KONUKLARINI BEKLİYOR

Türkiye’nin en köklü otel markalarından biri olan Taksim Otelcilik 1966 yılında, Türkiye’de turizm sektörüne ivme kazandırmak amacıyla Vakıflar Bankası öncülüğünde, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İş Bankası ve Emekli Sandığı ortaklığıyla kuruldu. Kuruluşundan bu yana turizm ve otelcilik sektöründe öncü olma misyonuyla hareket eden ve bu yolda çalışmalarını sürdüren Taksim Otelcilik, özellikle 1990’lı yıllarda Akdeniz bölgesinin turizme açılmasıyla birlikte, sektöre yeni tesisler kazandıran, âdeta bir okul vazifesi görerek çok sayıda kalifiye yönetici ve personel yetiştiren ve her şeyden önemlisi kurumsal kimliğiyle örnek oluşturan bir marka olmayı başardı. 1976 yılında Taksim’de bulunan ve bugün Ceylan Intercontinental olarak hizmet veren oteli inşa ederek, ilk defa Sheraton gibi uluslararası bir markayı Türk turizmine kazandırdı. Taksim Otelcilik’in, en önemli tesislerinden olan Bolu Abant’taki Abant Köş Otel 2012 yılında, Abant Palece ise 2014 yılında tamamen yenilendi, Türk ve yabancı turistleri ağılamaya başladı. Tesislerinin özellikle lokasyonları ve sektördeki kurumsal bilinirliğiyle öne çıktığını belirten Taksim Otelcilik Genel Müdürü Remzi Altınok, Turcomoney Dergisi’nin sorularını yanıtladı…

Remzi Bey, Taksim Otelcilik yarım asrı aşkın bir süredir Türk turizmine hizmet veriyor. önce Taksim Otelcilik’in dünden bugüne geldiği noktayı kısaca anlatır mısınız?

Taksim Otelcilik, 1966 yılından bu yana işlettiği otellerde hizmet kalitesi ve konforu ile her zaman öne çıkmayı başardı. Türkiye’nin ilk yerli otel zincirlerinden biri olan Taksim Otelcilik, 48. yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Şirket yarım asırlık deneyim ve tecrübesini sektörde faaliyete geçen otellere yetiştirdiği personel üzerinden aktardı. Kaliteden ödün vermeden sürdürülen hizmetler ISO 9001 belgesi ile tescil edildi. Şirket, deneyimli personel, güvenilir malzeme ve kaliteli hizmete önem vererek ilk hedefinin müşteri memnuniyeti olduğunu her zaman kanıtladı. Misafirlerine her zaman en iyiyi sunmayı görev edinen Taksim Otelcilik, 2010 yılında Trade Leaders Club (Madrid/Spain) tarafından verilen 36th International Award for Tourist Hotel and Catering (En İyi İkram Hizmetleri Veren Otel Zinciri) ödülünü almaya da hak kazandı. Güçlü sermaye yapısı ve sahip olduğu kurumsal kimliğiyle sektöründe özellikli bir yere sahip olan şirketimiz, yeniliği, konukseverliği ve rahatlığı ilke edinerek hizmet kalitesini en üst seviyede tutuyor ve misafirlerin otellerden memnuniyetle ayrılması için azimle çalışmaya devam ediyor. Şirketimiz ilk otelini, 1976 yılında İstanbul Taksimde, Sheraton otelini açarak faaliyete geçirdi. 1987 ve 1989 yıllarında ise Bolu İl özel İdaresi’nden kiralanan Abant Palace ve Abant Köşk Otellerini hizmete aldı. 1990’lı yıllarda, Antalya’da Side Tatil Köyü, Side Palace, Sultan Saray, Otel Obaköy, Adapazarı’nda Sapanca Otel, İzmir’de İsmira, Kuşadası’nda Pagos Otel gibi otellere sahip oldu ve toplam beşbin yatak kapasitesine ulaştı. 2000’li yıllardan sonra kamu sermayeli bir şirket olarak, turizm sektöründe özel sektörün gelişimi ile bu alandaki misyonunu yerine getirdiği düşüncesiyle, ülkemizde yaşanan özelleştirme politikaları sonucu, yukarıda belirttiğimiz bir çok otelinin işletilmesini özel sektör firmalarına devretti. Şirketimizin portföyünde halihazırda 5 otel bulunuyor. Bu otellerden Alanya ve Kuşadası’nda yer alan 2 otel 4 yıldız konseptinde olup mülkiyetleri tamamen Taksim Otelcilik’e ait. Şirket, iç turizmin önemli merkezlerinden olan Abant bölgesinde 2 otel işletiyor. Bu otellerden Abant Palace 5 yıldızlı oteller kategorisinde yer alıyor. Abant Palace oteline 1 kilometre uzaklıkta bulunan Abant Köşk Otel ise özel Belgeli olarak sınıflandırılıyor. Şirketin portföyüne katılan çeşme Otelimiz 2009 yılında hizmete açıldı. Taksim Otelcilik bu otelin işletmesini inşaatın tamamlanmasının hemen ardından uluslararası yönetim sözleşmesi imzalayarak, The Rezidor Carlson ApS verdi. 2009 yılından bu yana çeşme Otelimiz, Radisson Blu Resort & SPA markasıyla 5 yıldız konseptinde işletiliyor.

KIŞ VE GOLF TURİZMİNE YATIRIMLAR ARTIYOR

Taksim Otelcilik’in en önemli tesislerinden biri, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en muhteşem doğasına sahip Abant Gölü yanındaki Abant Palace ve Abant Köşk. Uzun yıllardır Türk ve yabancı konuklarını ağırlayan bu tesisler, geçen yıl tamamen yenilendi. Renovasyon çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Ne zaman başladı, ne zaman bitti? Neler yapıldı?

1989 yılında Bolu İl özel İdaresi’nden 49 yıllığına kiralandı ve 5 yıldızlı otel olarak hizmete açılan Abant Palace Otelimiz 2013 Haziran ayında yaklaşık 1000 kişilik çok amaçlı salon yapımı ile kapsamlı bir renovasyona alındı ve 2014 yılının ilk aylarında hizmete açıldı. Abant Palace Oteli, Bolu’nun Mudurnu ilçesinde, Konumu itibariyle Gerede’ye 70 km, Bolu’ya 34 km, Ankara’ya 190 km ve İstanbul’a 250 km mesafede yer alıyor. Otel’e ulaşım karayolu ile sağlanıyor. Yenilenerek kısa sürede hizmete giren olan Abant Palace Oteli’nde müşterilerimizin rahatı ve konforu için; Suit, standart, connection ve balayı odalarımız yeni konseptleri ile yeniden dizayn edilerek hizmete sunuldu. Büyük bölümü göl olmak üzere, Odalarımız göl ve orman manzarasına sahip. Abant Palace otelimizde müşterilerimizin beğenisine sunulacak olan A’la Carte restaurant, Pub Bar, oyun alanları, Disco, çocuk oyun alannı, … gibi alanlar yeniden düzenlendi. Toplantı ve Kongreler için üç’e bölünebilen ve tam donanımlı, 1000 kişi kapasiteli çok amaçlı toplantı salonu, yaklaşık 100 araçlık kapalı otapark, günün yorgunluğunu atmak ve dinlenmeyi sağlamak için, Türk hamamı, masaj, jakuzi, yarı olimpik yüzme havuz, sauna (VIP ve bayanlara özel bölümü de bulunan) gibi alanları da içeren harika bir Spa alanı oluşturuldu.

Renovasyon çalışmalarında en çok neye dikkat ettiniz? özellikle vurgulamak istediğiniz bir husus var mı?

Abant Palace Otelimiz 1989 yılında faaliyete geçti, o günkü şartlarda çok modern bir yapı olmakla birlikte, günümüz ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmişti. Bir çok salonu bulunmakla birlikte 200 -250 kişiden fazla kurumsal toplantı ve etkinliklere aracılık yapmakta sıkıntılar çekiyorduk. öncelikle kurumsal talepleri karşılamak amacıyla, yaklaşık 900 – 1000 kişiye kadar toplantılara ev sahipliği yapabilecek ve gerektiğinde üçe bölünebilir çok amaçlı bir salonu otelimize dâhil ettik. Ayrıca beş yıldız otelcilik hizmetinin olmazsa olmazı haline gelen sıpa hizmetinin verilmesi amacıyla modern bir sıpa merkezi işletmemize bu tadilatla kazandırdık.

Oteli nasıl konumlandırıyorsunuz? Hafta sonu mu, hafta için mi? Yaz için mi, kış mevsimi için mi?

Abant Palace ve Abant Köşk Otellerimizin sloganı, “Dört Mevsim Tek İsim” . Sloganından da anlaşılacağı gibi, bu lokasyon, 12 ay hizmet veren ve her mevsimi bir başka güzel, her mevsimin farklı taliplilerinin olduğu bir tesis. Arap turizmi için yazlık ve doğa tatili diyebiliriz. özellikle İstanbul ve Ankara arasında bulunduğu konumu ve yakınlığı nedeniyle, hafta içi iş yorgunluğu ve büyük şehir stresinin atıldığı bir lokasyon. Kısacası hafta içi, hafta sonu, yaz ve kış için, ne zaman misafirimiz olursanız olun, en kaliteli hizmetlerimizi sizlere sunmayı, görev addediyoruz.

Daha önce müşteri profiliniz nasıldı? Şimdi kime hitap etmek istiyorsunuz?

Abant Palace ve Abant Köşk Otelleri toplam 177 Oda, 378 yatak ile Bolu il sınırları içerisindeki Abant Gölü kenarında misafirlerine 4 mevsim hizmet veriyor. Bu otellerimizde daha çok yerli misafirlerimizin, kurumsal toplantı ve kısa süreli dinlenme ve eğlenmelerine yönelik hizmet veriliyor. Yabancı misafir olarak yaz aylarında Ortadoğu’dan gelen misafirlerimizin tercih ettiği önemli tesislerden biriyiz.

TURİZMİN KADERİNİ ETKİLEYECEK ADIMLAR

Otelin konaklama durumu hakkında neler söyleyeceksiniz? Kaç oda var? Odaların özellikleri neler?

Taksim Otelcilik olarak, Abant Palace ve Abant Köşk Oteli ile toplamda 177 Oda, 378 yatak ile Abant Gölü kenarında misafirlerimize 4 mevsim hizmet veriyoruz. Bu destinasyondaki otellerimizde, daha çok yerli misafirlerimizin kurumsal toplantı ve buradaki doğal güzellikler ortamında kısa süreli dinlenmelerine yönelik hizmet veriliyor. Son yıllarda bu bölgenin Körfez ülkeleri tarafından da çok tercih edilen bir turizm bölgesi haline gelindiğini söyleyebiliriz. Abant Palace otelimizde; 118 standart oda, 2 engelli odası, 8 connection room, 2 balayı suiti, 26 suit ve 1 kral dairesi olmak üzere toplam 165 oda ve 354 yatak, Abant Köşk otelimizde ise; 11 standart , 1 suit olmak üzere toplam 12 oda ve 24 yatak kapasitesi ile hizmet veriliyor. Odalarımızda standart olarak, mini bar, LED TV, saç kurutma makinesi, telefon, merkezi uydu yayını, ücretsiz kasa, duşlu banyo bulunuyor

Kongre turizmine, kurumsal müşterilere ağırlık vereceksiniz sanırım. çünkü otelde geniş salonlar var. Toplantılarını otelinizde yapmak isteyenler için neler söyleyeceksiniz?

Yapmış olduğumuz renovasyon çalışması ile sadece dinlenme ve doğa gezileri değil, bu doğal güzellikler içinde kurumsal toplantı ve aktivitelere de aracılık yapmak amacıyla, tesislerimiz bu tür toplantı ve etkinliklere cevap verebilecek şekilde yeni baştan dizayn edildi. örneğin 2014 yılında tesisimizde 1800 kişilik kır düğününe aracılık ettik.

Oteli nasıl konumlandırıyorsunuz? Hafta sonu mu, hafta için mi? Yaz için mi, kış mevsimi için mi?

Abant Palace ve Abant Köşk Otellerimizin sloganı, “Dört Mevsim Tek İsim” . Sloganından da anlaşılacağı gibi, bu lokasyon, 12 ay hizmet veren ve her mevsimi bir başka güzel, her mevsimin farklı taliplilerinin olduğu bir tesis. Arap turizmi için yazlık ve doğa tatili diyebiliriz. özellikle İstanbul ve Ankara arasında bulunduğu konumu ve yakınlığı nedeniyle, hafta içi iş yorgunluğu ve büyük şehir stresinin atıldığı bir lokasyon. Kısacası hafta içi, hafta sonu, yaz ve kış için, ne zaman misafirimiz olursanız olun, en kaliteli hizmetlerimizi sizlere sunmayı, görev addediyoruz.

Daha önce müşteri profiliniz nasıldı? Şimdi kime hitap etmek istiyorsunuz?

Abant Palace ve Abant Köşk Otelleri toplam 177 Oda, 378 yatak ile Bolu il sınırları içerisindeki Abant Gölü kenarında misafirlerine 4 mevsim hizmet veriyor. Bu otellerimizde daha çok yerli misafirlerimizin, kurumsal toplantı ve kısa süreli dinlenme ve eğlenmelerine yönelik hizmet veriliyor. Yabancı misafir olarak yaz aylarında Ortadoğu’dan gelen misafirlerimizin tercih ettiği önemli tesislerden biriyiz.

ŞEHİR OTELCİLİĞİNDE YENİDEN VAROLABİLİRİZ

Yabancı turistleri çekmek için neler yapmayı planlıyorsunuz? Daha çok hangi ülkeler için çalışma yaptınız ya da yapacaksınız?

Abant Palace ve Abant Köşk Otellerimiz için, daha çok Körfez ülkeleri için çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. Amacımız, doğayı tercih eden ve daha çok Avrupa ülkelerine giden Körfez bölgesindeki orta ve üst gelir gurubunu bu bölgeye çekmek. Hatta bu bölgedeki küçük ve orta ölçekli toplantıların da bu bölgede yapılması için çalışmalarımız ve tanıtımlarımız devam ediyor.

Otel, konaklama için çok güzel bir tesis haline gelmiş. Peki dinlenmek isteyenlerin yanı sıra, eğlenmek, çocuklarıyla hoşça vakit geçirmek isteyenler için neler var? Ne gibi etkinlikler düzenliyorsunuz?

Bizim tatil anlayışımızda, daha çok çoluk çocuğun eğlenmesi ve mutlu olması olayı ön planda. Amacımız, tesisimize gelen anne ve babalar kadar yanlarında bulunan çocuklarında eğlenmesi ve hoşça zaman geçirmeleri. Bu nedenle beş yıldızlı bir otelde çocuklara yönelik bulunması gereken hemen hemen bütün aktiviteler (game center, Bovling, Masa Tenisi, TV Odası, Disco, Mini Clup, canlı müzik) bulunuyor. Bu bölgenin daha çok doğal ortamda yürümek, bisiklete binmek, ata binmek vs. gibi artı aktiviteleri de bulunuyor.

Otelde, aynı zamanda muhteşem bir SPA da yapılmış. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Türkiye’nin ekonomik stresini taşıyan Marmara bölgesi ve siyasi stresini taşıyan Ankara gibi bir bölgenin ortasında bulunan bir bölgedeki tesislere sahibiz. Doğal güzellik ortamında bir yürüyüş yapma, bisiklete binme vb. bir aktiviteden sonra, güzel bir sıpa hizmetiyle kendinizi ödüllendirmek kadar güzel bir şey olamaz. Biz ebeveynler içinde bir şeyler yapmalıyız diye düşünüyorum.

KONUKLARINI BüYüLEYEN OTEL: ABANT PALAS

Tam da bu noktada sağlık turizmi için düşünceleriniz nedir?

Potansiyeli çok yüksek, komplike ve farklı bir alan. Sağlıklı, günün koşulları ve ihtiyaçlarına uygun tesisleşme olduğu sürece pazarlanacak bir faaliyet. Bu alanda da ülkemizde gelişmeler yaşanıyor. Sağlık turizmi alanındaki en büyük sıkıntı, ulaşım ve tanıtım. Afyon bu konuda ön plana çıkmakla birlikte, bunun uluslar arası piyasalara pazarlanabilmesi için etkin bir hava ulaşımı altyapısına da ihtiyaç var.

Abant Köşk’ün renovasyonu birkaç yıl önce yapılmıştı. hem daha küçük hem de mimari ve konum açısından daha farklı… Abant Köşk için neler söyleyeceksiniz?

Abant Köşk Otelimiz, yukarıda da belirtiğim 1987 yılında Bolu İl özel İdaresi’nden 49 yıllığına kiralanarak hizmete açıldı. Bolu şehir merkezine yaklaşık olarak 34 kilometre uzaklıkta yer alan Abant Köşk ve Abant Palace otellerimzi, İstanbul, Ankara, Bursa, İzmit gibi önemli nüfus büyüklüğüne sahip şehirlere yakınlığı ile şehir insanlarını cezbediyor. Abant Gölü kenarında yer alan otellerimizden Abant Köşk, 2012 yılında yeniden renove edilerek, yepyeni yüzü ve yeni bir konsepte misafirlerimizin hizmetine sunuldu. Orta ve üst gelir gurubuna hitap eden Abant Köşk Otel, 1 Süit ve 11 normal oda olmak üzere toplam 24 yatak kapasitesine sahip.

Bir işletmedeki fiyatı belirleyen ana unsur işletmenin maliyeti ve verilmek istenen hizmetin kalitesidir. Bu tarz tesislerin oluşum maliyetleri yüksek olduğu gibi, hizmetlerin sunulması için bir araya getirilen diğer faaliyetler de daha pahalı. Doğal olarak bu farklılıklar da fiyatlara yansımaktadır. Görece olarak bu tarz tesislerdeki fiyatlar da daha yüksek.

Abant gerçekten de Türkiye’nin incisi… Muhteşem gölü, harika ormanları, yemşeyil dokusu ile bir cenneti andırıyor. Abant ile ilgili düşüncelerinizi almak isteriz…

Gerçekten de öyle. Her mevsimi bir başka güzel, herkesin kendince sevebileceği ve hayran olacağı bir büyüsü var. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut özal’ın dediği gibi burası Türkiye’nin Davos’u olabilecek bir lokasyon. Ankara ve İstanbul gibi ülkemizin en önemli siyasi ve ekonomik şehirleri arasında bir yerde bulunması, her mevsim ulaşım kolaylığı, bir çok ekonomik ve kültürel etkinliğe aracılık edebilecek potansiyelde.