AKILLI KONUT DöNEMİNE GEçMELİYİZ Dünya, gayrimenkulde dijital mobil yaşama adım atıyor. Türkiye olarak bizler de çocuklarımızı akıllı bina ve evlerin konforuyla tanıştırmalıyız.
Yarım asır önce mütevazı bir aile şirketi olarak kurulan, bugün ise Türkiye’nin öne çıkan markalarından biri haline dönüşen Dumankaya Grubu, en önemli gayrimenkul geliştiricisi olarak İstanbul’a damga vuran projelere imza atıyor. İnşaat sektörünü lokomotif olarak seçen Dumankaya Grubu; Dumankaya İnşaat, Athletic-o Spor Klubü, Dumankaya Pusula, Uniplast Plastik Yapı Elemanları, Zet Teknoloji, Dumankaya Toyota ve Dumankaya Sigorta şirketlerini çatısı altında bulunduruyor. İstanbul merkezli büyüyen şirket; Gebze ile Tekirdağ arasındaki lokasyonda konut, ofis ve alışveriş merkezleri inşa ediyor. İkinci kuşak olarak yönettiği şirketi, Türkiye’nin en değerli markalarından biri haline getirmeyi hedefleyen Dumankaya Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya ile gayrimenkul sektörü ve Türkiye ekonomisi üzerine konuşuyoruz. ‘Türkiye ekonomisi artık şampiyonlar liginde” diyerek ekonomideki büyümeye dikkat çeken Genç Patron, başarının sürdürülebilir olmasının önemini vurguluyor ve bu ligde oynamanın daha fazla çalışmak anlamına geldiğini söylüyor. Ekonomiye dair çarpıcı analizler yaparken futbolla ilgili jargon kullanan Dumankaya ile röportaja başlarken soruyoruz: Hangi takımı tutuyorsunuz? Cevap verirken gözlerinin içi parlıyor: Galatasaray. Sarı kırmızılı renklerin tutkunu olan Uğur Dumankaya, locadaki yerinden maçları kaçırmadan izlediğini belirterek futbola düşkünlüğünü bizlerle paylaşıyor. İşte keyifli özel söyleşinin diğer ayrıntıları:
SADECE BİNA YAPMAK YETMEZ
Gayrimenkulde yeşil ve çevreci sistemlere geçmeliyiz. çünkü karbon salımının en önemli kısmı konutlardan kaynaklanıyor.
HEDEF 5 MİLYAR LİRALIK CİRO
öncelikle grubunuzla ilgili bilgi verebilir misiniz? Dumankaya Grubu’nun değişik sektörde faaliyet gösteren şirketleri var. Dumankaya İnşaat, Athletic-o Spor Klubü, Dumankaya Pusula, Uniplast Plastik Yapı Elemanları, Zet Teknoloji, Dumankaya Toyota ve Dumankaya Sigorta gibi şirketlerimizle hizmet veriyoruz. Toplam 4 bin çalışanımız var. Her yıl yüzde 40 civarında büyüme öngörüyoruz. 2014 sonunda yüzde 40‘lık büyümeyle ciromuzu yaklaşık 600 milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. önümüzdeki 10 yılda grubumuza bağlı şirketlerin toplamda, 5 milyar TL’lik ciroya ulaşmasını bekliyoruz.
Yatırımlarınız ağırlıklı olarak hangi bölgelerde? Konut ağırlıklı yatırımlarımız İstanbul merkezli. Tekirdağ’ı da, İstanbul içinde görüyoruz. Bölgesel olarak Bursa bile yatırım hinterlandımız içinde kalıyor. Ciddi iş planları yapıyor ve nerelerde büyüyebileceğimize odaklanıyoruz. Uzmanlaşarak büyüme stratejisi izliyoruz ve branşlaşarak gelişebileceğimizi, rekabetten ayrışabileceğimizi düşünüyoruz. Oldukça önemli bir destinasyon olan İstanbul civarında büyüyoruz. Dünyanın önemli şehirleri arasında bulunan İstanbul’un; Londra, Paris, New York ya da Frankfurt seviyesine ulaşabilmesi için altyapı anlamında biraz daha zamana ihtiyacı var. İstanbul’a ciddi bir talep var. İki yıl önce yabancılara yapılan satışların, tüm satışlar içerisindeki payı yüzde 3’lerle sınırlıyken, bugün rakam yüzde 30’lara doğru tırmandı. Bir başka ifadeyle yabancılara satışlarımız 10 kat arttı
Yabancı yatırımların artmasını neye bağlıyorsunuz?
Türkiye son 10 yılda ciddi değişim ve dönüşüm yaşadı. En önemli sorunlardan biri olan enflasyon ortadan kalktı. Ekonomik istikrar sağlandı. İşinde uzmanlaşmış firmaların büyümesi için uygun ortam doğdu. Türkiye gelişen bir pazar olarak öne çıkmaya başladı. Eskiden yabancılar; sadece deniz, kum ve doğa harikası olan Ege ve Akdeniz bölgelerinde gayrimenkul satın alırdı. Son yıllarda İstanbul öne çıkmaya başladı. İstanbul’un finans merkezi olma yolunda ilerlemesi ve birçok uluslararası şirketin İstanbul’da ofis açması cazibeyi artırıyor. özellikle Körfez ülkeleri ve Orta Doğu’dan ciddi ilgi var. Arap ülkelerinin yanında; Suriye, İran, Rusya ve Türki Cumhuriyetler İstanbul’a gelerek yatırım yapıyor. Bu gelişim bizi sevindiriyor ama daha yapacak çok iş var. Türkiye artık şampiyonlar liginde oynuyor ama bu ligde daha üst sıraları hedeflememiz lazım. Başarılarımızı sürdürülebilir kılmazsak bu sefer düşme hattına gireriz. Bir aşağı, bir yukarı giden ülke imajı verirsek güven kaybına uğrarız. Bu tehlikeye dikkat etmemiz ve yarınlarımız için düne göre daha fazla çalışmamız gerekiyor.
Al-Mazaya ile ortaklığınız nasıl yürüyecek?
Dumankaya olarak, Ortadoğu’nun güçlü gayrimenkul firmalarından Al Mazaya Holding ile işbirliği anlaşması imzaladık. Kuveyt orjinli Al Mazaya, Dubai ve Kuveyt başta olmak üzere toplam 7 ülkede faaliyet gösteriyor. 8. pazar olarak Türkiye’ye giriş yapan ve konut odaklı projeler üretmeyi hedefleyen AL Mazaya ile yüzde 50 yüzde 50 prensibiyle anlaşma gerçekleştirdik.
ARAP FONLARI İSTANBUL‘A AKACAK
Dünya şehri İstanbul‘a yatırımlarını artıran Arap Sermayesi, Türkiye‘nin dev gayrimenkul geliştiricileri ile el sıkışarak ortaklık kuruyor. Dumankaya geçtiğimiz ay, Kuveytli Al-Mazaya Grubu ile imzaları attı.
İNŞAAT TEK BAŞINA 200 ALT SEKTöRü BESLİYOR
Teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten sektörlerde zayıf olan Türkiye, 200 alt sektörü besleyen inşaat sektöründe gelişmeye devam etmeli. Ekonomide itici güce sahip inşaat sektörü piyasalar için ne kadar önemliyse, İstanbul da Türkiye için o kadar önemli. Sektörün en fazla geliştiği yer olan İstanbul’daki projeler, dünyanın birçok ülkesindeki yatırımcının ilgisini çekiyor. Global markalar ya İstanbul’a taşınıyor ya da ofis açıyor. Afrika’dan Orta Doğu’ya, Kafkasya’dan Avrupa’ya kadar her yere yakın olan İstanbul’dan 3-4 saatlik uçuş mesafesiyle 56 ülkeye uçuş yapılabiliyor olması şehrin önemini arttırıyor.
İSTANBUL’DA KALİTELİ PROJELER öNE çIKACAK
Yatırımcının gayrimenkule ilgisi azalacak mı?
Ekonominin itici motorlarından birinin gayrimenkul olduğunu ve başlayan kentsel dönüşümü göz önüne aldığımızda gayrimenkule ilginin devam edeceğini söyleyebiliriz. Türkiye’nin genç nüfusunu, binaların yüzde 50’sinin, 30 yaşın üzerinde olduğunu ve yurtdışından artan talebi yan yana koyduğumuzda özellikle İstanbul’daki gayrimenkul arz ve talebinin artarak devam edeceğini görürüz. Yüksek potansiyel ile birlikte elbette riskler de var. Artan rekabet ortamında planını iyi yapan, farklılaşabilen, uzmanlaşabilen inşaat firmaları öne çıkacak. Sonuçta hiçbir yatırımcı İstanbul’a yatırım yapacağım diye gözü kapalı yer satın almıyor. Bu nedenle kazanç sağlayan akıllı projeleri olan şirketler öne çıkacak.
LİYAKAT SAHİBİ OLANLAR BU İŞİ YAPSIN
Herkes inşaata girip istediği gibi bina yapmamalı! Modern temalarla işlenen çağdaş mahallelerimiz bir bütünün parçaları gibi görünmeli.
İnşaat işine girenlerin sayısında son dönemde ortaya çıkan artışı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kazançlı bir sektör olan inşaatta riskler de var. Plansız, hazırlıksız yakalandığınız krizlerde savrulabilirsiniz. Rekabet giderek artıyor. Herkesin inşaat işine girmesini doğru bulmuyorum. Berber olacak kişi bile belli bir dönem kalfalık yaptıktan sonra iş yapabiliyor. Oysa inşaatta parası olan herkes bina yapmaya kalkıyor. Bu nedenle sektördeki performans yönetimi ve liyakat gibi konularda daha dikkatli olunmalı. Şampiyonlar ligine çıkan Türkiye, başarısını sürdürmek için uyguladığı taktik ve teknikten daha iyisine geçmeli. Dünyadaki değişimi yakından izlememiz gerekiyor. Ar-Ge ve inovasyon konuları son derece önemli. Yenilikleri yakından takip ederek, hızlanan değişime ayak uydurmalıyız.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.