Son Haberler

Krizin, dünyanın diğer bölgelerine yayılması engellenebilir mi?

Ortaya çıkan son gelişmeler ve krizi ortamı gelişmiş ülkelerin son 10-15 yılda iyi yönetilmediğini ortaya çıkardı. Peki kriz önümüzdeki yıldan itibaren gelişmiş ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere ihraç edilecek mi?

Bugün geldiğimiz noktada global finansal krizle birlikte kapitalizm sorgulanmaya başlandı. Zira krizin en yoğun biçimde yaşandığı ülkeler başta ABD ve AB olmak üzere gelişmiş sanayi ülkeleridir. Diğer gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde ise krizin etkileri bu gelişmiş ülkelerle olan ekonomik ilişkilerine bağlı olarak değişiyor.

Karşılaştırıldığında ise gelişmiş ekonomilerin dışında kalan ülkelerde kriz bugüne kadar nispeten daha az hissedildi. Acaba, gelişmiş ülkeler bu krizin faturasını ödeyecek ve onlar krizden çıktığında dünyanın geri kalanı bu krizden etkilenmeden, ya da çok az etkilenerek kurtarabilecekler mi? Yoksa bu krizin gelişmiş ülkelerdeki ilk etkileri geçtikten sonra, dünyanın geri kalan ülkelerinde krizin etkileri baş göstermeye başlayacak mı? Kuşkusuz, bu iki soru önümüzdeki dönemde çok tartışılacak ve gündemde büyük yer tutacak.

SON KRİZDE GELİŞMİŞ üLKELERİN SON 10-15 YILDA İYİ YöNETİLMEDİĞİ ORTAYA çIKTI:
Bugün yaşanmakta olan krizin ABD ve Eurozone ülkelerinden kaynaklandığından bahsedildiğini görüyoruz. Bunun dışında kalan ülkelerde bunlara bağlı etkilerden ve endişelerden bahsediyoruz. Bu gelişmiş sanayi ülkelerinin ortak özellikleri ise; yaşlanan nüfus, aşırı borçlanma, bütçe açıkları, sıfıra yakın faiz oranları, düşük büyüme ve artan işsizlik olarak ortaya çıkıyor. Krizin nedenini de bu devletlerin içinde bulundukları finansal durumla açıklamak gerekiyor.

Bu gelişmiş sanayi ülkelerinin hemen hemen tamamı aşırı borçlu durumda. Krizin ortaya çıkmasında hane halkı ya da işletmelerden daha çok ülkelerin, ya da devlet tüzel kişiliklerinin daha büyük bir rolü olduğundan bahsetmek lazım. özellikle gelişmiş ülkelerin aşırı borçlanması krizin derinleşmesinde etkili oldu. Bu kriz göstermektedir ki; bu ülkelerde devlet, firmalardan daha kötü yönetildi ve halen de yönetiliyor. Dolayısıyla krizden çıkış da devletlerin atacağı adımlarla olacak. Devletlerin finansal olarak daha iyi yönetilmesi ve hızlı aynı zamanda etkin hareket edilmesi gerekiyor.
Devlet tüzel kişiliğinin birinci derecede etkilediği bankalar ve bazı işletmeler dışında AB’de büyük sorun yaşanmıyor.

Bankalardaki sorunun önemli bir bölümü de ülke risklerinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu krizin kapitalist sistemden ziyade, kapitalist sistemin bazı gelişmiş ülkelerindeki kötü yönetimlerle ilgisinden söz etmek gerekiyor.

KRİZ DİĞER üLKELERE DE YAYILACAK (MI)?
çin bugüne kadar dünyada yaşanmakta olan krizden en az etkilenen ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Ancak, gayrimenkul piyasalarında yaşanmaya başlanan yavaşlama ve bankacılık sektöründe kredilerle ilgili gelişmeler çin’de işlerin önümüzdeki dönemde olumsuz olabileceğine işaret ediyor. Diğer taraftan, petrol fiyatlarının gerilemeye başlaması başta Rusya olmak üzere diğer petrol ihraç eden ülkelerde de sorunların başlamasına yol açabilir.

özellikle, Arap baharının diğer gelişmiş/az gelişmiş ülkelerde de yayılması ve siyasal yapılarda değişikliklere yol açacağı beklentileri krizin bazen farklı şekil ve boyutta daha geniş coğrafyaları etkileyeceğini gösteriyor.

Cari İşlemler Dengesi Açık Olan ülkeler Açısından 2012 ve Sonrası Hassas Olabilir
Günümüzde en büyük cari işlemler açığının GSMH’ye oranı en yüksek olan ülkeler sırasıyla; Türkiye (%-9,7), Yunanistan(%-8,2), Polonya (%5,6),İspanya (%-4,4), İtalya (%-3,7), ABD (%-3,3) ve Hindistan (%-3,2) şeklindedir. Bununla birlikte, ülkemiz, Ağustos 2011 verilerine göre 100 milyar doları bulan dış ticaret açığı ile ABD ve Hindistan’dan sonra 3. ülke durumunda. Dış ticaret ve cari işlemler açığı yüksek olan ülkelerden büyük bir bölümü krizden ciddi bir biçimde etkilendi. Türkiye, Hindistan ve Polonya’nın önümüzdeki yıldan itibaren cari işlemler açığına bağlı finansman sorunlarıyla karşı karşıya kalabileceğinden söz etmek sürpriz olmayacak.

KRİZ öNüMüZDEKİ YILDAN İTİBAREN GELİŞMİŞ üLKELERDEN GELİŞMEKTE OLAN üLKELERE İHRAç EDİLECEK Mİ?
Gelişmiş sanayi ülkelerinde krizin çözümüne ilişkin tedbirlerin sonuç vermeye başlaması bu ülkelerde krizin etkilerinin azalmaya başlayacağına yönelik beklentileri arttırıyor. Bu durumda, gelişmiş ülkeler bu krizin etkilerinin bir bölümünü gelişmekte olan ülkelere ihraç etme yoluna gidebilir. Gelişmiş ülkelerde işlerin yoluna girmesi gelişmekte olan ülkelerin özellikle de dış finansmana ihtiyaç duyan ve buna karşı hassas olanlarında kırılganlıklar yaratacak.

Kısaca özetlersek; gelişmiş sanayi ülkelerinin krizden çıkmaları, finansal kırılganlıkları olan gelişmekte olan ülkelerde 2012 yılında ve sonrasında yeni bölgesel krizlerin yaşanmasına yol açabilir. Gelişmekte olan ülkelerin bu olası etkilerden en az düzeyde etkilenmesi için finansal kırılganlıkları azaltacak tedbirleri hızla alması gerekiyor.

Rafi KARAGöL
JCR Eurasia Yönetim Kurulu Bşk.Vekili
EACRA Yönetim Kurulu üyesi

karagol@turcomoney.com

2 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • BERRİN AKDERE
    3 Kasım 2011 16:36 - Reply

    MERHABA HOCAM, ÇİN KRİZDEN BENCE DE KURTULAMAYACAK. BU BÜYÜME SÜRDÜRÜLEMEZ.SAYGILARIMLA

  • Mahmut Akarçay
    3 Kasım 2011 18:06 - Reply

    Finansal fay hattının üzerinde oturduğumuzu bimeme rağmen, genel anlamda; İlizyonlardan arınmış, oldukça objektif, net bir analiz.Kaleminize sağlık Sn. Karagöl…

  • Site Haritası