1 Kasım seçim sonuçları, tek partili iktidar ve güçlü bir meclis tablosu çıkardı. Siyasi belirsizliğin oluşturduğu kısmi durgunluk tablosu, yerini yeniden istikrar ve pozitif beklentilerin inşa edilmesine bıraktı. Türkiye’nin yakaladığı bu ivmeyi bu dönemde iyi değerlendireceğini umuyoruz.
Başta çin olmak üzere dünya ekonomisindeki yavaşlama ve jeopolitik riskler, küresel büyüme, istihdam ve ticaret açısından endişeler oluşturuyor. Diğer taraftan FED’in atacağı faiz artırımına yönelik adımlar, Türkiye dahil gelişmekte olan ülkeler üzerindeki riskleri artırıyor. Ama Türkiye siyasi, ekonomik, mali, eğitim, hukuk ve inovasyon reformlarını devreye sokup, bunları kamu maliye politikaları ile desteklediğinde sürdürebilir ve güçlü bir büyümeyi sağlayabilecektir. Reformların hızla uygulandığı yol haritasında yatırımcılar mesajı alacak ve hem global piyasalar da yaşanan olumsuzluklar, hem de yerel anlamda türbülanslara rağmen Türkiye pozitif ayrışma yaşayabilecektir.
SüRDüRüLEBİLİR KALKINMA öNEMLİ
Küresel piyasalarda yaşanan durgunluğa ve bölgemizdeki jeopolitik risklere rağmen genç ve dinamik bir nüfusu ile çok daha yüksek büyüme potansiyeline sahip olan Türkiye, uygulamaya konacak sürdürülebilir yapısal reformların katkısı ile büyümesini, kalkınmasını ve ihracatını hız kesmeden sürdürebilir.
Bu tablo içinde bulunduğumuz coğrafyada artan jeopolitik riskler uygulamaya konacak reformların ekonomi üzerinde etkisini gölgeleme ihtimali olsa da umarız; Türkiye güçlü siyasi ve ekonomik yapısı ile bu süreci başarı ile atlatır.
Seçimden önceki temennilerimde de ifade ettiğimiz gibi bu pazarlardaki büyümeden faydalanmak isteyen ve yatırım planlayan yabancı sermaye, oluşacak istikrar ve güven ortamı ile beraber güzide şirketlerimize yatırım yapmaya devam edecektir. ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için bu durum önem arzediyor.
Türkiye’nin seçimler sonrası yakaladığı istikrar rüzgarını arkasına alarak gerçekleşecek yapısal reformlar ile sürdürebilir büyümesine devam edeceğini tahmin ediyoruz.
TAM YOL İLERİ
Türkiye’nin ham petrol ihtiyacının yüzde 92’si ithalat yoluyla, yüzde 8’i civarında da yerli üretimle karşılanıyor. Global ekonomideki yavaşlama, küresel petrol talebinde azalmaya neden oldu. Buna bir de kaya petrolünün yeni geliştirilen teknolojilere bağlı olarak maliyetlerin düşmesinin etkisiyle üretimindeki hızlı artış eklenince petrol fiyatları hızlı düşüşe geçti. Bu durum Türkiye açısından adeta son aylarda kendi ihtiyacına yetecek kadar petrolü bulmasını sağladı. Petrolün üretim maliyeti derinliğe ve coğrafî koşullara göre değişiyor. Türkiye’de karada ortalama 1800 metre civarlarında ham petrol çıkıyor. Dolaysıyla üretim maliyeti yüksek. Petrolün uluslararası varil fiyatı 42 dolar seviyelerine kadar indi. Bugün ülkemiz topraklarında petrol bulup üretmeye çalışsak üretim maliyeti, bu derinlikte bugünkü fiyatların üstüne çıkabilme ihtimali yüksek. Böylece seçimler sonrası oluşan siyasi istikrar havasına petroldeki sert düşüş rüzgârını da eklenmiş oldu. Artık “yelkenler fora tam yol ileri” deme zamanı.
TüRKİYE, DüNYANIN 10 BüYüK EKONOMİSİ ARASINA GİREBİLİR
G20’ye bu yıl liderlik eden Türkiye, geçen ay dünya ekonomisinin ve nüfusunun çok büyük bir bölümünü temsil eden ve bölgesinde ağırlığı olan birçok önemli dünya liderini Antalya’da çok başarılı bir şekilde ağırladı. G20 liderlerinin yayınladıkları sonuç bildirgesinde de güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme için eşgüdüm halinde sağlam makroekonomik politikaları uygulamaya devam edileceği mesajı verildi. Bu durumun istihdam ve sürdürülebilir kalkınma için önemine vurgu yapıldı. Türkiye’nin seçimler sonrası yakaladığı istikrar rüzgarını arkasına alarak gerçekleşecek yapısal reformlar ile sürdürebilir büyümesine devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Umarız önümüzdeki dönemde Antalya gibi dünyada marka olmuş şehirlerimizin, Türk Hava Yolları gibi, dünya markası olmuş şirketlerimizin sayısı hızla artar. Türkiye’de kamu ve özel sektör işbirliğiyle dünyanın en büyük üç hava terminalinden biri inşa ediliyor yeni dönemde umarız bunun gibi yeni mega projeler uygulamaya konulabilir.
1 Kasım seçim sonuçlarının Türkiye için hayırlı olmasını diliyoruz. İstanbul’un, dünyanın finans merkezlerinden birisi olmasını hedefleyen, bu vizyonu benimseyen ve gerekli adımları atan, güçlü ve dirençli bir ekonomiye sahip Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yerini alması yolunda hızla ilerlemesini arzu ediyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.