliyoruz. Marka deyip geçmeyin sakın… Yurtiçinde ya da yurtdışında marka olabilmiş, ürününü tanınmış ve güvenilir bir marka haline getirmiş irili ufaklı

tüm firmalar, kendilerinden kat kat fazla üretim hacmi ve istihdamı olan ama markalaşamamış firmalardan çok

daha yüksek kar marjları elde edip, sadece markaları üzerinden büyük bir artı değer yaratmış oluyorlar. Bu farkı yaratan şey ise, kalite ve güvenilirlik konularında kendini ispatlamış bir marka yaratabilmekte yatıyor.

Markalaşma kültürü, tüm kurumsal stratejilerinin bir bütün olarak ürüne odaklanması sonucu oluşur. Bu anlamda markalaşma kültürü, markalaşma stratejilerinin bir toplamıdır. Kalite, yönetim, pazarlama, finans, müşteri ilişkileri stratejileri bir bütün olarak bir markayı yaratır. Markalaşma ve bir marka kültürü yaratmak görüldüğü kadar kolay değildir. Gittikçe globalleşen pazarlarda markaolmak daha da zorlaşmaktadır.

BAKİR PAZARLARA YöNELMEK

GEREKİYOR

Artık markalar istemeseler de globalleşmek zorundadırlar. Her web sitesi olan marka, dünyanın her yerinden tüketicinin ilgi, beğeni ve eleştirisine açık hale gelmiştir. İstediği takdirde, ürünlerini dünyanın her yerine satması için önünde hiçbir engel yoktur. özetle, birbirimize ve bilgiye bağlı olduğumuz bu yeni dünyada her marka globaldir. Rekabet koşulları gereği pek çok marka, bir süre sonra rekabetin yoğun yaşanmadığı ve global markaların henüz girmediği daha bakir pazarlara da yönelmek zorundadır. Global pazarlarda markalar esnekliğe sahip olmak gerekir. örneğin Google’ın logosu lokal kültüre göre renkten renge, şekilde girer. Pepsi, Arjantin’de İspanyolca telaffuza daha uygun olduğunu öne sürerek adını “Pesci” olarak değiştirmiştir. Artık markalar asla taviz vermem, değiştirmem deme lüksüne sahip değildirler. Girişimci ruhlar markalaşmanın önemini bilirler. Verdikleri hizmet, sattıkları ürün, yarattıkları konsept bir marka olmadan başarılı olamayacaktır. Franchising markalaşmanın en üst noktasıdır. Markanızı en doğru şekilde dünya pazarına taşır. Kendi markasını yaratma yolundaki girişimci ruhlara büyük tecrübeli markalarla çalışma, tecrübe kazanma

şansı verir. Ben ülkemizin gençlerinden çok umutluyum. Hepinizin fikirleri, hayalleri ve hedefleri olduğunu biliyorum. Kendinizi geliştirin. Eğitim alın, devamlı okuyun, araştırın, takip edin, her zaman bilgiye aç olun, gelişime açık olun. Gençlere ve yatırımcılara sağlanan devlet desteklerini, KOBİ desteklerini takip edin, bunlardan faydalanın, çok ama çok çalışın. O zaman aklınıza koyduğunuz her şeyi yapabilirsiniz.

Biz size inanıyoruz. Biz sonuna kadar arkanızdayız.

Yeter ki siz isteyin…