Son Haberler

Yatırım araçlarında nasıl bir vergi düzeni?

Halen Meclis’te görüşülmekte olan ve yatırım araçları ile ilgili vergi düzenlemelerini içeren kanun tasarısından etkili sonuç alabilmek için, teşvik edici ve rekabeti kolaylaştıran bir düzenleme yapılması şart.

20 yıldan uzun bir süredir sermaye piyasalarımız içinde farklı görevlerde bulunan birisi olarak gündemden hiç düşmeyen konunun vergi düzenlemeleri olduğunu söyleyebilirim.

Halen Meclis’te görüşülmekte olan “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” tasarısı ile bazı vergi kanunlarında değişiklikleri öngörülmesi nedeniyle bu konuyla ilgili görüş ve beklentilerimizi paylaşmak istiyorum.

Vergi düzenlemelerinin sermaye piyasalarının etkin bir şekilde işlemesi için çok önemli olduğuna hiç şüphe yok. Ancak, çok daha önemlisi, sermaye piyasalarının demokrasi ve hukuk düzeni içinde var olabileceğini unutmamız gerekiyor.  Bu nedenle, bir öncelikler sıralaması yapmamız gerekirse, geçtiğimiz günlerde anayasal düzene karşı yapılan hukuk dışı girişime milletçe birlik halinde karşı durulmasını her şeyin başına yerleştirmemiz gerekiyor. Bu vesileyle, bu karşı duruşta şehit düşen vatandaşlarımıza ve güvenlik görevlilerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

VERGİ DÜZENLEMESİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Yatırım araçlarının vergilendirilmesine yönelik vergi politikaları oluşturulurken dikkate alınması gereken ilkeleri 4 başlık altında açıklayabiliriz.

  1. Uzun vadeli yatırım araçlarını teşvik edici ve hatta yönlendirici olmalıdır.

Orta ve uzun vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalar olarak tanımlanan sermaye piyasaları, sağlıklı bir ekonominin vazgeçilmez unsuru olarak görülüyor. Bu nedenledir ki, bugün, gelişme sürecini tamamlamış ya da halen bu süreçte olan ülkelerin hemen hepsinde yasal düzenlemeler, tasarrufların ulusal kalkınmaya hizmet edecek araçlara yönelmesini özendirici hükümler taşıyor. Bu ilke çerçevesinde, tasarrufların sermaye piyasalarında değerlendirilmesi teşvik edilmeli; en uzun vadeli yatırım aracı olan pay piyasalarına olan yatırımlar özellikle özendirilmelidir.

  1. Aynı dayanak varlığa dayalı yatırım araçlarında aynı vergi esasları geçerli olmalıdır.

Yatırım araçları çok farklı yapılarda oluşabildiği gibi işlem gördüğü piyasalar da farklılaşabiliyor. Örnek vermek gerekirse, aynı varlığa dayalı spot ve türev işlemler arasındaki vergileme farklılıkları kaldırılmalıdır. Benzer şekilde, aynı varlığa dayalı işlemlerin organize ve tezgah üstü piyasalarda farklı vergi uygulamalarına tabi olması da doğru değildir.

MALİYETLER AZILTILMALI

  1. Yeni yatırım ürünlerinin yaratılmasına uygun bir ortam yaratmalı, vergi uygulamaları nedeniyle işlemlerin yurtdışına yönelmesini engellemelidir.

Bu kapsamda, rekabet gücünü ortadan kaldıran işlem maliyetleri azaltılmalıdır.                Vergi uygulamaları nedeniyle ülke içinde yapılması ekonomik olmayan ve bu nedenle yurt dışı piyasalara yönelen işlemler üzerindeki vergisel yükler kaldırılmalıdır. Burada özellikle Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’ne dikkat çekmek istiyorum. Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi üründen ürün yaratılmasını engellemekte ve daha da önemlisi arbitraj ve koruma amaçlı işlemlerin yapılmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle, bizim piyasalarımızla ilgili bu tür işlemler büyük ölçüde ülkemiz dışındaki piyasalarda gerçekleşiyor.

  1. Yurt dışı finans merkezleriyle rekabet edebilmeyi desteklemelidir.

2008 yılı sonu itibari ile ülkemizin ve bir sembol olarak İstanbul’un finans merkezi olması bir hükümet politikası olarak belirlenmiş ve bu amaca uygun olarak çalışmalara başlandı. Vergi düzenlemeleri, yukarıda belirtilen hususların yanı sıra İstanbul’un uluslararası finans merkezi olma hedefine de hizmet etmelidir. Burada kastettiğimiz, bölge ülkelerindeki tasarruflar ve ihraçların ülkemize çekilmesinin sağlanabilmesidir. Bu amaca yönelik olarak, vergi düzenlemeleri açık, net ve anlaşılabilir olmalı; sık sık değişiklik yapılmasından kaçınılmalıdır. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak, bu ilkeler çerçevesinde oluşturduğumuz önerileri, 2014 yılı sonunda ilgili kurumlarla paylaştık.  Bu önerilerimizden bir kısmı yürürlüğe girdi, bir kısmı ise halen Meclis’te görüşülmekte olan kanun tasarısında yer alıyor.

Bu ilkeler çerçevesinde yapılmasını gerekli gördüğüm değişiklikleri, önümüzdeki sayılarımızda biraz daha ayrıntılı olarak açıklamaya çalışacağım.

İlhami Koç

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı

koc@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası