Yılın ilk çeyreğini geride bırakan global finans piyasaları, özellikle Mart ayında ekonomik, sosyal ve siyasi faktörleri birlikte değerlendirmek zorunda kaldığı bir süreç yaşadı. çin, Rusya, ABD ve Avrupa Birliği’nden (AB) yapılan açıklamalar, yayınlanan ekonomik veriler, yatırımlarını doğru bir şekilde yönlendirmek için gelişmeleri dikkatle takip eden piyasa katılımcıları için yoğun günlerin yaşanmasına neden oldu. Ekonomik dinamiklerin yanında, siyasi risklerin de analizlere dahil edilmesi gereken durumlarda akla ilk gelen enstrümanlar olan kıymetli madenler ise bu paralelde geride kalan ay içerisinde dalgalı bir seyir izledi.
Asya’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük ekonomisi çin’de yaşanan gelişmeler, yatırımcıların risk algısını değiştirebileceği için altın ve gümüş başta olmak üzere değerli madenler üzerinde son derece etkili oluyor. Mart ayında özellikle bakır fiyatlarındaki değişim, çin ekonomisine yönelik beklentiler ile dikkat çeken gelişmeler arasında yer aldı. Dünyanın en fazla bakır ithal eden ülkesi konumundaki çin’in ekonomik büyüme tarafında hızının yavaşlayacağı düşüncesi, talep yönlü kaygıların fiyatlanması ile emtianın yaklaşık son dört yılın en düşük seviyesine gerilemesine yol açtı. Ancak risklerini daha kontrol edilebilir hale getirmek isteyen yatırımcılar, bu süreçte altın tarafındaki pozisyonlarını arttırdı ve altın son olarak Eylül 2013’te görülen seviyelere kadar tırmandı. Tabii ki bu noktada Ukrayna krizinin de büyük payı olduğunu unutmamak gerekiyor.
Mart ayı içerisinde tarihe tanıklık eden dünya, Ukrayna’ya bağlı Kırım özerk Bölgesi’nin, bağımsızlığını ilan ederek referanduma gitmesini ve ardından Rusya’ya katılmasını izledi. Gerilimin, siyasi risklerin ve bir savaş ihtimalinin arttığını düşünen piyasalarda yine Altın ve Gümüş fiyatlarının yükseldiği görüldü. Ancak özellikle ayın ortalarından itibaren yukarı yönlü hareketler gösteren kıymetli madenlerde kayıplar izlenmeye başladı. çin’e ilişkin beklentileri bir kenara bırakan piyasalar, dünya liderlerinden yapılan açıklamalar doğrultusunda Kırım’daki tansiyonun da daha fazla artmayacağını fiyatlaması, geri çekilmelere temel oluşturan faktörler olarak dikkat çekti. ABD Merkez Bankası’nın (FED) yeni başkanı Yellen ile ilk kez düzenlenen toplantısının sonuçları ise Dolar yönlü gelişmeler ile yine emtia fiyatlarında etkili rol alan unsurların başında geldi.
FAİZ ARTIRIMI 2015’TE
Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 19 Mart’ta yayınladığı toplantı kararları, ABD ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri ile dolarda yukarı yönlü hareketlere neden olurken, değerli madenlerde de aşağı yönlü baskıların artmasına katkı yaptı. Faiz artırımı konusunda ilk kez takvim veren FED, rekor düşük seviyede olan politika faiz oranını 2015 ortalarında yükseltebileceği sinyalini verdi. Aylık tahvil alımları ise beklendiği gibi 10 milyar Dolar azaltıldı. FED’in uzun zamandır kullandığı işsizlik oranı eşiği ise Yellen ile terk edildi. Emtia fiyatlarında son derece etkili olan FOMC toplantısında alınan kararlar ve gelecek para politikası adımlarının, yılın geri kalanında gündemin en önemli maddeleri arasında kalmaya devam edeceğini ifade edebiliriz.
RİSK UNSURLARI VE FED
Yeni bir çeyreğe başlayan değerli maden piyasasında Nisan ayı oldukça yoğun geçecek bir dönem. çin ekonomisinin sağlığına ilişkin açıklanacak verileri piyasalarda dikkatle takip edilecekken, Rusya ve batılı ülkeler arasındaki yaptırımlar, savaş boyutunun nereye kadar uzanacağını da görmemize katkı sağlayabilir. Bunun yanında ayın sonundaki FOMC toplantısına ilişkin beklentilerin özellikle altın fiyatlarında belirleyici unsur olabileceğini söylemek yanlış olmaz.
ABD’de ekonominin nasıl bir tempoda ilerlediğine yönelik ipuçları verecek makro göstergeler, özellikle istihdam rakamları, FED’in atacağı adımları tahmin edebilmek adına yatırımcıların merceği altında olacak. Banka’nın faiz artıracağı tarihin daha yakın olabileceği ya da, tahvil alımlarının daha hızlı azaltılabileceğine işaret edebilecek veriler sonrası, eğer piyasalarda bu beklentiler fiyatlanırsa, Dolar’da görülebilecek değer kazanımları ile altın başta olmak üzere kıymetli madenlerde düşüşler izlenebilir. Ancak Nisan ayı içerisinde ABD ekonomisine ilişkin verilerin görülmek istenen toparlanmayı yansıtmazsa, FED’in daha uzun bir süre genişlemeci kalabileceğini gündeme getirebilir. Bu gibi durumlarda ise ABD’nin para biriminde düşüşler öne çıkabilecekken, değerli madenlerde yükselişler gözlemlenebilir.
ALTIN FİYATLARI DİPTEN DöNüŞ Mü YAPTI?
2014 yılına hızlı bir giriş yapan ve 1180 seviyesinden başlatmış olduğu yukarı yönlü hareketini 1392 seviyesine taşıyan altın, FED’in Mart ayındaki FOMC tutanakları ve başkan Janet Yellen’in açıklamaları sonrasında satış baskısına maruz kaldı ve 1320 seviyesine kadar geriledi. Emtia fiyatlarında son zamanlarda yaşanılan dalgalı seyir sonrasında özellikle altın ve gümüş üzerinde işlem gerçekleştiren yatırımcılar ilgili finansal varlıkların son seyirlerini öğrenmek istiyor. özellikle de altın ve gümüş fiyatları yeniden güvenilir liman mı oldu, dipten döndü mü gibi sorulara cevap aranıyor.
Altın fiyatını teknik olarak incelediğimizde 7 Şubat 2013 tarihinden itibaren günlük grafikte 150 günlük basit hareketli ortalamanın etkisi altında kaldığını görüyoruz. 7 Şubat 2013–13 Şubat 2014 tarihleri arasında düşüş baskısını net bir şekilde bize hissettiren 150 günlük basit hareketli ortalama, 13 Şubat 2014 tarihinden itibaren yükselişlerin devam etmesine katkı sağlamış ve bugün de bu etkiyi devam ettirdiğini ifade edebiliriz. (Şu anda 150 günlük basit hareketli ortalama 1297 seviyesinden geçiyor)
Bu nedenle 150 günlük basit hareketli ortalama üzerinde günlük kapanışlarına devam ettiği müddetçe kısa vadeli tepki satışları, yerini orta vadeli yükselişlere bırakabilir. Böyle bir durumda yeniden 1400 seviyesi gündemimizde yer alabilir.
Uzun vadeli olarak haftalık grafiği incelediğimizde ise 200 Weekly Exponential Moving Average ( 200 haftalık üssel hareketli ortalama) ile 200 Weekly Smoothed Moving Average ( 200 haftalık düzeltilmiş hareketli ortalama) arasında hareketlerine devam ettiğini görmekteyiz. 1392 – 1202 seviyesi arasında hareketlerine devam eden Altın için özellikle 1202 seviyesine ulaşabilmesi için kontrol noktası olarak belirlediğimiz 1296 seviyesi altında “haftalık kapanışa” ihtiyaç vardır. Eğer bu şart sağlanabilirse yeniden 1202 seviyesi hedeflenebilir diyebiliriz. Aksi takdirde kısa vadeli tepki satışları yerini yükselişlere bırakarak yeniden 1400 seviyesi gündemimizde yer alabilir.
Bu aralık, Altın fiyatlarının tepki satışlarını sonlandırıp sonlandırmayacağını, yükseliş rallisi mi yoksa düşüş rallisi mi oluşturacağına karar verecek bir aralık olarak karşımıza çıkıyor.
Paylaştığımız iki grafiği incelediğimizde almış olduğumuz ortak kararın 1300-1290 aralığının yeni işlem stratejileri için önemli olduğunu, bu nedenle de ilgili seviyelerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini ifade edebiliriz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.