“Bütün görkem başlamaya cüret edebilmektedir…”
Eugene Ware
Bundan binlerce yıl önce, ağaçlardan topladıkları meyveleri, diğerlerinin yontulmuş sivri taşlarla avladıkları hayvanların etleriyle takas edenlerin de, onlardan sonra gelen ve parayı bularak yeni alışveriş sistemi başlatan ve nihayet uygarlığın uzay gezisine çıkacak noktaya gelmesinde atılan adımların sahiplerinin içindeki
ruh hep aynıydı: Girişimcilik. İnsanlığın var oluşu kadar eski bu kavram, günümüzde her ne kadar ticari bir anlamlandırma yaşasa da aslında bütünüyle, sosyal, kültürel ve de siyasal adımları ihtiva ediyor.
Girişimlerin, girişimcilerin hayatımızdaki yerlerinin önemini anlamak için şöyle bir durup etrafımıza bakmak yeterli olur sanırım. Şu anda okuduğunuz satırlar, dünyada ilk PC (kişisel bilgisayar) devrimini başlatan mühendislerin girişimleri sonucu ortaya çıktı. Yine ileride koltuğunuza uzanıp konuşarak yazı yazdırdıktan sonra bunu sadece ses komutunuzla arkadaşınıza e-posta atan bilgisayarlar, yine girişimcilerin eseri olacak. Her yeni girişim dünyayı biraz daha şekillendirecek, her yeni girişim hayatımızda bir pencere daha
açacak.
KAFANIZI BüYüK HAYALLERLE DOLDURUN!
Amerika’nın eski başkanlarından Benjamin Franklin “Siz kafanızı büyük hayallerle doldurmaya bakın. Kafanız
sonradan cebinizi parayla dolduracaktır” der. İşte önce bu gerekli. Bütün enerjiyi harekete geçirecek bir hayal; orijinal bir fikir. Ondan sonraki adım ise en önemlisi, sizi farklı kılacak olan şey: harekete, uygulamaya geçmek. Kendi işinize bir adım daha yaklaşmak. Ve sonuçta her ne olursa olsun, Edison’un elektriği bulma denemeleri için söylediği “elektriğe gitmeyen 999 yol biliyorum” sözünde hayat bulan “ben bunu denedim” hissini yaşamak… Tıpkı Sydney J. Harris’in o meşhur sözünde olduğu gibi: “Yaptığımız şeyler için pişmanlık zamanla geçer, ne var ki, yapmadığımız şeylere pişmanlığın çaresi yoktur.”
NE YAPACAĞINIZI BİLİN YETER
‘Gezen Tilki’ misali sürekli arayış içersinde olmak bu kavramın en doğru anahtarıdır sanırım. çünkü her yeni fırsat, sadece ve sadece küçük bir adımla başlayan her yeni girişim bir diğerinin kapısını aralayacak. önce tekerlek bulunacak, sonra o tekerlek arabaya lastik olacak ve daha sonra araba tamircileri çıkacak
meydana. Son söz olarak -ben de- Anthony Greenbank‘ın The Book Of Surrival‘da (Hayatta Kalmanın Kitabı)
söylediği sözü ekleyebilirim: “Olanaksız bir durumda hayatta kalmak için bir Formula 1 sürücüsünün reflekslerine; Herkül‘ün kaslarına, Einstein‘ın aklına ihtiyacınız yok. Ne yapacağınızı bilin, yeter.”
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
harika
Kalemine sağlık güzel bir konuya değinmişsin her zamanki gibi sevgiler..