Son Haberler

Bonfilet`ten 15 milyon dolarlık yatırım

♦ Avrupa’da durum böyleyken; ülkemizin paketlenmiş, markalı et sektöründe olmadığını fark ettik ve Türkiye’de insanların güvenle alabileceği, paketlenmiş kırmızı et üretimine başlayarak ette markalaşma dönemini başlattık.

♦ Kırmızı et sektöründe uzmanlaşmış bir kurum olarak ete, marka güvencesi getirdik. Karkas eti poşete soktuk, vakumlayarak ambalajladık ve paketlemede kullandığımız MAP teknolojisiyle sektöre yenilik kazandırdık. Beylikdüzü’nde 15 milyon dolarlık yatırımla modern bir entegre et tesisi kurarak, üretim hacimimizi arttırdık. Hedefimiz, sektörde lider konuma gelmek.

Yarım asrı aşan tecrübesiyle kırmızı et sektöründe köklü bir marka haline gelen Bonfilet, 1950’li yıllardan günümüze ulaşan tecrübesiyle, Türkiye’nin en önemli firmalarından biri olmayı başardı. 5 yaşında boyu henüz tezgaha yetişemezken “et” işiyle tanışan Bonfilet Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Akkoyun, 1988’de bayrağa devraldı ve dede mesleğinde kurumsallaşma yoluna gitti.

1994 yılına gelindiğinde ilk perakende mağazasını açan ve sonrasında zincir oluşturmaya başlayan Akkoyun; 1999 yılında et sektöründe sanayileşme hamlesi başlattı. Bonfilet bu dönemde yeni ürünler geliştirerek, dondurulmuş köfte alanında bayilik vermeye başladı. önüne büyük hedefler koyan ve sektörde hızla büyüyen Bonfilet; 2003’te “Bonet” markasını oluşturarak, eti ambalaja soktu ve tüketicinin beğenisini kazandı.

İkitelli’deki tesisinin yanında 2007 yılında büyüme stratejisi doğrultusunda, Beylikdüzü-Gürpınar’da 15 milyon dolarlık yeni yatırımla modern bir et entegre tesisi kuran Bonfilet, son teknolojiyi kullanarak üretimini arttırdı. Kırmızı ette markalaşan, ev içi ve ev dışı et tüketiminde geniş ürün yelpazesi bulunan firma; hem dondurulmuş, hem taze ürün gamına sahip. Akçaabat köfte, Tekirdağ köfte ve ızgara köftenin yanında, Türk damak tadına uygun kıyma, dana kuşbaşı, dana antrikot, dana stragonof ile dana kontrafilesinden oluşan geniş bir ürün çeşidi olan Bonfilet, özelde yeraldığı sektöre, genelde ise Türkiye ekonomisine katkı sunuyor. Yarım asırlık geçmişe sahip Bonfilet’in Başarılı Patronu Hakan Akkoyun ile “ette markalaşma” serüvenini konuştuk, işte ayrıntılar:

1970’te Mustafa Akkoyun tarafından Akkoyun Et Sanayi adıyla küçük çaplı bir aile şirketi olarak kurulan firmamız, 1988 yılında Bonfilet Et Taahhüdü ve Tic. Ltd. Şti. unvanını alarak kurumsallaşma sürecine adım attı. Bu süreçte endüstriyel kırmızı et konusuna odaklandık. Birçok ilke imza attık, kırmızı ete markalaşmayı getirdik, yeni ürünler geliştirdik, bayii sayımızı arttırdık, yeni bir üretim tesisi kurduk. Bugün geldiğimiz noktada ev içi ve ev dışı et tüketimine yönelik geniş ürün yelpazesine sahibiz. Kırmızı et sektöründe uzmanlaşmış bir kuruluş olarak ete marka güvencesi getirdik, karkas eti poşete soktuk, vakumlayarak ambalajladık ve paketlemede kullandığımız MAP teknolojisiyle sektöre yenilik getirdik. Entegre et tesislerimizde uluslararası kalite standartlarından, lezzetten, sağlıktan ve hijyenden ödün vermeden üretim yapıyoruz. Hem yönetim, hem üretim alanında kaliteyi vazgeçilmez bir unsur haline getirerek, kurumsallaşma adına önemli yatırımlar yaptık. Şu an Bonfilet’in Yönetim Kurulu’nda; gıda ve finans sektörlerinde uzun yıllara dayanan deneyimleri olan uzman kişiler yeralıyor.

Ette hammadde temini ve üretim oldukça hassas bir konu, bununla ilgili bilgi verir misiniz?
Bonfilet’in et üretiminde hammadde olarak kullandığı tüm büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar Anadolu ve Trakya yaylalarından, menşei şahadetnamesine (besiciden alınan, hayvanın yerli olduğunu kanıtlayan ve üretim yerini gösteren belgeye) sahip, ırkı ve kökeni belli, yüzde yüz yerli besi hayvanlardır. Mikrobiyolojik ve fiziki kontrollerden geçirilen hayvanların kesimleri İslami usullere uygun şekilde, birinci sınıf tesislerde, veteriner hekim kontrollerinde gerçekleştirilir. özel soğuk araçlarla getirilen karkas etler, robot eller vasıtasıyla insan eli değmeden tesislerimize girer. Karkas et, tesise girdiği anda barkodlama işlemine tabii tutulur. Bu sayede etin ve ürünlerin izlenebilirliği en baştan garanti altına alınmış olur. Daha sonra veteriner kontrolünden geçirilen etler, soğuk atmosfer depolarına alınır.

üretimde hangi teknolojiyi kullanıyorsunuz?
Bonfilet olarak üretimde; etin ilk günkü tazeliğini 0-4 derecede 10 gün, -18 derecede 6 ay boyunca koruması ve besin değerini kaybetmeden tüketilmesi için MAP teknolojisini “Modified Atmosphere Packing/ Modifiye Atmosfer Paketleme) kullanıyoruz. Etin işlenme ve saklanma koşullarının sevkiyat aşamasında da korunması gerektiğine inandığımız için dağıtıma çıkan araçlarımızı uydu takibi ile izliyoruz. Böylece üretimden, satış noktasına kadar soğuk zincirini koruduğumuz ürünlerimizi Metro, Bim ve Migros gibi büyük zincir marketlerden, tüketicimize sunuyoruz.

Ette markalaşma fikri nasıl doğdu?
Dünyada kırmızı et sektörünün çok önemli bir payı var ve kırmızı et diğer dünya ülkelerinde yıllardır “markası”yla satılıyor. Paketlenmiş, markalı etin Avrupa ülkelerindeki pazar payına baktığımızda bunun yüzde 80 – yüzde 100 civarında olduğunu görüyoruz. Buna karşın ülkemizde paketlenmiş, markalı et konusunda sanayileşme henüz gelişmemişti. Biz Bonfilet olarak, bu eksikliği farkettik ve Türkiye’de insanların güvenle alabileceği, paketlenmiş kırmızı etin sorumluluğunu taşıyan bir markalaşma süreci başlatmaya karar verdik. Şirketimiz bu ürün gurubunda Türkiye genelinde dağıtım yapıyor ve hızla büyümeye devam ediyor.

Yoğun rekabet ortamında farklılaşmak ve rakiplerinizden bir adım önde olmak adına ne tür projeler geliştiriyorsunuz?
Kırmızı et bizim en iyi bildiğimiz konu. Bu nedenle rakiplerimiz arasında farklılaşırken bu uzmanlık alanımızdan da asla ödün vermiyoruz. Ben, beş yaşından beri kırmızı et sektörünün içindeyim. Daha boyum tezgaha yetişemezken, kasap dükkanında yardım ederdim. Dolayısıyla yılların getirmiş olduğu bu birikimle projeler üretiyor ve bu tecrübeyle ilklere imza atıyoruz.

Peki bugüne kadar hangi alanlarda ilklere imza attınız?
1994 yılı Bonfilet için dönüm yılı olmuştu. Bir yandan günde 1.5 ton et satılırken, diğer taraftan dünyada teknolojinin geldiği noktayı göz ardı etmedik. Vakum makinesi getirerek Türkiye’de ilk kez kemiksiz eti, vakumlu torbalar içerisinde satışa sunduk. Yine bu dönemde ilk endüstriyel anlamda köfte üretimine imza attık. 2003’te oluşturduğumuz “Bonet” markası ile kırmızı ete “markalaşma” getiren ilk firma olduk.

NEDEN PAKETTE ET?
Etin pakette olması niye çok önemli?

Kırmızı et, ev içi tüketimde en yoğun kullanılan, ancak saklama koşullarına uyulmadığında çabuk bozulabilen değerli bir gıda. Bu yüzden etin markasını üstüne almasını ve pakete girmesini çok önemli bulduk. Bu sebeple, Bonfilet olarak paketli et üreterek, müşterilerimize yüksek kaliteli, raf ömrü uzun ürünler sunmayı amaç edindik. 2003’ten itibaren insanların güvenle alabileceği, paketlenmiş kırmızı etin sorumluluğunu taşıyan bir markalaşma süreci başlattık ve bugünlere kadar geldik.

Bundan sonraki süreç için hedefleriniz nedir?
Yeni yatırım stratejileriyle sektörün en bilinen ve tercih edilen ürünlerini geliştirmek ve sektörün lideri olarak konumlanmak ana hedefimiz. İkitelli’de bulunan ve yılda 5.349 ton büyük ve küçükbaş karkas eti işlediğimiz 1.600 m2’lik üretim tesisimizin yanında, 15 milyon dolarlık yatırımla Gürpınar-Beylikdüzü’ne modern bir entegre tesis kurduk. 7.242 m2’lik arazi üzerinde 10 bin 465 m2’lik kapalı alana sahip bu tesisle üretim hacmimizi daha da arttırdık.

HABERİN DEVAMI TURCOMONEY‘DE!
TURCOMONEY MAYIS 2012 SAYISI, YAYSAT BAYİLERİNDE!
AYRICA D&R, REMZİ KİTABEVİ, KABALCI KİTABEVİ VE NT MAĞAZALARINDA…

3 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • zehra
    9 Mayıs 2012 14:35 - Reply

    et konusu çok önemli ne yediğimii tam olarak bilmiyoruz o nedenle markasız et yemek bence çok riskli

  • ŞAHİN SOYLU
    24 Ocak 2014 11:30 - Reply

    BAŞARILAR DİLER

  • Abdülsamet özdoğan
    11 Mart 2016 08:51 - Reply

    Çok güzel ülkemize hayırlı olsun inşallah.
    Dini çerçevede yapılması dahada güzellik katıyor.. Herkesin önceliği bonfilet olmalı dışarıdaki kırmızı etin ne olduğu belli deil gerisi sizin tercihiniz saygılar değerli ülkemin deyerli vatandaşları…

  • Site Haritası