Ağustos ayı Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı

Oğuz Satıcı

Avrupa ve ABD kriz tehdidi altında tedirginken, Kuzey Afrika ve Ortadoğu bir türlü durulamazken Türkiye; hem huzurlu atmosferi, hem de ekonomik başarılarıyla göz dolduruyor.

Yeni hedefler, ortaya çıkan hedeflere ilk hamleyi başlatacak yeni hükümet, 12 Ayın Sultanı Ramazan ve tabii sıcak havayı da unutmamak lazım. Sıcaklık sadece mevsimsel değil, dünya siyasetinde ve dolayısı ile dış ilişkilerde de kendini etkili bir şekilde hissettiriyor. AB-Kıbrıs bağlamında gelişmeler, Ortadoğu ve İsrail penceresi siyaseten çok sıcak. Diğer taraftan Avrupa’daki ekonomik gelişmelerin global piyasalara etkisi de gündemi ısıtmış durumda. Durulmayan kuzey Afrika, sıkıntılı Ortadoğu ve ekonomik olarak Avrupa’daki sıkıntılar altın fiyatlarının ayarını kaçırmış durumda. Bütün bu gelişmeler içerisinde bizi ferahlatacak serinletecek tek şey Türkiye…

Evet gerçekten hızla büyüyen, gelişen ve daha önemlisi önümüzdeki on beş yıl için büyüme gelişme ve zenginleşme vizyonu olan siyaseten sorun yaratan değil, sorunların çözüm merkezi olan bir Türkiye.

Zaman zaman içerde bazı arkadaşların kafası karışsa da soğuk kanlılıklarını yitirseler de, hedef 2023- 500 milyar dolar ihracat, 2.5 trilyon dolarlık GSMH, genç güçlü zengin Türkiye… Bu hedef için sadece teknik çalışmalar, iktisadi marifetler yetmez. Topyekun bir hareketle toplumsal bilincimizi de geliştirerek bu vizyonda ilerlemeliyiz. Toplumu eğitmeliyiz, sadece büyümek değil, beraberinde gelecek dönemler içinde tasarruflarımızı geliştirmeliyiz. Aslında bugün ülke olarak Türk Milleti olarak yaşadığımız en büyük sıkıntı tasarruf açığımızdır.

Toplum olarak biriktiremediğimiz servet çok önemli. Bu konuda mutlaka süreci doğru okumalıyız ve bu açığımızı kapatmalıyız. Sadece borçlanarak değil, kendi tasarruflarımızla da büyümenin formülünü öğrenmeliyiz. Aksi durumda büyürüz ama borçlarımızda büyür ve büyük bir risk oluşur.

Belki de tasarruf yapamama konusu Türkiye’nin en zayıf yanlarından biri. Bu yapıyı hızla değiştirmeliyiz. Kazancımızı doğru yönetmeli, doğru tüketmeliyiz, bunu becerebilirsek kimse sırtımızı yere getiremez. Büyümeyle birlikte biriktireceğimiz zenginlik, tasarrufun yaratacağı denge, tansiyon gibi yaşamsal önem taşıyor.

Bu sayıda sizlerle değişen ve büyüyen Türkiye’yi ve tasarruf konusunu paylaşmak istedim, aslında herkes cari açıktan dolayı korku efsaneleri yaratırken, bizim gerçek eksiği doğru tespit edip onunla savaşmamız gerektiğini savunuyorum. çünkü hedef büyük ve büyüme kaçınılmaz, o zaman bu yolda dikkat etmeliyiz, dikkatli gitmeliyiz, panik yapmadan soğukkanlılığımızı koruyarak bu yolda emin adımlarla ilerlemeye devam etmeliyiz. Şimdiden herkesin Ramazanı Ayı Mübarek, Ramazan Bayramı Mutlu Olsun.

En derin sevgilerimle…

Oğuz SATICI

satici@turcomoney.com