Emtia piyasalarında rota neyi gösteriyor?

Uluslararası piyasalardaki hareketlilik, bir yandan para ve sermaye piyasalarını etkilerden bir yandan da emtia piyasalarının da yönünü belirliyor. Peki emtia piyasalarında rota, neyi gösteriyor?

 *Petrolün varil fiyatı hangi seviyeye yükselebilir?

 *2016 yılı başından bu yana yüzde 30 prim yapan gümüş fiyatlarının geleceğini, hangi faktörler belirleyecek?

 *Altın fiyatlarındaki yükseliş devam edecek mi?

Alb Menkul Değerler Altın ve Emtia Piyasaları Müdürü Volkan Kuğucuk, Turcomoney okurları için analiz etti…

Bir yandan Ortadoğu’daki savaş, bir yandan petrol üreticisi olan ülkelerin üretim miktarında bir türlü anlaşmaya yanaşmaması, bir yandan dünyadaki siyasi ve ekonomik dalgalanmalar, piyasalarda “gel-git” hareketlerine yolaçıyor. İşte emtia piyasalarındaki son gelişmeler, işte beklentiler…

 PETROL FİYATLARI GERİLER Mİ?

Dünyanın genelinde büyüme endişelerinin devam etmesi, kuşkusuz petrol cephesi adına olumsuzluk arz etmeye devam ediyor. Petrol fiyatları adına son dönemde OPEC dahil yapılan toplantılardan somut kararların çıkmaması, fiyatlar üzerinde baskı unsuru olmaya devam etti. Bu konuda piyasanın yeni oyuncu konumunda bulunan İran’ın üretimi azaltmayacağını açıklamasıyla birlikte tam anlamıyla satranç oyununa benzeyen bir durumun varlığından söz edebiliriz. Petrol üreticisi ülkelerin zaten zayıf talep koşulları karşısında dünya içindeki pazar paylarını kaybetmek istememesi ve düşen fiyatlar nedeniyle petrolden başka gelirleri olmayan ülkelerin gelir açığını kapatmak adına üretime devam etmeleri de madalyonun diğer tarafını bizlere gösteriyor.

Son dönemde arz ve talep noktasında bölgesel arz problemlerinin varlığı nedeniyle petrol fiyatlarında yukarı yönlü eğilim görünüyor. Kapanan kuyular bir kenara Kanada ve Nijerya gibi petrol üreticisi ülkelerde meydana gelen sıkıntılar petrol fiyatlarını arz endişeleri nedeniyle yukarı itiyor. Son dönemde arz sıkıntıları nedeniyle varolan yükselişler üretim sıkıntılarının ortadan kalkmasıyla birlikte yerini yeniden satışlara bırakabilir. Ancak son dönemde enerji hisselerine olan talep nedeniyle son ciddi sayılabilecek düşüş hareketinin önünde engel teşkil edebilir.

Teknik ifadeyle petrol fiyatlarında, önümüzdeki dönemde bir gerileme eğilimi öne çıkabilir. Bu koşullarda brent petrolde  47 $ seviyesinin altındaki hareketler satış eğilimlerinin güçlenmesine neden olabileceği gibi 46 $ seviyesinin altına gerilemelerde 42 $ seviyesi düşüş hareketinde hedeflenebilir. Bu koşullarda petrol fiyatlarında 46-47 $ bandında yeniden alıcıların devreye girmesiyle oluşabilecek dengelenme hareketinde 50-51 $ bandı direnç olarak izlenmeye devam edilecektir. Bu direncin üzerinde kalma isteği fiyatları 57 $ seviyesine kadar yükseltme potansiyeli taşıyabilir.

DOLARIN GÜÇLENMESİ GÜMÜŞ FİYATLARINI NASIL ETKİLER?

Global anlamda büyüme endişelerinin gölgesinde endüstriyel kullanım tarafı da bulunan gümüş bu durumda olumsuz etkilenen emtialardan sayılabilir. Burada Çin tarafındaki gelişmelerin bu metal üzerindekindeki etkilerinden bahsedilebilir. Çin’de yaşanan ekonomik sıkıntılar gümüş üzerindeki etkili olmaya devam edebilir. Gümüş’ün günlük alandaki kullanımları sağlık sektöründen , elektrikli aygıtlara pek çok kullanım alanı bulunuyor.

2016 yılbaşından bu zamana kadar geçen sürede gümüş 13,75 $ seviyesinden 18 $ seviyesine kadar yükseliş gerçekleştirdi. Bu seviyeye kadar olan yükseliş % 30 gibi bir primi ifade ediyor. 2015 yıl sonu itiabariyle ABD Vadeli İşlemler Komisyonu raporunda gümüş net alın kontratları 23 bin 400 kontrat net alımdan 20 Mayıs tarihinde 77 bin 200 kontrata kadar yükseliş gösterdi. Bu süreçte gümüş tarafında alım yönlü izlenimlerin varlığından söz edebiliriz.

Bundan sonraki süreçte en büyük emtia tüketicisi konumunda Çin ekonomik verileri dikkatle takip edilecektir. Çin tarafında ekonomik verilerin iyi gelmesi gümüş tarafını destekleyebilir. Ancak dolar tarafındaki güçlenmenin devam etmesi, altın dahil gümüş cephesini olumsuz etkilemeye devam edebilir.

Teknik ifadeyle 18 $ seviyesine kadar olan yükselişle birlikte kısa vadeli olarak çıkış hedefine ulaştığımızı söyleyebiliriz. Mevcut gerilemenin devamında 15,50- 15,60 $ bandı önemli destek bölgesi olarak izlenecektir. Düşüşün ara vermesi adına bu seviyede bekleyen alıcıların tepki üretmesi gerekiyor. Eğer bu durum olmazsa 14,30-14$ desteğine kadar gerileme devam edebilir. Eğer 15,50-15,60 $ bandı üzerinde bir dengelenme oluşursa ilk adımda 17,00 $ üzerinde kalma gayreti izlenecektir. Özellikle 17 $ üzerindeki kalma isteği gümüş fiyatlarında yeniden 18$ seviyelerini gündeme getirebileceği gibi 19 $ seviyesine gitme isteğini destekleyebilir.

NEGATİF FAİZ UYGULAMASI, ALTININ ÖNÜNÜ AÇIYOR

Altın sene başından bu yana  düşen petrol fiyatlarının olası küresel etkileri, dünyada varolan büyüme sorunlarının endişesiyle birlikte güvenli liman efekti ile yükseliş eğilimi içindeydi. Aslında FED’i bir kenarda tutarsak altının zemininde pozitif gelişmelerin olduğunu söyleyebiliriz

Japonya ve Avrupa ‘da var olan negatif faiz uygulamaları paranın bu denli maliyetsiz olması altının önünü açan bir gelişme . Altın, finansal piyasalarda hesaplanması zor bir yatırım aracı konumunda. Zaman zaman güvenli liman efekti olarak çalışırken , enflasyondan korunma aracı olarak da talep görüyor.

Bugünlerde FED etkisi ile birlikte 2016 yılı içinde gördüğü  1.305 $ zirvesinin altında dengelenme çabası içinde. Bu koşullarda FED faiz süreci ve güçlenen doların fiyatları baskı altına altığını söylemek mümkün. Eğer FED 2016 yılı Haziran ayı içinde bir faiz artışına gidecek olursak altın bu durumdan negatif etkilenmeye devam edebilir.

Altın fon tarafında gerileyen fiyatların aksine ciddi bir bozulma şimdilik görünmüyor. Comex Fiziki Depo işlemlerine baktığımızda son beş yılın dibinden yükselen fiyatlarla birlikte bir artış söz konusu. Bu durum yükselişle birlikte fiziki olarak altın talebini gösteriyor.

Teknik açıdan altın tarafında yükseliş eğiliminin devam edebilmesi adına 1.270 $ üzerinde kalmamız büyük öneme sahip.  Aksine 1.270 $ üzerinde bir fiyatlama önümüzdeki günlerde göremezsek bu koşullarda 1.240 $ seviyesine baskılar gelebileceği gibi bu seviyenin altına geçişlerde 1.220 altında ise 1.210 $ seviyesini dikkate almakta fayda var. Altında yükselişin devamı için 1.270 $ üzerinde ısrarlı bir durumun oluşması önemli. Bu koşullarda 1.305 $ direncinin üzerinde bir fiyatlama oluşursa 1.330 – 1.350 $ bandı ilk hedef olarak izlenecektir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BAKIR

 

Çin kaynaklı endişelerin ve büyüme sorunlarının bakır üzerindeki etkilerini görebiliyoruz. Bu duruma bir de ek olarak FED faiz artışı ve yükselen dolar efektinide eklediğimizde emtia cephesinde yer alan bakır içinde bugünlerde parlak bir görüntü ortaya çıkmıyor. Ocak Şubat aylarına baktığımızda bakır ve petrol piyasasında para girişi 20 milyar $ civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam son 5 yıllık süreçte en ciddi rakam olarak ajandalara kayıt edildi. Ne var ki bakırı destekleyecek haberlerin devamının gelmemesi fiyatların yükseliş eğilimine devap edip etmeyeceği hakkında soru işaretlerini barındırmaya devam ediyor.

 

Dünyanın genelinde ABD ve Şili en büyük bakır rezervine sahip ülkeler olarak karşımıza çıkıyor. Burada Şili en büyük bakır üreticisi olurken ikinci ülke ise Avustralya olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu taraftaki arz yönlü gelişmeler bakır fiyatları üzerinde etkili olabilir.

 

Teknik ifadeyle 2.30$ seviyesinden başlayan kısa vadeli düşüşün devam ettiğini görmekteyiz. Gerileme sürecinde 2,00 – 2,03$ bandı destek anlamında izlenmelidir. Bakır fiyatlarında henüz düşüş trendnin bittiğini yada sona erdiğini şimdilik söyleyemiyoruz. Olası gerileme sürecinde fiyatların 2,00 – 1,90 $ bandında bekleye alıcılara göre yön bulması muhtemel. Bakır fiyatlarında yükseliş umutlarının yeşermesi adına 2,15- 2,20 $ bandı üzerinde haftalık bazda zaman geçirmesi gerekiyor. Bu durumda 2,30-2,40 $ bandını bekleyebiliriz.

 

 

 

*Alb Menkul Değerler / Altın ve Emtia Piyasaları Müdürü

Volkan.kugucuk@albmenkul.com.tr