Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığını ilan eden Belarus’u ilk tanıyan ülke Türkiye oldu.Sovyetler Birliği döneminde,Avrupa’ya açılan pencere konumu nedeniyle Belarus önemli bir misyona sahipti. Sanayi, ticaret, savunma, iş gücü ve kalkınma anlamında Sovyetler Birliği’nin en gelişmiş Cumhuriyeti konumunda olan Belarus, günümüzde de stratejik öneme sahip. Bu önem aynı zamanda “kavşak ülke” olmaktan da kaynaklanıyor. Belarus, Polonya ile Rusya arasında bir geçiş ülkesi. Atlantik’ten Urallara kadar Avrupa kıtasının merkezini ele aldığınızda, Minsk Avrupa’nın merkezi olarak karşımıza çıkıyor. Meşhur Berlin-Moskova hattı buradan geçiyor. Napolyon orduları Minsk’ten geçmiş, Moskova’yı alamadan geri dönmüşler. Hitler’in orduları da buradan geçti ve onlar da Moskova’ya giremeden geri döndüler. Napolyon ordularının bozguna uğratıldığı yer Minsk‘in doğusunda yer alıyor. Hitler ordularının bir kaç günde imha edildiği bölge ise havaalanına giderken karşınıza çıkan tepedir. Kuzey’den baktığımızda bu ülke İsveçliler için de önemli. Tarihte kanlı savaşlar olmuş, ikinci dünya savaşının en büyük yıkımı Belarus’ta yaşanmıştır. Bu ülkede her 3 kişiden biri ölmüştür. Büyük yıkım ve acı yaşayan Belarus, bugünkü politikalarını tarihte yaşadığı tecrübelere göre planlıyor.
Avrupa ve Batı’nın yaptırım uyguladığı Belarus, Türkiye açısından özel bir ülke. İkili ilişkilerimiz gayet sıcak, ekonomik anlaşmalarımız mevcut. Ticaret ve yatırımlarda teşvikler sözkonusu. Karayoluyla bir gün, uçakla iki saatte ulaşım mümkün. Türkiye’nin, Avrasya coğrafyasının bir parçası olduğu hatırlandığında Belarus’un önemi daha da netleşiyor. Dolayısıyla bu ülke; ticaretimizde, yatırımlarımızda, transit ticaretimizde, İskandinav ve Avrupa ülkeleriyle, Rusya’yla ticaretimizde iyi bir geçiş noktası. Belarus’ta, iş adamlarımız için değerlendirilebilecek çeşitli fırsatlar var. Bu ülkede 10 milyon nüfusuyla tüketen bir toplum. Türkiye’den gelen her türlü yatırımcıya bu ülke kucak açmakta. İnşaat, tekstil, ilaç, sanayi, imalat ve turizm sektörleri öne çıkıyor. En prestijli projeler Türk inşaat şirketleri tarafından yapıldı. Rusya Devlet Başkanı Putin dahil önemli liderin konakladığı oteller de, Türk şirketlerinin imzası var. Belarus Cumhurbaşkanlığı konutu, otel, plaza gibi önemli yapıların çoğunda Türk müteahhitlerin başarısını görüyoruz. Neden? çünkü Türk müteahhit hızlı, temiz, kaliteli üretim yapıyor. İnşaat sektörünün yanında değişik sektörlerden iş adamlarımız yatırıma geliyorlar. İki ülke arasında vize uygulanmaması elbette ticari ilişkilere pozitif katkı sağlıyor. öte yandan Turkcell, Belarus’ta BeST hisselerinin yüzde 80‘ini Belarus Cumhuriyet Devlet Varlık Komitesi‘nden 2008‘de satın alarak hizmet vermeye başladı. Belarus’taki sisteme baktığımızda bürokrasi yavaş işliyor ancak yetkililer, çözüm için yardımcı oluyorlar. Türkiye burada sevilen bir ülke, Minsk’in sokaklarına çıkıp sorsanız birçoğu, ülkemize birkaç kez geldiklerini söylerler. Burada tarihi bir camimiz var ve restorasyonu için TC Diyanet İşleri Başkanlığı devreye girdi. Cami restorasyonunun, Haziran’da tamamlanması planlanıyor.
Son olarak şunun altını çizmek isterim; ekonomik anlamda Türkiye’nin önceliği her ne kadar Rusya, Ukrayna ve Kafkas ülkeleri olsa da, Belarus’un küçük ama önemli bir ülke olduğu unutulmamalı.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.