-Küresel ısınma sorunu ve bunun sonucu olarak meydana gelen iklim değişikliği, insanı ve canlı yaşamı tehdit ediyor. Atmosferin kirlenmesinin önlenmesi için 197 ülke, 2050 yılına kadar karbon salınımını nötr hale getirmeyi taahhüt etti. Paris İklim Anlaşması da, 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo/ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedefliyor.
–Avrupa’da yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik miktarı ilk kez fosil yakıttan elde edilen düzeyi geçti. Türkiye’de Mart 2021 sonu itibariyle 97 bin70 MW olan kurulu gücünün yüzde 53,32’sine karşılık gelen 50 bin 790 MW’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildi. Türkiye, yenilebilir enerjiye yaptığı yatırımlarda, Avrupa’da 5’inci ve dünyada 12’nci sıraya yükseldi. İngiltere’de Oxford Üniversitesi ile Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nin araştırmasına göre; fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçiş, 2050 yılına kadar dünyaya yaklaşık 12 trilyon dolar kazandıracak.
Dünyanın en önemli sorunlarından biri küresel ısınma nedeni ile iklim değişikliğinin yaşanmasıdır. Bunun sonucu olarak doğal yaşamın insanı ve canlı yaşamı tehdit eder boyutlara ulaşmasıdır. Son yıllarda şahit olduğumuz küresel ısınma ve tabii afetlerdeki yıkıcı ve tahrip edici artışlar, tedbir alma zorunluluğunun ertelenemez boyutlara geldiğini gösteriyor.
Yapılan çalışmalar; kirliliğin ve küresel ısınmanın % 80 oranında karbon salınımı yayan, kömür, petrol ve doğal gaz kaynaklı olduğunu ortaya koydu. Bütün insanlığın meselesi olan küresel ısınma ve iklim değişikliği, doğal olarak Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde tüm insanlığın ortak sorunu olduğu için inisiyatif alma zorunluluğu ortaya çıktı. Bu çerçevede; 2050 yılına kadar karbon salınımını nötr hale getirilmesi ve atmosferin kirlenmesinin önlenmesi ortak hedef olarak belirlendi. 197 ülke, bu hedefi gerçekleştirme konusunda taahhütte bulundu.
Paris İklim Anlaşması, 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo/ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedefliyor. Paris Anlaşması’nın uzun dönemli hedefi, endüstrileşme öncesi döneme kıyasen küresel sıcaklık artışının 2 C’nin olabildiğince altında tutulmasıdır.
Temiz atmosferin ve kirliliği önlemenin tek yolu da, bu dönem içinde enerji üretiminin ve tedarikinin yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneltilmesinden ve enerji ihtiyacını bu kaynaklar aracılığı ile temin edilmesinden geçiyor.
TÜRKİYE, YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARINDA DÜNYADA 12’İNCİ SIRADA
Yenilenebilir enerji kaynakları da; güneş, rüzgar ,hidrolik, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı, gel-git ve hidrojen kaynaklarından edinilen enerji türlerini kapsar. Bütün dünyada, yenilenebilir enerji üretimi için bir seferberlik başladı. Ülkeler hızlı bir şekilde yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirmeye başladılar. Öncelikle, güneş, rüzgar ve hidroelektrik alanında çok ciddi yatırım projeleri hayata geçirilmeye başlandı. Bu yatırımları kamu ve özel sektör yatırımları olarak yoğun bir şekilde ülkemizde de görmeye başladık. Son yıllardaki kamu ve özel enerji yatırımlarının dünyada ve Türkiye’de tamamına yakını yenilenebilir enerji yatırımları olduğunu görüyoruz.
Gelinen noktada; Avrupa’da yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik miktarı ilk kez fosil yakıttan elde edilen düzeyi geçti. Türkiye’de Mart 2021 sonu itibariyle 97 bin70 MW olan kurulu gücünün yüzde 53,32’sine karşılık gelen 50 bin 790 MW’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildi. Bugün Türkiye, yenilebilir enerjiye yaptığı yatırımlarda, Avrupa’da 5’inci ve dünyada 12’nci sıraya yükseldi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’DEN 100 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM FONU
Diğer yandan, Dünya Bankası, Avrupa ve Asya Yatırım Bankaları gibi uluslararası finans kuruluşları ve yerli bankalarda yeşil enerjiyi destekleme anlamında, yenilenebilir enerji projelerinin finansmanına hem vade hem de uygun maliyetle finansal destek sağlıyor. Özellikle yeşil tahvil ve sukuk uygulamaları, bu projelerin finansmanında yaygın olarak kullanılıyor.
Tabii ki tüm fosil kaynaklardan sağlanan enerjinin, yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanabilmesi için 100 milyar dolar civarında bir yatırım gerekiyor. Bu yatırımların finansmanın da kullanılmak üzere Birleşmiş Milletler inisiyatifinde 100 milyar dolarlık bir Yatırım Fonu çalışması ve teklifinin de olduğunu kayda geçelim.
2050’lere geldiğimizde, karbon salınımının nötr olması hedefini tam olarak sağlayamazsak da o hedefe ulaşma gayreti içinde olacağız.
YENİLENEBİLİR ENERJİYİ GEÇİŞ, 2050 YILINA KADAR 12 TRİLYON DOLAR KAZANDIRACAK
İngiltere’de Oxford Üniversitesi ile Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nin müşterek araştırmalarına göre; fosil yakıtlardan, yenilenebilir enerjiye geçiş, 2050 yılına kadar dünyaya yaklaşık 12 trilyon dolar kazandıracak. Hesaplamalara göre, yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel ekonomiye daha düşük maliyet ve daha fazla enerji sağlayacağı belirtiliyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının %100 dönüşümü sağlayacak yeterlilikte olduğu, dönüşümle birlikte hem enerji tasarrufu hem temiz enerji üretimi sağlayacak, hem de sağlıklı, daha erişilebilir ve sürdürülebilir bir enerji sistemi oluşturacak.
Sonuç olarak, küresel ısınma ve iklim değişimi felaketine karşı, geliştirilen sürdürülebilir enerjiye dönüşüm projesi ve inisiyatifi insanlığın geleceği ve güvenliği için doğru bir yönelimdir. Hepimizin bu hedefe sahip çıkması ve desteklemesi gerektiğine inanıyorum.
Osman Akyüz
akyuz@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.