Türkiye’de riskli binaların doğal afetlere karşı güçlendirilmesi amacıyla çevre ve Şehircilik Bakanlığı 33 ilde eşzamanlı olarak hayata geçirilen ‘Kentsel Dönüşüm’ sürecinde düğmeye bastı. Depreme dayanıklı olmayan niteliksiz ve hasarlı binaların yeniden inşa edilmesi hayati önem taşırken, 20 yıl sürmesi beklenen Kentsel Dönüşüm Projesi, ülkemizde daha önce yaşanan depremlerde ortaya çıkan maddi-manevi kayıpların en aza indirgenmesini hedefliyor. Projenin mimarı çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, barınma hakkının anayasal bir insanlık hakkı olduğunun altını çiziyor ve ekliyor:
“Bu bir milli meseledir, engellemeye çalışanlara yazıklar olsun…”
Projenin başarıya ulaşabilmesi ve Türkiye’nin kaliteli şehirlere kavuşabilmesi için akademisyenlerin, müteahhitlerin, belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının, bina sahiplerinin ve kamuoyunun el birliği içinde hareket etmesi gerektiğini belirten çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a, kentsel dönüşüm projesinde sürecin nasıl işleyeceğini sorduk:
Kentsel dönüşüm için start verildi peki süreç nasıl işleyecek?
Kentsel dönüşümde süreç riskli alanlar ve riskli yapıların tespiti ile 2 şekilde sürecek. Birinci süreçte Belediyeler ve TOKi’nin yanısıra tüzel kişiliklerin kanunda geçen şartlara uygun olarak riskli alan tespiti yaptırması, bu tespitin Bakanlığımıza iletilmesi ve Bakanlığımızca bakanlar Kurulu’na sunularak ilan edilmesi şeklinde uygulanır iken, riskli yapı tespiti malikler tarafından riskli yapı tespit yetkisine haiz kurum ve kuruluşlara başvurularak yaptırılacak ve risk tespiti ile işe başlanacak.
Riskli yapılar nasıl ve kim tarafından tespit ediliyor, projeye katılmak isteyenler ne yapmalı?
Riskli yapıların tespiti Bakanlığımızca yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından ve 2007 Deprem Yönetmeliğine göre yapılıyor. Bu kapsamda, kamu kurumları (çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, İl özel İdareleri) yanı sıra Belediyeler ve lisanslı kuruluşlar ( Meslek Odaları, üniversiteler, Yapı Denetim Firmaları ve özel Kuruluşlar) yetkilendirilmiş olup bu Kuruluşların listesi Bakanlığımız web sayfasından güncel olarak yayınlanıyor. 6306 sayılı Kanundan yararlanmak için öncelikle bu kuruluşlardan birine başvurarak, risk tespiti yaptırılması gerekiyor.
Binaların yıkım masrafı kime ait, yıkım sonrası yeni yapının inşa sürecini kimler üstleniyor?
Risk tespiti neticesinde riskli olduğu belirlenen binaların yıkım masrafları binanın malikleri tarafından karşılanacak. Yıkım sonrası yapının yenilenmesine ilişkin tasarruf tamamen yapı maliklerine ait. Bu hususta maliklerin 2/3 çoğunluğunun kararına göre uygulama yapılacak. Uygulamada hak sahiplerine kira yardımı, ya da kredi faiz desteği sağlanmasının yanı sıra bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutuluyor.
Kentsel dönüşüm kapsamında kaç ilde, ortalama kaç binanın yıkılması planlanıyor?
Kanun kapsamında yapılacak kentsel dönüşüm uygulamalarının 20 yıllık bir süreci kapsaması planlanmakta olup, bu proje tüm ülkemizi kapsayan bir projedir. Dolayısıyla, bu kapsamda şu illerde, şu kadar sayıda bina yıkılacaktır demek mümkün değil. Nitekim, riskli olması ihtimal dahilinde olan bina sayısının 6,5 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Tüm bu binaların risk tespiti yapılmadan kaç binanın yıkılacağını peşinen söylemek mümkün değil.
Risk arz ettiği halde kentsel dönüşüm projesine katılmak istemeyenlerin durumu ne olacak?
Bu projenin temel amacı kanunda da belirtildiği üzere “afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşam çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.” Bu nedenle, riskli olduğu belirlenmiş ve raporlanmış binanın, yıkılmaması kamu can ve mal güvenliğine karşı tehdit oluşturacağından, kanun kapsamında maliklerince, malikleri tarafından yıkılmazsa kanunda belirlenen İdarelerce yıkılacak.
MAL SAHİPLERİNE KİRA YARDIMI
Hak sahipleri yerinden, yurdundan geçici süreyle taşınırken mağdur olmaması için ne tür çalışmalar yapılıyor?
Kanun kapsamında uygulanacak kentsel dönüşümün amacı öncelikle dönüşümün bulunduğu alanda, bulunduğu alanın sosyo-ekonomik durumu, coğrafi yapısı ve tarihi-kültürel dokusunun gözetilmesidir. Ayrıca, uygulama sırasında mağduriyet yaşanmaması için geçici yerleşim sağlanması, kira yardımı yapılması gibi önlemlerde alınıyor.
Peki kiracıların mağdur olmaması için yardım var mı?
Bu kanun ile sadece mal sahipleri değil kiracılar ve sınırlı ayni hak sahipleri de düşünüldü, mağduriyetin önlenmesi için tedbirler öngörüldü, bu kapsamda:
6306 sayılı kanunun Uygulama Yönetmeliği Madde 16 –
(1) Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını, yardım süresi ise, 18 ayı geçemez. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi oranında güncellenir.
(2) Yapılacak kira yardımının ilk beş aya kadar olan kısmı, taşınma masrafları da dikkate alınarak peşin olarak ödenebilir.
(3) Birinci fıkrada belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, Bakanlıkça belirlenecek oranda defaten kira yardımı yapılabilir. Denilmektedir.
Peki tapusu olmayanlar ve gecekondu sahipleri için süreç nasıl işliyor?
Tapusu olmayan ancak sınırlı ayni hak sahibi olanlar içinde Kanuni süreç aynı şekilde işlemekte, öncelikle binanın risk tespitinin yaptırılması gerekiyor.
PROJENİN MALİYETİ 400 MİLYAR TL
Kentsel dönüşüm, hangi riskleri ortadan kaldırmayı hedefliyor?
Kentsel dönüşümün amacı Afet Riskini ortadan kaldırmaktır. Bu proje ekonomik getirili bir proje olmayıp topraklarının ve nüfusunun çoğunluğu deprem riski altında olan ülkemizde afet riski karşısında daha güvenli ve çevresi ile sağlıklı yaşam alanları oluşturulmasıdır. Bu proje bir sosyal sorumluluk projesidir, insan hayatını ön plana alan, insana değer veren bir projedir. Projenin getirisi insanlarımızın huzur içersinde yaşamalarını temin olup, projenin maliyetinin 20 yıllık süreçte 400 milyar TL civarında olması beklenmektedir.
DöNüŞüM EKONOMİYİ HAREKETLENDİRECEK
Türkiye ekonomisi bu dönüşümden nasıl etkilenecek?
Kentsel dönüşüm projesi ile direkt olarak inşaat sektörü, dolaylı olarak da bu sektöre paralellik arzeden diğer yan sektörler, imalat ve hizmet sektörleri olumlu yönde etkilenecek. İşgücü gereksinimi nedeniyle de işsizlik sorunun çözümüne de büyük katkı sağlanacak.
PROJE OLMAZSA ACILARIMIZ TEKRARLANIR
Eğer bu proje olmasaydı Türkiye nasıl bir tabloyla yüz yüze gelebilirdi?
Bu proje geç kalmış bir projedir. Bilindiği üzere ülkemizde meydana gelen depremlerde sağlıksız ve güvensiz yapılaşma ve yapılar nedeni ile yüksek can kayıpları yaşandı. ülke ekonomisini sarsacak boyutta ekonomik kayıplar oluştu. Bu kanun ile süreç başlatılmasaydı, bu kayıplara razı gelip aynı acıları ve sıkıntıları yaşamak zorunda kalacaktık. Projenin boyutu itibarıyla 20 yıllık bir süreç göz önünde bulunduruluyor, planlamalar bu yönde yapılıyor. Ancak bu demek değil ki; acil yapılması gereken çalışmalar ertelenecek. Elbetteki öncelikle afet riskinin yüksek olduğu alanlarda dönüşüm yapılarak, kısa vadede afet riskinin minimize edilmesi sağlanacak.
çevre ve Şehircilik Bakanı Eroğan Bayraktar’ın resimaltlarından birine kullanılacak:
KENTSEL DöNüŞüMü GöNüL RIZASI İLE YAPACAĞIZ
önümüzdeki 2 yılda kentsel dönüşüme dair taleplerin artmasını bekliyoruz. Talep nereden geliyorsa, hangi vatandaş rıza gösteriyorsa, hangi belediye hazırsa işe oradan başlanacak.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.