Son Haberler

Doğru maliyet hesabı yapabilmek

Kurumlar, maliyet hesabını doğru şekilde yapamayınca fayda elde etmek için ortaya konan işlerin zararı, yararını geçiyor? Parasal kayıpların yanında, zaman kaybı da göz önünde tutulduğunda doğru maliyet hesabının hayati öneme sahip olduğu anlaşılıyor.

Kuruluşlarımızın birçoğunda maliyet düşüncesi adeta unutulmuş gibidir. Belkide bazı olaylar karşısında bizlere öyle geliyor. Ama yaptığımız bazı araştırmalar düşüncemizi teyit eder mahiyette. Yapılan veya yaptırılan bir işin ne kadara mal olduğu sadece o işe sarf edilen değil, çevresindeki durum ve ilgili olanlarında maliyeti dikkate alınmalı. özellikle Kamu Kuruluşlarının hem hizmet yapabilmek, hem de buradan para kazanma düşüncesi ile yapılanlarda elde edilen paranın maliyetine, para verenlerin de normalin dışındaki kayıpların maliyeti de eklenmesi lazım ki elde edilen para karlı mı, başa baş mı, yoksa zararda mı tespit edilsin. Nüfusu çok fazla olan büyük şehirlerde bu durumlar daha da belirgindir.

Misal mi istiyorsunuz: Şu bizim boğaz köprülerimizin durumunu düşünelim. Bu köprülerden geçip de trafik durumundan şikayetçi olmayan yok gibi! Yıllardır bu böylece sürüp gidiyor. Bir köprü yetmiyor ikincisi yapılsın, ikinci yapılır bu da yetmiyor, üçüncüsü yapılsın o da yetmez başka başka geçitler yapılsın v.s. Bunlar hep yapılsın ihtiyaçta var ama mevcutlarla en uygun nasıl hizmet verilir, hizmet verilenlere eziyet edilmez, zaman kaybı nasıl önlenir, enerjisi ne yapılır da boşa sarf edilmez?

Boğaz köprüsünün üzerinde yirmiden fazla gişe var. Bu kadar para gişesi herhalde araçlar beklemesin, zaman kaybı ve enerji kaybı olmasın, araçların amortismanın dikkate alınsın düşüncesiyle oluşturulmuştu. Ne var ki o günden bu yana yine araçlar bekliyor, yine trafik karmakarışık. Avrupa yakasından saat 07.00’den evvel köprüye varamazsanız saat 11.00’e kadar, Anadolu yakasından yine aynı saatte köprüye gelemezseniz köprüyü bir bir buçuk saatten önce geçemezsiniz.

Yol üç veya dört şeritten oluşuyor. Karşınıza yirmi adet para gişesi çıkıyor, gişeyi geçiyorsunuz yol yine üç veya dört şerit. Peki yirmi gişeden çıkan araç nasıl olur da dört şeride düşer! Dört şeride düşmek içinde bir duraklama elbette olur ve araçlar yığılır, yani burada bir balon meydana gelir. Bu yığılmalar gişelerin ön tarafına da sirayet ettiği için ön tarafta da yığılmalar meydana gelir. O zaman yirmi gişe yapmanın buralarda OGS, KGS kullanmanın ne faydası var! Yok tabi, oysa trafik, esasta buğday çeçinin kaydığı gibi kayıp gitmelidir ki, zaman ve akaryakıt tasarrufu olsun, araçlarda amortisman kaybı olmasın.

Bu kayıpları önlemek için bize göre; gişeleri şimdiki bulunduğu yerden kaldırarak araçların çıkış noktasına konmasıdır. O zaman hiçbir araç köprü geçiş beklemesinde olmaz, yığılmalar yaşanmaz. çünkü Ankara’ya gidecek bir araç üsküdar’a veya Beykoz’a gidecek aracın arkasında kuyruğa girmez. Bir araç üsküdar’a giderken o çıkış gişesinde yığılma varsa, Altunizade kavşağından çıkar, o olmaz ise bir dahaki kavşaktan gideceği yere gitme fırsatını bulur. Ankara’ya gidecek olan da son çıkış noktasından çıkar gider. Bizler bunu yıllardır etkili ve yetkili kişilerin olduğu yerlerde söyler dururuz. İlk söylediğimizde, para gişelerinin emniyeti, korunması dediler soygundan bahsettiler! Şimdi ise hiç birisinde para kullanılmıyor.

Maalesef gelişmekte olan ülkelerde hep sınama, yanılma metoduyla işler yapılıyor. Bakıyorsunuz sol tarafta OGS gişeleri, sağ tarafta KGS gişeleri. Kazara KGS sahibi, aracıyla sol tarafta olsa ne yapacak! Tabiatıyla çok görülen olaydır ki sol taraftan araçları yara yara sağ tarafa geçmeye çalışacak. Böyle bir durum ülkemizin dışında hangi ülkede var? Teknolojinin bu kadar ilerlediği zamanda neden bir OGS bir KGS bir OGS sırasıyla yapılmaz? İnanıyorum ki bu anlattıklarım bir müddet sonra gerçekleşecek ben de memnun olacağım. Ama yarın bakacaksınız çareler tükenmez hesabıyla yirmi gişeye bir başka OGS çeşidi konacak.

Köprü geçişlerinden elde edilen paranın maliyetine, trafik sıkışıklığından, yığılmalardan mütevellit zaman kaybı ve enerji-araç amortisman maliyetleri ekleniyor mu! Buradan yurt dışına çıkan döviz miktarı ne kadardır acaba, hesap etmek herhalde o kadar zor olmasa gerek. Yine acaba diyorum, köprü trafiğinin en sıkışık olduğu sabah 07.30 09.30 akşam 18.00 19.00 saatleri arasında köprü geçişinden hiç para alınmasa ülke kazancı köprü kazancından daha fala olmaz mı! Böyle yapılsa kıyamet mi kopar. Bayramlardaki parasız geçişlerden paradan çok başka faydalar elde edilmiyor mu?!

Bir de nüfus itibariyle büyük şehirlerimizde sık sık yol tamirleri yapılıyor. Bazen üç yüz metrekarelik, bazen beş yüz metrekarelik yol tamiri. Bu tamiri yapan daire veya müteahhit – taşeron hiç beklemeksizin trafiğin en yoğun olduğu 17.00 21.00 saatleri arasında üç şeritli yolu, bir şeride veya iki şeride düşürerek çalışmaktan hiç çekinmiyor.

Tamir ettiği yol 500 m2 ama meydana gelen araç kuyruğu bin metre, buradaki zaman kaybı, akaryakıt sarfiyatı v.s. üstüne üstlük bir de stres ve söylenmeler. Peki bu ihale yapılırken veya yapmaya karar verilirken trafiğin en az olduğu gece saat 02.00 04.00’ün suyu mu çıktı? Neden bu dikkate alınmaz ki?

ülkemizde ömrümüz, sınama yanılma metoduyla mı geçecek? Bu kuyruklara hiçbir yetkili rastlamaz mı? Yapılan ihaleleri trafiğin aksamayacağı saat şartı konmaz mı? Konuyorsa kontrolü yapılmaz mı? Bu aksaklıkların gerekli kontrollerin yapılmamasında hiçbir müeyyide uygulanmaz mı, yok mu! Neden hep hükmetme duygusu hakimdir de hizmet duygusu ileri çıkmaz?

Oysa İstanbul’da, Ankara’da, Kayseri’de Belediyeleri’nin yaptığı o kadar güzel işler var ki saysanız bitiremezsiniz. özellikle İstanbul’da bir ay gidemediğiniz bir semtte veya ilçesinde yapılanlar karşısında şaşırıp kalıyorsunuz ve kendi kendinize ben buraya hiç mi gelmedim diye düşünebiliyorsunuz. Ama bir köprü geçişi bir Maslak, Mecidiyeköy, Merter, bir TEM yolunda, İkitelli THY Kavşağı trafiği için düzenlemeler yapılamaz mı? İnanıyorum ki bu yazımızda değindiğimiz sorunlar da çözülecek. Ama bakalım bizlere yetişecek mi?

Mehmet Zeki SAYIN
sayin@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası