Bağdat Caddesi`ndeki İstanbul İl Tarım Müdürlüğü`nün bahçesi güzel bir dönüşüme ev sahipli

Dr. Emin Çatana

Bağdat Caddesi’nin en gösterişli yerinde bulunan İstanbul İl Tarım Müdürlüğü’nün bahçesi, statik bürokratik işlevinin dışında, dinamik bir “doğrudan hizmet faaliyeti” ile desteklenecek projeyle önemli bir farkındalık yaratabilir. Peki nasıl?

İstanbul’un Anadolu yakasının en mutena semtlerini etrafına alarak, Bostancı’dan Kızıltoprak’a kadar neredeyse dümdüz bir çizgi halinde uzanan Bağdat Caddesi, belki de dünyadaki benzerlerinin arasında en güzelidir. Cadde alışverişinin (street shopping ) ve renkli bir şehir atmosferinde gezintinin en rahat şekilde yapılabildiği, benzersiz konumuyla ikamet ve ticaret talebinin hep en üst düzeyde bulunduğu Bağdat Caddesi, İstanbul şehir hayatının daima merkezinde olmuştur. İstanbulun entellektüel yerleşiminin bütçesine göre caddenin her iki tarafına konuşlanması Bağdat Caddesi’nin düzenini ve kalitesini sürdürebilmesindeki en önemli etken olmuştur.

Yazımızın konusu elbette Bağdat Caddesi’nin ve etrafının emlak promosyonunu yapmak değil. Bu güzel ve istisnai caddenin belki de en gösterişli yerinde, oldukça da büyük bir alanda kurulu, büyük bir binada yeşillikler içinde faaliyet gösteren “İstanbul İl Tarım Müdürlüğü” bulunuyor. Konumu ve işgal ettiği arazinin büyüklüğü itibarıyla inşaat sektörünün iştahını kabartan bu güzide yerin, Toplu Konut İdaresi’nin de ağzını sulandırdığından hiç şüphemiz yok;

-İstanbul İl Tarım Müdürlüğü’nün Bağdat Caddesi’nin ortasında ne işi var? Bağdat Caddesi’nden tarım mı yönetilirmiş?

-Bu kadar büyük bir rantı kamunun işgal etmesi yazık değil mi?

-Kamunun fon ihtiyacı bu kadar yüksek ve acilken, böylesine kıymetli ve likit bir gayrimenkulün atıl durumda bırakılması doğrumudur ?

Gibi ve benzeri sorular ile bu tür sorulara verilen, önceden hazırlanmış provokatif cevaplarla oluşturulan tartışmanın bir süredir ortalıklarda dolaştığını biliyoruz.

Kamusal işlevi, bulunduğu yer itibarıyla etrafına fayda yaratmayan ve bu durumundan dolayı da bulunduğu yerin toplumu tarafından ya farkında olunmayan veya sahiplenilmeyen böylesi kamu kurumlarının, üstelik konumları da rantın üzerine oturuyorsa, yukarıdaki soruların aksi yönde cevaplanması pek haklı bulunmaz ve bu rantın kullanılmasının önünde durmak gerçekten çok zordur. Halbuki, çevre bilinci yönünden baktığımızda; Tarım Müdürlüğü binası, oldukça büyük yeşil alanıyla pek de uyumlu olan bina şekli ve büyüklüğü itibarıyla Bağdat Caddesi’ne çok da yakışmaktadır. Ayrıca, ticari bir alan olmaması dolayısıyla da uzun cephesi ile etrafında epeyce ihtiyaç olan bir trafik sakinliğini de sağlamaktadır. öyleyse yapılması gereken; bu alana, idari kamusal işlevinin yanı sıra, çevre sakinlerinin vazgeçemeyecekleri “doğrudan fayda üreten” yeni bir işlev eklemektir.

Hepimizin bildiği fakat iş ile ev arasında paylaştırdığımız 24 saatlerimiz ve çok çeşitli hayat gayelerimiz arasında zihinlerimizde pek de yer ayıramadığımız; “acaba bu içine kapandığımız apartman yaşantımızı, bahçe faaliyetleri ile nasıl renklendirebiliriz ?” sorusunun cevabın sanırım bu işlevi oluşturabilecek. önerim:

İstanbul Tarım İl Müdürlüğü, Kadıköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve hatta diğer ilçe belediyeleri ile işbirliği yaparak;

1- Bağdat Caddesi’ndeki güzel arazisi üzerinde, semt sakinlerine kiralanmak üzere “Hobi Bahçeleri” oluşturur. Kolay kullanımlı, bel yüksekliğindeki tarhlar şeklinde, aralarından insan ve motorsuz minik taşıma araçlarının geçebileceği genişlikteki yollarla parsellenmiş 25’er metrekarelik “Hobi Bahçeleri” sanırım çok büyük ilgi görecektir. Her hobi bahçesinin yanı başına kurulacak olan ahşap imalatı “hobi alet dolapları” kullanımı çok kolaylaştıracak.

2-Yine aynı arazide kurulacak olan fide ve tohum satış birimi de ahşap bir prefabrik yapı şeklinde yerleştirilirse, hem dokuya yakışacak, hem de kurulumu ve kullanımı kolay olacak.

3-Başlarında Ziraat Mühendisleri veya Ziraat Teknikerlerinin bulunacağı “Destek Ekipleri”nin oluşturulması, yapılacak faaliyetin olumlu gelişmesini ve sonuçlarının alınmasını sağlayacağından ve hobi faaliyetlerini yapan semt sakinlerinin moral motivasyonlarını yükselteceğinden, bu faaliyetlere olan talebi de daima yüksek tutacaktır.

4-Hobi Destek Ekipleri, semtlerde bulunan apartmanları gezip inceleyerek, uygun bahçalere sahip olanlardan istekli apartman yönetimleri ile anlaşıp bu faaliyetin yerinde yapılmasını da sağlayabilirler.

5-özellikle çiçek yetiştiriciliğinde, bu konuda çok ciddi bir birikime ve alt yapıya sahip olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin peyzaj şirketinden destek alabilirler.

6-Destek ekipleri, hobi bahçeciliğine ilgi duyan semt sakinleri için “fide seçimi ve yetiştiriciliği”, “sebze dikimi ve yetiştiriciliği” ve “çiçek ekimi ve yetiştiriciliği” gibi eğitimler verebilirler.

7-Belki biraz ileride hobi bahçeciliğinin kısmen veya tamamen; talebi olan, örneğin çiçek yetiştiriciliğine konsantre olması örgütlenerek, yapılan üretimin belediyeler tarafından satın alınması sağlanıp, bu faaliyetlerden semt sakinleri, örneğin ev hanımları ve/veya emekliler yararına bir “ev ekonomisi” oluşturulabilir.

8-Kurulabilecek küçük bir “tasarım ekibi” ile ev ve balkonlarda benzer faaliyetlerin yapılabileceği minik “tarhlar” ve ekipmanları üretilerek isteklilere satılabilir ya da bedelsiz dağıtılabilir.

İstanbul İl Tarım Müdürlüğü’nün böyle bir faaliyete başlaması halinde, statik bürokratik işlevi, dinamik bir “doğrudan hizmet faaliyeti” ile desteklenmiş olacak ve semt sakinlerince farkındalığı artacak ve sahiplenilecek olup, ayrıca da;

Fide ve tohumların temini ve dikim ve bakımlarına nezaret edilmesi ile oluşacak “başarılı hobi bahçeciliği” özel girişimciler tarafından da farkedilip, giderek bir sektör haline gelebileceği gibi, hobi bahçelerinde yetiştirilecek çiçeklerin, yetiştiren semt sakinlerinin yaşadığı apartman bahçelerine dikilmesi ile semtlerimiz, sakinlerinin doğrudan katkısıyla daha da güzelleşecek ve bu suretle çevre bilincinin gelişmesine de katkı sağlanmış olunacak.