Ekonomide kesintisiz büyüme rakamları, gelişmiş ekonomilerde hiç görülmemiş işsizlik rakamlarına karşılık artan istihdam oranları iyimser bir rüzgâr estiriyor.
Ekonomideki beklentinin üstündeki iyi gidişat borsalara son bir yılın en yüksek rakamları olarak yansıdı. Peki, ekonomide kötü giden ne var? Rakamlar ne diyor?
Dünya yakın tarihin en uzun ekonomik durgunluklarından birini yaşarken Türk ekonomisi görece daha iyi performansını sürdürüyor. Kesintisiz büyüme rakamları, gelişmiş ekonomilerde hiç görülmemiş işsizlik rakamlarına karşılık artan istihdam oranları bunun önemli göstergeleri. Temmuz ve Ağustos’a ait veriler de bölgesel siyasi risklere rağmen Türkiye’nin ekonomik açıdan bir cazibe merkezi olmasını sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Aynı veriler kesintisiz ekonomik büyümenin, Avrupa’da derinleşen ve çevreye yayılacağından kuşku duyulan krizden çok fazla etkilenmediğini gösteriyor. TL’deki değerlenme sürmesine rağmen ihracat artmaya, işsizlik düşmeye ve ekonomi büyümeye devam ediyor. Bu yılın ilk çeyreğindeki kur hareketi sırasında kısmen bozulan iş dünyasının geleceğe dönük beklentileri yeniden düzelmeye başlamış durumda. Buna karşılık tüketici güven endekslerindeki temkinli görüntüde ise henüz bir değişiklik yok.
Ekonomideki kesintisiz büyüme ve teşvik politikaları ile artan yatırımlar meyvelerini veriyor. Gelişmiş ekonomilerde işsizlik oranları rekor kırarken Türkiye’de istihdam artıyor, işsizlik oranları geriliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TüİK) verilerine göre işsizlik oranı yüzde 8.2 ile mayıs ayında son 7 yılın en düşük seviyesine geriledi. TüİK’in açıklamasına göre mayıs ayında mevsim etkilerinden arındırılmış, istihdam edilenlerin sayısında bir önceki döneme göre 100 bin kişilik artış, işsiz sayısında ise 6 bin kişilik azalış gerçekleşti. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 0,1 puanlık artış ile yüzde 49,8’e, istihdam oranı 0,1 puanlık artış ile yüzde 45,3’e yükseldi.
Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 278 bin kişi azalarak 2 milyon 272 bin kişiye düşerken işsizlik oranı 1,2 puanlık azalış ile yüzde 8,2 seviyesine geriledi. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 1,5 puanlık azalışla yüzde 10,1, kırsal yerlerde ise 0,9 puanlık azalışla yüzde 4,5 oldu.
Dünya ekonomisindeki resesyonun, bireylerin gelecek tahminleri üstündeki olumsuz baskısı devam ediyor. TüİK tarafından aylık olarak hazırlanan ve tüketicilerin gelecek dönemlerindeki, satın alma güçleri, genel ekonomik durumları, iş bulma olanakları ve mevcut dönemdeki bazı harcama kalemlerinin realize edilebilmesine ilişkin beklentilerini ölçen Tüketici Güven Endeksi, temmuz ayındaki yükselişe rağmen halen 100’ün altında bulunuyor. 0 ile 200 arasında değer alan endeksin, 100’ün üstünde olması tüketicilerin geleceğe dönük iyimser, 100’ün altında olması ise kötümser beklenti içinde olduğunu gösteriyor. En son Mayıs 2006’da 100 seviyesinin üstünde değer alan endeks, global ekonomik krizin ilk belirtilerinin ortaya çıkması ile Kasım 2008’de 68 puan seviyesine kadar gerilemişti. 2012’nin ilk çeyreğinde büyüme rakamlarının tahminlerden yüksek çıkması ile 94 puana yaklaşan endeks, Avrupa’daki krizin yayılma belirtileri ile sert bir düşüşe geçmişti. Tüketici Güven Endeksi TüİK’in verilerine göre temmuz ayında 1.1 puan artarak yeniden 92.8 değerine yükseldi. Endeks 2006’daki sert düşüşten sonra, yani global kriz döneminde en yüksek değerine 98.25 ile Temmuz 2008’de ulaşmıştı.
Kaynak: TüİK
Türk ekonomisinin Avrupa’daki krizden korkulduğu kadar etkilenmeyeceğinin ortaya çıkması, yılsonuna dönük tahminlerin olumlu yönde revize edilmesine neden oluyor. Merkez Bankası’nın her ayın iki defa yayımladığı yıl sonu beklenti araştırmalarında da bunu gözlemlemek mümkün. Banka tarafından açıklanan Ağustos ayı birinci beklenti anketine göre iş dünyasının, temmuz ayının ikinci anketine oranla enflasyon ve cari açık tahminleri ortalaması düşerken, büyüme tahminleri yükseldi.
Merkez Bankası’nın söz konusu çalışmasına göre temmuz ayında yüzde 6.98 olan yıl sonu enflasyon beklentisi gelen iyi haber ve verilerin etkisiyle yüzde 6,73’e geriledi.
Bankalar arası döviz piyasası yıl sonu dolar kuru beklentisi 1,8117 TL’den 1,8044 TL’ye gerilerken, Temmuz ayının ikinci dönem anketinde yüzde 3,6 olarak belirlenen 2012 GSYH büyüme beklentisi 3,7’e yükseldi.
Ankette, 2012 yıllık cari işlemler açığı beklentisi 63 milyar 121 milyon dolara geriledi. Cari açık beklentisi 2012 Temmuz ayının ikinci dönem anketinde 63 milyar 427 milyon dolar düzeyindeydi.
Bu yılın sonundaki politika faizi beklentisi 6 baz puan düşüşle yüzde 5,73 düzeyinde gerçekleşti. Temmuz ayının ikinci döneminde yüzde 5,75 olan cari ay sonu faiz beklentisi ise değişmedi
Sanayi üretimindeki büyüme devam ediyor. Haziran ayında 2005=100 temel yıllı sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 arttı. Alt sektörleri incelendiğinde, Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre; madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinin yüzde 4,6, imalat sanayi sektörü endeksinin yüzde1,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinin ise yüzde 9,2 arttığı görülüyor.
Takvim etkisinden arındırılmış endeks, 2012 yılı Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artmış, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 2,0 azalış gösterdi.
Mayıs 2012
(2005=100)
Arındırılmamış
Takvim Etkisinden Arındırılmış
Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış
SEKTöR
Endeks
Değişim (Yıllık)
Değişim (Aylık)
Toplam Sanayi
132,1
2,7
-1,9
129,8
128,1
-2,0
Madencilik ve Taşocakçılığı
139,6
4,6
5,9
138,5
133,5
-1,4
İmalat Sanayi
130,2
1,8
-3,1
127,7
125,6
-2,2
Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme ürt. ve Dağıtımı
145,3
9,2
4,5
150,5
1,3
Başta Avrupa olmak üzere ekonomik durgunluk ve krizle boğuşan gelişmiş ekonomilerin aksine işsizliğin gerilediği, ekonominin kesintisiz büyüdüğü Türk ekonomisinin performansı, şirketlerinin piyasa değerlerini de olumlu etkiliyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) bu nedenle 2012’nin en iyi performans gösteren borsalarından biri durumunda. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerin borsaları, 1-22 Ağustos döneminde ortalama (Morgan Stanley’in Gelişmekte Olan ülkeler endeksi MSCI_EM baz alınarak) yüzde 2,1 yükselirken, İMKB–100 endeksi yüzde 2,8 yükseldi. Bununla birlikte İMKB, yüzde 28,1 ile yılbaşından bu yana en iyi getiri sağlayan ikinci borsa oldu. 2011’deki Arap Baharı olayları sırasında değer kaybeden ve bu yıl kayıplarını telafi etmeye başlayan Mısır borsasından sonra ikinci sırada olan İMKB’yi Hindistan, Romanya ve G. Afrika izliyor.
İhracatçıların korkulu rüyası olan TL’nin değerlenmesi temmuz ayında da devam etti. Merkez Bankası’nın hazırladığı Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi (üFE bazlı) temmuz ayında hazirana oranla 1 puandan fazla artarak 114.34’e yükseldi. Böylece son bir yılda yaklaşık 12 puan artarak son 16 ayın en yüksek seviyesine yükselmiş oldu. Hazıran ayına oranla 1.2 puanlık artışla temmuzda 118.2’e yükselen TüFE bazlı endekste diğeri gibi son 16 ayın en yüksek seviyesinde. Yılbaşından bu yana yaklaşık üFE bazlı endekste yaklaşık 6, TüFE bazlı endkste ise 10 puanlık artış yaşanmış durumda. TL’nin yılbaşından bu yana reel olarak yüzde 7-8 değer kazanması anlamına gelen bu durumun, AB ve ABD’deki olası gelişmelere paralel yıl sonuna kadar birkaç puan daha artması bekleniyor.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.