Uluslararası piyasaları yakından izleyen İMKB, seçimin ardından cari açığa yönelik tedbirleri yakın markaja aldı. Anayasa, başkanlık sistemi gibi siyasi tartışmalar risk oluştururken, faiz dışı fazla hedefin üzerinde bulunan bütçe dengesi olumlu bir hava yaratıyor.
GLOBAL EKONOMİDEKİ RİSKLER TEHDİT EDİYOR
2011 yılbaşında bu yıl için sıraladığımız riskler arasında global ekonomilerde toparlanmanın sekteye uğraması, AB bölgesinde finans sektörü sorunlarının tekrar büyüyerek gelişmiş ülke ekonomileri üzerinden global ekonomiyi tehdit eder hale gelmesi ve Avrupa ülkelerinde kredi notu düşüşleri risklerinin gerçekleştiğini görüyoruz.
Bunun sonucunda temel olarak ciddi bir sorunu olmadığı halde, Türkiye borsasının da cari açık endişeleri ve cari açığa karşı alınacak önlemlerin özellikle bankacılık sektörü üzerinde yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle yılbaşından bu yana en çok düşen borsalar arasında (-% 6,5) yer aldığını görüyoruz. Bu göreceli zayıf performans sonucu İMKB’nin Fiyat/Kazanç oranı ortalaması gelişmekte olan ülkelere göre % 9, Piyasa Değeri/Defter Değeri ortalaması ise %11 iskontolu durumda.
Cari açıktaki artış ve buna ilişkin kredi derecelendirme kuruluşlarının yapmış oldukları açıklamalar da Türkiye’nin kredi notunda bir iyileştirme beklentilerini de öteledi. Zira yılbaşında 2011 yılında genel seçim sonrasında Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesi bekleniyordu.
GöZLER CARİ AçIK TEDBİRLERİNDE İMKB 100 endeksi en son Mart ayı başında 3,64 dolar ile bir dip yapmıştı. 2010 yılı Mayıs ayında yine Yunanistan krizi nedeniyle 3,27 dolar seviyesine kadar gerilemişti. 20 Haziran’da 3,76 dolar ile Mart dibine çok yaklaştık. 12 Haziran seçimleri sonrası sonuçların beklentilere yakın gerçekleşmesi sonrasında, piyasalarda ön plana çıkacak olan konu cari açığa karşı alınacak parasal ve mali önlemlerin sertlik derecesi olacak.
Bu konu İMKB’nin yönü konusunda belirleyici olacaktır. Yatırımcılara önerimiz, hisse fiyatlarının gelmiş olduğu bu seviyede mevcut pozisyonlarını korumaları, nakitte olan yatırımcılarımız için ise orta-uzun vadeli olmak üzere portföylerine yapmayı düşündükleri hisse senedi alımının kademeli olarak bu seviyelerde yapmaya başlamaları yönünde.
17 Haziran 2011 itibariyle İMKB’nin gelişmekte olan piyasalar F/K oranına göre iskontosu % 9,1 iken, PD/DD oranına göre iskontosu % 11 seviyelerinde gerçekleşti.
EN çOK KAR ARTIŞLARI
HANGİ SEKTöRDE YAŞANDI?
Banka dışı kesimde ise 2011 (T) F/K oranı 11,1 seviyelerinde. Buna göre 2011 kâr artışıyla dikkat çekebilecek sektörler; Madencilik 6,1x, Demir-çelik 8,0x, Gübre ve Tarım İlaçları 8,6x ve Bankacılık 8,2x olabilecek.
2011 yılı başlangıcında 2011 banka karlarında % 10 gibi sert düşüş beklenirken, TCMB ve sektör yetkililerinin açıklamalarıyla banka kar beklentileri iyileştirildi.
2011 yılında İMKB-100 bankalarında % 5,4 düşüş, İMKB-100 banka dışı kesimde 2011 yılında karların % 8,5 oranında artması bekleniyor. İMKB’de işlem gören bankalar, benzer ülke bankalarının ortalama F/K oranlarına göre 17 Haziran 2011 itibariyle %22 iskontolu görünüyor.
Türk bankaları sadece Rus bankalarına göre primli, diğer benzer ülke bankalarına göre iskontolu konumda.
CDS’LER YüKSELMEYE DEVAM EDİYOR
Avrupa bölgesinde borç sorunu olan ülkelerin CDS’leri yükselmeye devam ediyor…
2010 yılının Mayıs ayında AB, Euro bölgesindeki borç krizi ve çöküş iddialarına karşı dev bir ‘kurtarma paketi‘ kararı almıştı.
Paket 750 milyar euroluk bir bütçe öngörüyordu. Bu dev paketin açıklanasından bugüne Yunanistan’ın CDS’leri rekor düzeyde yükseldi. Yılbaşından bu yana ise %106 yükselerek 2076 baz puan seviyesine ulaştı.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.