Türkiye’nin geride kalan yıldaki büyüme hızını son derece başarılı bulduğunu ifade eden Prof. Dr. Kerem Alkin, dünya geneline bakıldığında gelişmekte olan ülkelerde ortalama büyümenin yüzde 4’lerin altına gerilediğini, yüzde 3’lere yaklaştığını ifade ederek “Orta Doğu Avrupa’da büyüme hızı yüzde 2’lerin biraz üzerinde, Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgesinde yüzde 2.3-2.6, Rusya’da yüzde 2’nin altında, Brezilya’da yüzde ise yüzde 2’ler civarında gerçekleşti. Küresel krizin tüm dünya ekonomilerini sarstığı dönemde Türkiye yüzde 4’e yakın bir büyüme gerçekleştiriyorsa bu gerçekten önemli bir büyüme performansı olarak değerlendirilmeli. Adım atağımız yeni yıl, 2012’ye benzeyecek. Yani tedbirlerin biraz daha ağır bastığı bir sene yaşayacağız. 2014 yılında büyümenin yaklaşık yüzde 2.6 ile yüzde 3 arasında gerçekleşmesini bekliyorum” diyor.
Dünyanın her yerinde hatta gelişmiş ülkelerde bile sorun olan işsizliğin Türkiye ekonomisinde kronikleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Alkin, “istihdamda yapacak çok fazla bir şey yok. Hükümet bu konuda etkin politikalar üretmek açısından zorlanıyor. çünkü emek piyasasını esnekleştiremiyor ve sendikalar kıdem tazminatı olmak üzere birçok konuda geri adım atmıyor. Türkiye’de emek piyasası katı olduğu ve emek piyasasında rekabet eksik olduğu için bu alanda problemler var. ülkemizde işe almanın ve işten çıkarmanın maliyeti ABD’ye göre daha yüksek. İşe almanın ve çıkarmanın maliyeti yüksek olduğundan iş dünyası, daha fazla kişiyi işe almak istemiyor” açıklamasını yaparak işsizliğin perde arkasındaki önemli nedenlerden birine işaret ediyor.
Enflasyonda genelde sıkıntı olduğunu ve enflasyonla ilgili sürecin iyi gitmediğine işaret eden Prof. Dr. Alkin, Türkiye’nin çeşitli gerekçelerle enflasyonu yönetmekte zorlandığını belirtiyor ve ekliyor: “Enflasyon beklenenden yüksek seyrediyor. öte yandan yüzde 5’in altına indirilen faizler yeniden yüzde 9’lara tırmandı. Merkez Bankası’nın da enflasyonla mücadelede aslında çok rahat bırakılmadığını ifade etmem lazım. MB Türkiye tarihinin en başarılı Merkez Bankası’dır. MB enflasyonla mücadele dahil aynı anda o kadar çok makro kriteri göz önünde bulundurmak durumunda kalıyor ki hareket alanının daraldığı söylenebilir. öte yandan sıcak para iyi yönetiliyor. Cari açık iyi yönetilmeye ve mümkün olduğu kadar gayri safi milli hasıla oranının yüzde 7’sinin altında tutulmaya gayret ediliyor. Hatta yüzde 6’ya yaklaştırılmaya çalışılıyor.”
Kamu iç ve dış borçlarında ekonomi yönetiminin çok başarılı bir grafik izlediğini belirten Prof. Dr. Alkin, bununla birlikte ekonominin finansman açığının daha çok özel sektör tarafından karşıladığından dolayı özel sektörün iç ve dış borçlarının çok yüksek seyrettiğine dikkat çekiyor. özelleştirmeyle alakalı ciddi mesafe alındığını sözlerine ekleyen Alkin, özelleştirmede kurumsal olan projelerin çoğunun tamamlandığını ifade ediyor. YABANCI SERMAYEDE 20 MİLYAR DOLAR EŞİĞİ GEçİLEMEDİ
Türkiye’deki faiz lobisi tartışmalarının, yabancı sermaye girişinde belli ölçüde etkili olabileceğini ancak uzun vadede yatırımların belli bir tempoda gelmeye devam edeceğini belirten Prof. Dr. Alkin, “bu tempo istediğimizin çok altında kalabilir. Türkiye’nin çoktan doğrudan yabancı sermaye yatırım girişleri 20 milyar dolar ve üzerine oturmalıydı. Orada biraz sıkıntımız var. çöZüM SüRECİ VE MEGA PROJELER
Hükümetin en önemli icraatları arasında öne çıkan doğruları ve yanlışları sıralayan Prof. Dr. Alkin sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’nin yüksek katma değerli üretime daha fazla odaklanması adına birçok projeye başlanılmış olması, inovasyonun, Ar-Ge’nin desteklenmesine yönelik strateji izlenmesi, bununla ilgili teşviklerin ve desteklerin arttırılması önemli adımlardı. Yine ekonomi için son 25-30 yılda en önemli dertlerden bir tanesi olan Kürt meselesiyle ilgili çözüm süreci atılan en önemli ve başarılı adımlardı. Bu hamlelerin Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Marmaray’ın tamamlanması, üçüncü köprü ve havalimanı gibi mega projeler öne çıkan en doğru adımlar oldu. öte yandan iç siyasi krizlerin iyi yönetilmediğini düşünüyorum. Gezi ve yolsuzluk-rüşvet operasyonunda durum iyi yönetilmedi. Faiz lobisi ile ilgili tartışmalar olumsuz etki yarattı. BİREYSEL YATIRIMCI BİRİKİMİNİ NASIL KULLANMALI?
Bireysel yatırımcıların yeni yılda izlemesi gereken yol haritası hakkında açıklama yapan Prof. Dr. Alkin, “hisse senedi piyasasında yatırımlar; 16 veya 18 ay elinde tutacak şekilde yapacağından dolayı bu dönemde bazı gerginliklerden dolayı hisse senedi piyasasında ortaya çıkacak olası düşüşler uzun vadeli yatırımcılar açısından fırsat olarak değerlendirilebilir. Dövizde ilk üç ay yükseliş görülebilir, ama siyasi istikrar netleştikten sonra hem dövizde, hem de faiz cephesinde suların durulacağı ve bir miktar düşüşlerin geleceğini zannediyorum. Altın ise çok tatminkar bir performans göstermeyecek. Ama akla hayale gelmeyecek küresel belirsizlik nedeni ile altında sıçramalar da gündeme gelebilir” görüşünü savunuyor.
SEçİME KADAR BEKLE-GöR POLİTİKASI MI UYGULANACAK
özel sektör 2014 yılında sabit sermaye yatırımlarını devam ettirecek bir ortam olup olmayacağı konusunda endişeli. Gezi parkı ve bu son rüşvet operasyonundan sonra gerginliğin biraz daha arttığını görmekteyiz. O yüzden 2014 yılında en azından 30 Mart’taki yerel seçimlerden çıkan tabloyu görene kadar siyasi istikrarın aynen devam ettiğini görene kadar belki ilk 3 ayı yapmayı hedeflemiş olduğu kimi yatırımları daha büyük ortamda harcama gerektirecek yatırımları kısmen bir miktar erteleyerek geçirmeyi tercih edebilir. O nedenle yerel seçimlerden Türkiye açısından siyasi istikrarın aynen devam ettiğine dair bir seçim sonucu çıkarsa büyük ihtimalle Nisan ayından itibaren özel sektör yatırımlarına daha ciddi ağırlık verecektir diye düşünüyorum. Ama ilk üç ay büyük ihtimalle Amerikan merkez bankasının adımlarının nasıl devam ettiğini görmeye çalışarak yerel seçimlerin nasıl sonuçlandığını görmeye çalışacak. Türkiye’nin şanssızlık sonucu başka siyasi riskler ve krizler yaşayıp yaşamayacağını görmeye çalışarak geçecek. İş dünyası büyük ihtimalle seçim sonuçlarına kadar bekle gör politikasını tercih edecekler.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.