Son Haberler

HEDEFİMİZ LİDER BANKA OLMAK

İNOVASYONA DAYALI BüYüME MODELİ

2014 yılında Denizbank olarak sizi en çok mutlu eden gelişme neydi?

Bu yıl 18. yaşına basan DenizBank, bu sürede yakaladığı istikrarlı performansı sayesinde, şubesiz, çalışansız, beyaz bir sayfa üzerinde sadece bir bankacılık izni olarak ve 81. sırada başladığı yolculuğunda, bugün Türkiye’nin en büyük 5 özel bankasından biri konumuna erişti ve benzeri az rastlanır bir başarı öyküsüne adını yazdırdı. Bu başarıda, Bankamızın kurulduğu ilk günden bu yana tüm işlerinin odak noktasına ‘insan’ unsurunu yerleştirmesinin; aynı zamanda inovasyona verdiği önemin etkili olduğunu düşünüyorum.

Başarınızın arkasında yatan en temel etkenler nelerdir?

Sektörümüzde yaşanan inovasyona dayalı gelişimi gelecek döneme bakış açımızın merkezine yerleştirmiş bulunuyoruz. Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi, teknolojiye yatırım ve inovatif yaklaşımlar bankacılık hizmetlerinde fark yaratmak isteyenlerin de odağı haline geldi. Biz de, müşterilerimizin yaşamında fark yaratmaya odaklı bir Banka olarak, dijital ve mobil teknolojiler ile beraber bankacılıkta yaşanan bu paradigma değişimini çok önemsiyor; bu alana yatırımlarımızı artırıyoruz. Artık müşterilerimiz bankacılık işlemlerinde mobilite, hız, avantaj bekliyor ve dolayısıyla bankacılık, banka dışına taşınıyor. Bu çerçevede ortaya çıkardığımız yenilikçi bakış açısıyla sunulan ürünler hem bu vizyonumuzu destekliyor hem de bize ulusal ve uluslararası düzeyde inovasyon alanında birçok ödül kazandırarak, gururlandırıyor. Bunun en güzel örneklerinden birisini Kasım ayında yaşadık.

DüNYANIN EN İNOVATİF BANKASIYIZ

Finansal hizmet sektörünün bankacılık yönetimi alanında dünya çapında en saygın kurumlarından ABD merkezli Bank Administration Institute (BAI) ve ABD Bankalar Birliği (ABA) tarafından inovasyon alanında verilen 2014 yılı BAI Bankacılık İnovasyonu ödülleri’nde 3 ayrı kategoride 5 inovasyon projesi ile “Dünyanın En İnovatif Bankası” seçildik. Toplam 105 finansal kuruluşun 220 proje ile başvuruda bulunduğu yarışmada, Türkiye’yi final sahnesinde temsil eden tek kurum olduk. DenizBank olarak önümüzdeki dönemde de benzer yenilikçi ve sıra dışı ürün ve hizmetler ile müşterilerimizin bankacılık alışkanlığına yeni bir boyut kazandırmaya, beklentilerinin de ötesine geçmeye devam edeceğiz.

PİYASALAR 3 GELİŞMEYE ODAKLANACAK

2015’TE PİYASALAR 3 GELİŞMEYE ODAKLANACAK

Türkiye ve dünya ekonomisi adına 2015 yılının nasıl bir yıl olmasını bekliyorsunuz?

Son günlerde volatilitenin yeniden arttığı, Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülke (GOü) grubunda sert satış hareketleri yaşanıyor. Global bazda 2015’te üç konuyu sıklıkla konuşacağız. Birincisi, FED başta olmak üzere gelişmekte olan ülke (Gü) merkez bankalarının çıkış politikaları. FED gevşek para politikasından çıkışta acele etmeyecek; ECB ve BOJ ise bunu dengeler şekilde ek hamleler yapacak. İkincisi, düşük büyüme oranları. Otoriteler artık sadece para politikasından alınan destekle büyümenin potansiyel seviyeye ulaştırılamayacağını fark etmiş durumda. özellikle altyapı yatırımlarına yönelik kamu harcamaları üzerinden sürdürülebilir büyüme desteklenmeye çalışılacak. üçüncüsü ise global büyüme ve FED’in çıkış politikası gibi değişikliklerin GOü’lerde bir krizi tetikleyip tetiklemeyeceği. GOü’lerin yapısal olarak eskiden çok farklı bir noktada. Birkaç örnek vermek gerekirse: 90’ların sonunda 700 milyar $ olan GOü merkez bankaları toplam YP rezervi bugün 8.1 trilyon $’a ulaşmış durumda. Tam tersine dış borcun ekonomi içindeki payı aynı dönemde % 40’dan % 26’ya geriledi. Geçmişten farklı olarak çoğunun kur politikası bu tarz volatilite dönemlerinde kendilerine avantaj sağlayan serbest kur rejimi. özetle, yapısal olarak çok daha sağlam durumda olan GOü’lerde sistemik bir sorun olması çok olası değil.

TüRKİYE EKONOMİSİ NE KADAR BüYüYECEK?

Türkiye açısından 2014’e kıyasla daha olumlu bir yıl bizi bekliyor. özellikle petrol fiyatlarının mevcut düşük seviyelerinde kalması Merkez Bankası’nın ayağını frenden biraz daha çekerek büyümeye destek olması açısından faydalı olabilecek. Bunun üzerine yapısal reformlar alanında da kayda değer yapılabilirse Türkiye’nin kredi notunun daha da yükselmesi bile söz konusu olabilir. Baz senaryomuzda cari açığın ekonomi içindeki payının % 4’lü seviyelere yaklaşması, ekonomik büyümenin % 3-3.5 arasında olması ve enflasyonun hedef bantla uyumlu seviyelere gerilemesi yer alıyor.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası