Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ ün himayelerinde ikincisi bu ay düzenlenecek Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi İstanbul’da yapılıyor. Toplantılar, ülkelerarası işbirliğinin dengeli bir şekilde gelişmesi ile barışın, huzurun ve refah seviyesinin arttırılmasına zemin hazırlamayı amaçlıyor.
♦ 41 ülkeden üst düzey temsilcilerin katılacağı Zirve’ye yüksek seviyede devlet adamları, önde gelen iş adamları ve akademisyenler iştirak ediyor. Hedef 21. Yüzyılda ön plana çıkan sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasi işbirliklerini arttırarak, ülkelerarası ilişkileri geliştirmek.
♦ Geleceğin enerjisi, bankacılık, finans, inşaat, gayrimenkul, telekomünikasyon, ulaşım, tarım ve gıda güvenliği, üniversiteler ve kültür iş birliği konularının konuşulacağı Zirve’de “Genç Liderler, Girişimci Platformu” da olacak.
TüRKİYE‘NİN HEDEFİ KüRESEL LİDERLİK Türkiye, son yıllarda yürüttüğü akılcı ekonomi politikaları ve uluslararası arenada izlediği etkin dış politika ile sadece bölgesinin değil, dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olma yolunda önemli adımlar attı. Nitekim Uluslararası Rating Kuruluşu Standard and Poor’s (S&P) 20 yıl aradan sonra ilk kez not arttırdı ve Türkiye’yi “Yatırım Yapılabilir” ülkeler kategorisine aldı.
Sadece S&P değil! Başta The Economist olmak üzere dünyanın önde gelen birçok ekonomi/finans dergisi, uluslararası finans kuruluşları ve birçok analist, Türkiye’nin yükselen grafiğine vurgu yapıyor, hayranlığını gizlemiyor.
Yıldızı parlayan Türkiye’nin fotoğrafını en iyi çeken isimlerin başında deneyimli işadamı, politikacı, çok yönlü insan Ali Coşkun geliyor. Deneyimli isim Coşkun’un öncülüğündeki ekip; İstanbul’u, Türkiye’yi bölgesinde daha etkin, daha güçlü hale getirmek, işbirliği imkanlarını harekete geçirmek için önemli çalışmalar yürütüyor. İş Dünyası Vakfı’nın desteğiyle oluşturulan Uluslararası İş Platformu’nun (UİP) Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı’nı yürüten Ali Coşkun, UİP’in hedefini ekonomik işbirliğinin çok ötesinde çiziyor ve şöyle diyor: “ülkeler arasındaki ekonomik işbirliği ile barışın, huzurun ve refah seviyesinin artırılmasını sağlamayı hedefliyoruz…”
Bu hedef aslında siyasi gerginlikler, kavgalar, savaşlarla çekilmez hale gelen dünyamız için o kadar gerekli, o kadar önemli ki! Bu işbirliği ile amaçlanan, hiç olmazsa bölgesel bir barış havzası yaratmak olmalı… Bu amaca ulaşıldığı ölçüde zaten refah düzeyinin de artması kaçınılmaz olur. İşadamı, deneyimli siyaset ve devlet adamı olarak bunu en iyi bilenlerin başında kuşku yok ki Ali Coşkun geliyor.
Zira TOBB Başkanlığı ve DEİK kurucu başkanlığı ile iş dünyasının nabzını tutan Coşkun, önce milletvekilliği yapmış, ardından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevinde bulunmuş bir kişi olarak bürokrası ve devlet çarkının işleyiş sistemini en iyi bilen bir isim…
Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığını Ali Coşkun’un yaptığı Uluslararası İş Platformu, geçen yıl ilkini organize ettiği “Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi”nin ikincisini bu yıl 41 ülkenin katılımıyla gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde yapılacak Zirve’de, oldukça çarpıcı ve güncel konular masaya yatırılacak.
TURCOMONEY olarak; Türkiye ile bölge ekonomisi ve barışı için son derece önemli gördüğümüz 2.Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi’yle ilgili Coşkun’a merak edilen soruları yöneltiyoruz. İş ve siyaset dünyasının duayen ismi Ali Coşkun, Zirve’ye günler kala sorduğumuz tüm sualleri içtenlikle yanıtlıyor:
ORTAK AKIL DEVREDE ♦ İlki geçen yıl düzenlenen Zirve’ye 26 ülke katılmıştı, bu yıl 41 ülke katılıyor. Zirve konusunda değerlendirme yapar mısınız? Uluslararası İş Platformu’nun amacı nedir? Geçmişte yaşanan sıcak ve soğuk savaşların ağır etkisiyle maruz kalınan ideolojik ve siyasi çatışmalar 21. asırda giderek yerini teknolojik, ekonomik ve bölgeler ağırlıklı serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu küreselleşme sürecine devrediyor. Gümrük duvarlarının yıkıldığı, ticari engellerin kalktığı bu ortam ülkeler ve firmalar arasında acımasız bir rekabeti de beraberinde getiriyor. Bu gelişmeler öncelikle bölgesel olmak üzere, ülkeler arasında insan merkezli sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasi işbirliğini daha da öne çıkarıyor.
İş Dünyası Vakfı’mızın öncülüğünde ve destekleriyle kurulmuş olan UİP, Uluslararası İşbirliği Platformu amatör ruhlu bir heyecan fakat profesyonel bir yönetim ve ortak akılla çalışmalarını yürütüyor. Bu kapsamda UİP’in kapısı aynı amaçları paylaşacak tüm kuruluşlara açık, bağımsız, toplumun huzur ve mutluluğunu hedef alan bir oluşumdur. UİP; öncelikle komşu ülkeler başta olmak üzere, Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi’nde tecrübeli devlet adamlarını, işadamlarını ve bilim adamlarını geleceğin genç liderleri ile buluşturarak, geleceğe yönelik büyük projelerin gerçekleştirilmesini amaçlıyor.
Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün himayelerinde birincisi 2010 yılında İstanbul’da yapılan toplantıya 26 ülkeden yetkililer katılarak önemli gelişmelere fırsat hazırlanmıştı. Bu cesaretle 23, 24, 25 Kasım 2011 tarihinde yine Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün himayelerinde ikincisi düzenlenecek olan bu toplantıya 41 ülke yetkililerinin katılımları bekleniyor.
DüNYA PAZARLARI YENİDEN ŞEKİLLENİYOR ♦ Zirveye sadece Türk ve Müslüman ülkeler değil, Rusya, Gürcistan, Romanya ve Yunanistan gibi farklı ülkeler de katılıyor. Bu büyük bölgesel işbirliği platformuna batılı ülkeler, Uzakdoğu, ya da Afrika’nın diğer ülkeleri de katılacak mı? Dünya, yeni ekonomik dinamikler ve gelişmekte olan pazarların yeniden şekillendiği bir dönemin başlangıcını yaşıyor. özellikle bölgemizde başlayan demokrasi, insan hakları, ekonomik refah arayışları ile değişme sürecine giren ülkelerdeki yeniden yapılanmalar yeni dengeleri ve alternatif arayışları beraberinde getiriyor. Bu sebeple öncelikle bölgesel işbirliği gelecek için önem arz ediyor.UİP 2.Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi görüldüğü gibi 41 ülkeyi kapsamaktadır.
Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün himayelerinde, Sayın Başbakan’ımızın görüşleri, başta Dışişleri Bakanlığımız olmak üzere diğer ilgili bakanlıklar, iş dünyasının çatı kuruluşu olan TOBB, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TİM, Türkiye İhracatçılar Meclisi, DEİK, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu gibi iş dünyasına hizmet veren birçok sivil toplum kuruluşu ile istişare edilerek toplantıya katılacak ülkelerin ihtiyaçları dikkate alınarak program hazırlanıyor.
Bu kapsamda ihtiyaca göre bölge ülkeleri çerçevesi zamanla genişleyecek ve buna göre önemli görüşme konuları seçilecek. Toplantıların hedefi ülkelerarası işbirliğinin dengeli bir şekilde gelişmesi ile barışın, huzurun ve refah seviyesinin arttırılmasına zemin hazırlıyor.
♦ Zirveye katılması beklenen 41 ülkenin dış ticareti trilyon dolarları buluyor. Müthiş bir potansiyel var. Burada sadece ülkeler arasındaki ticari ilişkileri masaya yatırmak, işbirliği imkanlarını analiz etmek mi söz konusu, yoksa ikili görüşmelerle firmalar arasında bağlantılar da kurulacak mı? Bilindiği gibi ülkelerde ve toplumlarda siyasi istikrar, sosyal barışa zemin hazırlarken, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme, tam adalet sağlamasa da adil bir gelir dağılımı, işsizlik sorunun giderek azaltılması, kesimler arasında refah seviyesinin yükseltilmesini, huzur ve barışı beraberinde getiriyor. Bu nedenle Uluslararası İşbirliği Platformu, belirttiğiniz hususların tamamını kapsıyor.
ENERJİ, BANKACILIK, İNŞAAT, TARIM VE TELEKOMüNİKASYON öNE çIKIYOR ♦ Bu yılki zirvede ele alınacak gündemlerle ilgili ön plana çıkacak konular hakkında neler söyleyeceksiniz? Bu yıl ana konu (tema) olarak “Kalkınmanın Sosyal Ve Siyasi Yapısı” ele alınacak ve bu başlık altında bölgenin ihtiyaçları olan ve tartışılması öngörülen konular ön plana çıkıyor: *Geleceğin enerjisi *Bankacılık ve finans *İnşaat ve gayrimenkul *Telekomünikasyon ve ulaşım *Tarım ve gıda güvenliği, *üniversiteler ve kültür iş birliği Bu yılki zirvede bu konular ön plana çıkacak ancak İş Dünyası Vakfı (İDV) ve UİP olarak “2.Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi” çalışmalarımızda öne çıkarmak istediğimiz bir başka önemli husus hiç şüphesiz: “Genç Liderler, Girişimci Platformu” olacak.
♦ UİP Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde gerçekleştiriliyor. Yani konuya en yüksek mertebeden destek var. Bu durum, UİP’in geleceğini nasıl etkileyecek? Toplantıların Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün himayelerinde gerçekleşmesi, kendilerinin her konudaki değerli yönlendirmeleri hem çalışmalara ışık tutuyor, hem de yüksek seviyede devlet adamlarının, işadamlarının ve akademisyenlerin katılımına imkan hazırlıyor. Sağlanan bu moral ve sorumluluk duygusu ile UİP’in gelişmesi ve daha yararlı hizmetlere zemin hazırlaması planlanıyor.
♦ Gerek Orta Doğu, gerek Balkanlar, gerekse Kafkasya birçok siyasi ve ekonomik gerginlik içinde. UİP Zirvesi ile bu tür gerginlikleri yumuşatmak, ilişkileri güçlendirmek konusunda somut adımlar atılması beklenebilir mi? Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın stratejik önemi ortada. özellikle Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu üçgeninde ülkelerin, karşılıklı menfaat dengeleri içinde her konuda işbirliği içinde olmaları hem kendileri, hem de dünya sulhu açısından önem taşıyor.
Uluslararası İşbirliği Platformu’nda devlet adamlarının buluşması ile güçlenerek açılan dostluk kapılarından geçecek iş adamlarının; teknoloji – Sanayi – Ticari işbirliği ile müşterek yatırımlara imza atmaları inanıyorum ki beklenen süreci hızlandırır.
İSTANBUL’DAKİ ZİRVE DAVOS’A RAKİP Mİ? ♦ Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl düzenlediği DAVOS, dünyanın birçok ülkesini biraraya getiriyor. Türkiye’nin liderliğinde ve organizasyonunda gerçekleştirilen UİP için DAVOS’a alternatif bir yapı diyebilir miyiz? Davos toplantılarının son yıllarda bu konularda önemli gelişmelere kapı açtığı malum. Ancak UİP çalışmaları DAVOS’ a alternatif olmayıp, daha bağımsız, bağlantısız düşünce ve tartışma kuruluşu olup, en önemlisi sonuç bildirgesinde özetlenen konuların takibi ve gerçekleşmesini de kapsayacak yeni bir model olacağı düşünülüyor. Bu sebeple zaman içinde iş dünyası–üniversiteler-parlamentolar arası var olan kuruluşlar da değerlendirilerek yeni oluşumlar oluşturulması öngörülüyor. Unutulmamalı ki rekabet hizmet kalitesini yükseltir.
♦ UİP Zirvesi sürekli olarak İstanbul’da mı düzenlenecek, yoksa dönüşümlü olarak başka ülkelerde de organize edilecek mi? UİP, “Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi” toplantılarını İstanbul’da sürdürmek temel hedef olmakla birlikte, ihtiyaç duyuldukça bu toplantılar diğer dost ülkelerin ev sahipliğinde de düzenlenilebilir. Bu konularda genel veya sektör bazında toplantılar için ülkelerden talepler gelmiş durumda, ilgili kuruluşlar nezdinde bu talepler değerlendiriliyor.
♦ Bu yıl zirvede iş dünyasına ve hükümetlere nasıl bir mesaj vereceksiniz? Verilmek istenilen mesajın; ana konusu (tema ) olarak seçilen başlıkta ” Bölgesel Değişim ve Kalkınma” olarak yeterince ifade edildiği kanaatindeyim. Gerek siyasi kadroların, gerekse iş dünyası kuruluşlarının ve üniversitelerin bugün ortaya çıkan sorunlara müşterek sorumluluk duygusuyla zamanında sahip çıkmaları hem sorunların daha kolay çözülmesine, hem de insanların geleceğe ümitle bakmaları hususuna zemin hazırlayacağına inanıyorum. İş Dünyası Vakfımız ve destek verenlerin himmetleriyle çalışan UİP oluşumu bu önemli konularda hizmet verebilirse ne mutlu bizlere.
Ali COŞKUN KİMDİR ? Doğu Anadolu’nun hırçın Munzur Dağı eteklerinde kurulu Başpınar nahiyesinde ( Kemaliye-Eğin) 1939 yılı Şubat ayında doğdu. İlkokula köyde başladı, aile 1947 yılında Ankara’ya göç edince İlkokulu Mimar Kemal’de Ortaokulu ve Liseyi 1.Erkek Sanat Enstitüsünde bitirdi. Talebelik yıllarını çalışarak sürdürdü 1960 yılında Sümerbank’tan burslu olarak Yıldız Teknik üniversitesi Elektrik Mühendisliği Fakültesinden mezun oldu.” İşletme iktisadı ” ihtisası yaptı.
üniversite yıllarında Türk Musikisi ve tiyatro çalışmalarına katıldı, Talebe Cemiyeti Başkanlığı yaptı. Sümerbank’tan Kale Grubuna transfer olup 35 yıl bir çok halka açık şirkette üst düzey yöneticilik yaptı. Fatih üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji üniversitesi ve Turgut özal üniversiteleri’nin kuruluşları ile Coşkun Eğitim Kurumunun kuruluşlarında görev aldı. çeşitli vakıf, dernek ve kuruluşlardaki görevleri yanı sıra DPT, MPM, TSE’de İstanbul Sanayi Odası Meclis ve Başkanlık Divanlarında ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) , Dış ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Kurucu Başkanı olarak görev yaptı.
Siyasetle 1957 yılında DP Gençlik Kollarında tanıştı. 20-21-22. Dönem İstanbul Milletvekili seçildi. 58. ve 59. Hükümette Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak görev yaptı. Evli olan Ali Coşkun, iki çocuk ve iki torun sahibi. Halen İş Dünyası Vakfı (İDV) Başkanı ve UİP Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığını yürütüyor.
Turcomoney – Kasım 2011
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.