Ancak 2011 yılının ilk yarısında ülkede yaşanan iç karışıklık, ticari ilişkilerimizi olumsuz etkiledi. Bunun sonucunda 2011 yılında Libya’ya ihracatımız yüzde 61 gerileyerek 748 milyon dolara düşerken, Türkiye ve Libya arasındaki iş ve ticaret hacmi de büyük bir sekteye uğradı. İç karışıklığın sona ermesi ve Libya’da yönetimin değişmesiyle birlikte, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler yeniden canlanmaya başladı. 2012 yılında Libya ile ticaret ve iş ilişkilerimiz yeniden canlanmaya başladı. Rejim değişikliğinin ardından ekonominin toparlanmaya başlamasıyla birlikte, Libya’ya ihracatımız da yükseliş trendine girdi. İhracatımız 2011 yılına kıyasla yüzde 186 artarak, 2012 yılında 2,1 milyar dolar ile son 10 yıldaki en yüksek rakamına ulaştı.
Geçtiğimiz yıl Libya’ya en fazla ihracat gerçekleştiren sektörümüz 403 milyon dolar ile çelik olurken, bu sektörü 209 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri ile 206 milyon dolar ile de elektrik-elektronik sektörü izledi. Libya’ya en fazla ihracat yaptığımız ürünler arasında demir-çelik, inşaat demiri, filmaşin, beyaz eşya, klima, tarım işleme makineleri öne çıkıyor. çimento, seramik yer ve duvar karoları, binek otomobiller ile demir çelikten inşaat aksamı ürünleri ise ihraç potansiyeline sahip olduğumuz sanayi ürünleri arasında yer alıyor.
Tüm bu olumlu gidişata rağmen ihracatçılarımız Libya’ya mal satarken gümrüklerde, bankacılıkta, inşaat sektöründe bir takım sıkıntılar yaşıyorlar. özellikle gümrüklerde ve bankacılıkta yaşanan sıkıntıların aşılmasının iki ülke arasında ticaretimize olumlu etki yapacağı düşüncesindeyim. 57 bin ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, Libya ile bu sorunlarımızı çözüme kavuşturarak uzlaşı ve dostlukla ikili ilişkilerimizi daha da güçlendireceğimize yürekten inanıyorum. Ayrıca düzenlenen iş görüşmeleri ve diyaloglar sayesinde firmalarımız birbirlerini daha yakından tanıma imkanına sahip olacaklar. Aynı zamanda Serbest Ticaret Anlaşması’nın ikili ilişkilerimiz için yeni bir fırsat yaratacağını, yatırımları da teşvik edeceğini düşünüyorum.
Kalıcı siyasi istikrarın temini ile Libya’ya ihracatımızın artarak devam edeceğine inanıyorum. çünkü Türkiye’nin, bölgede son derece olumlu bir imajı var. Türk ürünleri de kaliteli ve uygun fiyatı ile bölgede aranıyor, beğeniliyor ve isteniyor. Dolayısıyla ihracat artışının ardından yatan asıl nedenin de bu olduğuna inanıyoruz.
Türkiye olarak büyük potansiyeli net bir şekilde görüyoruz. İhracatçılarımız bu potansiyeli değerlendirmek için şimdiden büyük çaba gösteriyor. Afrika’nın en zengin ülkelerinden biri olan Libya’nın 2016 yılına kadar ekonomik büyüme ortalamasının yüzde 10 civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu da Libya’nın ekonomik potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor.
İhracatçılarımız bu potansiyeli değerlendirmek için şimdiden büyük çaba gösteriyor ve umarım daha fazlasını da gösterecekler. Libya, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da hedef ülkelerimiz arasında yer alıyor.
Şunu içtenlikle belirtmek isterim ki Arap Baharı sonrası yeniden yapılanma dönemine giren Libya’yı artık daha aydınlık, daha güzel günler bekliyor. Değişim sürecinin ardından oluşan yeni ekonomik sistem oldukça umut verici. Buna hepimiz yürekten inanmalıyız; Libya artık ticaretle, yatırımla, üretimle anılmalı. Demokrasi, özgürlük ve ticaretin Kuzey Afrika’daki beşiği Libya olmalı.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.