Son Haberler

Kanada yatırımcı ve ihracatçılar için cazibe merkezi

Kanada, kişi başına düşen 40 bin dolarlık milli gelir ile dünya ülkeleri arasında 14. sırada. Harcamaların dörtte biri ithalat için kullanılıyor. Katlanarak büyüyen inşaat sektöründe malzemelerin çok büyük kısmı ithal ediliyor. Yatırımcı veya ihracatçı açısından kaçırılmaması gereken birçok fırsatlar doğuyor.

2008 yılı sonlarında başlayan ekonomik krize rağmen, Kanada son yıllarda en istikrarlı büyüme dönemlerinden birisini geçiriyor. Yakalanan bu dinamizm ve izlenen politikalar yeni istihdam yaratılması, bütçe dengesinin sağlanması, vergi sonrası firma karlarının artması ve 2011 yılında %2,67 oranında ekonomik büyüme gibi sonuçlar doğurdu. 33,5 milyon gibi az sayılabilecek bir nüfusa rağmen, Kanada ihracatçılar için önemli imkânlar sunuyor. Kanada’nın 2011 yılı GSYH’sı 1,633 milyar dolar, 2015 yılında 1,881 milyar dolar olması hedefleniyor.

Kişi başına düşen milli geliri ise satın alma gücüne göre 39.171 dolar ile dünya ülkeleri arasında 14. sırada. Kanada’da kişisel harcamalar nihai iç talebin yaklaşık %55-60’ını oluşturuyor. Toplam harcamaların yaklaşık dörtte biri ithalat için kullanılıyor. Tüketici harcama eğilimlerine bakıldığında, bir hane halkının yıllık ortalama harcaması yaklaşık 34 bin dolar. Toplam harcamalar içinde en fazla paya sahip olan alanlar ulaşım (%14) ve gıda (%11).

Soğuk iklim gibi nedenlerle, Kanada’da yerleşim bölgeleri ABD sınırından itibaren 200km’lik genişliğindeki bir bölge içinde yoğunlaşıyor. Nüfusun %60’ı Ontario ve Quebec eyaletlerinde yaşıyor. Dolayısıyla, pazara ilgi duyan firmaların nüfus ve iş hayatının yoğunlaştığı eyaletler üzerinde durması yararlı olur. Tüm Kanada nüfusunun %38,4’ünün yaşadığı Ontario 12.852.000 kişilik nüfusu ile 2012 yılında açıklanan nüfus sayımının en kalabalık eyaleti oldu. Ontario bölgesinde hızla artan Toronto nüfusu %4.5 artışla 2.615.060 ’a ulaşırken Brampton, Vaughan’ın nüfusu %20 ve Richmond Hill ile Markham’ın nüfus artışları %15 oranlarında oldu.

Greater Toronto Area (GTA) bölgesindeki Oakville ve Mississauga nüfusu hayli artan diğer bölgeler olarak göze çarptı. GTA bölgesi toplam nüfusu 6 milyonu aştı. Kanada’ya gelen göçmenler tüm nüfusun şu an da üçte ikisini oluşturuyor. Rakamlar 2030’da Kanada nüfusunun %80’ninin göçmenlerden oluşacağını öngörüyor. Sektörler arasında farklılık görülmekle birlikte, Kanada pazarına ilgi duyan bir girişimci öncelikle bu üç merkez üzerine odaklanabilir.

Yasalar yatımcıya kolaylık sağlıyor
Kanada, piyasa uygulamaları ve yasal düzenlemeler açısından ABD ve AB’nden çok da farklı değil. Bu nedenle, ABD veya AB’ye ihracat yapan firmaların, Kanada ile iş yapmak konusunda mevzuat açısından sıkıntı çekmeyecekleri düşünülüyor. Ticaret ve iş hayatı özellikle en önemli ticaret ortağı durumunda olan ABD ile birçok benzerlikler taşıyor. ABD ile Kanada arasındaki ticaret hacminin günde ortalama 1,2 milyar dolar civarında olduğu dikkate alındığında, sınırın her iki yakasındaki firmaların birbirlerini yakından tanımaları ve birbirleriyle çalışmak konusunda daha istekli olmalarını doğal karşılamak gerekmekte. ABD ile bu yakınlık Kanada’da iş yapmak isteyen firmalar için belki de en önemli engeli oluşturmakta. ABD ile iş hacminin yüksek olması, iş alışkanlıklarının benzerliğini, benzer tüketici tercihleri, ulaşım kolaylığı gibi etkenler, yabancılar açısından ABD’yi en önemli rakip haline getirirken, ABD ile iş yapmaya alışmış Kanada firmalarını da yeni ülkelere ve fırsatlara yönelmek konusunda daha temkinli davranmaya itmekte.

ABD ile yakınlık ve yoğun iş ilişkisinin neden olduğu bir diğer husus, çoğu kez Kanada’nın ABD ile aynı kefede tutulması. Coğrafik yakınlık gibi etkenlerle, ABD firmaları aracılığıyla Kanada’ya yönelmek mümkün olmakla birlikte, geçmiş yıllarda pazarda başarılı olanların önemli kısmının doğrudan Kanada’ya yerleşmiş ve Kanada firmaları ile aracısız çalışan firmalar olduğu gözleniyor.
Pazar büyüklüğünün yanısıra, ülkenin sosyal yapısı da çalışma şekillerini etkileyebiliyor. Bilindiği üzere, Kanada özünde bir göçmen ülkesi. ABD’deki “melting pot” ile karşılaştırıldığında, Kanada’ya göç etmiş farklı etnik yapılar kendi içinde çok kültürlü “mozaik” yapıyı muhafaza etmekte ve hatta bu durum korunarak teşvik ediliyor. Buna bağlı olarak, tüketim alışkanlıklarını koruyabilen ve farklı ürünleri talep eden çeşitli tüketici grupları bulunuyor. Girişimciler bu talebe yönelik olarak farklı ürünleri ithal ederek, tüketiciye sunuyor.

2012 yılında Kanada nüfusunun yaklaşık %30 ’unun 55 yaşın üzerinde olması bekleniyor. Büyük ölçüde hayat düzenini kurmuş, ev sahibi olan, belirli bir gelir seviyesine ulaşmış, çocuklarının eğitimini tamamlamış bu orta yaş ve üzerindeki kuşağın önümüzdeki dönemde ciddi bir alım gücüne ulaşması ve önemli bir pazar potansiyeli oluşturması bekleniyor.

Değişen nüfus yapısı, artan boşanma oranı, evliliklerin sayısındaki azalma gibi etkenler nedeniyle yalnız yaşayanların sayısında artış oldu. Kanada’da yalnız yaşayanların oranı toplam nüfusun %20-25’ine ulaştı. Nüfus yapısında meydana gelen bu değişim konut, dayanıklı tüketim malları ve ev eşyalarına olan talebi de önemli ölçüde arttırıyor.

İhracatta potansiyel ürün grupları
Ticaret Başmüşavirliği’nin Kanada İstatistik Kurumu verilerine dayanarak açıkladığı rapora göre, geçtiğimiz yıl Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı %65 artarak 1,150 milyar dolara, Kanada’nın Türkiye’ye ihracatı ise %58 artarak 1,295 milyar dolara yükseldi. Ticaret dengesi ise %22 azalmasına rağmen Kanada lehine 151 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2011 yılında işlenmemiş altın 230 milyon dolarla Türkiye’nin Kanada’ya ihracatında başı çekerken, yük taşıtları, kabuksuz fındık, demir-çelik ürünleri, işlenmiş mermer, seramik döşeme ve kaldırım taşları, römorkörler ve itici gemiler, kuleler ve pilonlar Türkiye’nin ihracatında ilk 10 ürün arasında yer aldılar. Kanada’nın Türkiye’ye ihracatında ise demir-çelik hurdaları ilk sırada yer alırken, taşkömürü, mercimek, gazete kağıdı, hava taşıtları, alaşımsız nikel, petrol yağları, demir cevheri, odun hamuru ve tohumluk buğday ilk 10 içinde yer aldılar.

Türkiye, Kanada’nın gelişme yolundaki ülkelere tanınan Genel Tercihler Tarifesi’nden faydalanıyor. Bu husus çeşitli ürünlerde bazı ülkelere (örneğin Avrupa ülkeleri) karşı avantaj sağlamakta. Kanada’ya yapılan ihracatımız incelendiğinde ise, üç ana mal grubu üzerinde yoğunlaştığı; tekstil, demir-çelik ve insaat malzemeleri görülmekte. Ciddi bir potansiyel olduğu düşünülen ürün grubu ise inşaat malzemeleri. Bu kapsamda, halen klinker, seramik ve mermer gibi ürünlerin ihracatı devam etmekle birlikte, ihracatın etkin pazarlama metodları ve pazarda doğrudan yer alma gibi stratejilerle daha da artırılabileceği düşünülmekte. Faiz hadlerinden yakından etkilenen konut inşaat sektörü Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan krizin aksine son bir kaç yıldır en fazla büyüyen sektörlerden birisi.

İnşaat sektörünün bugünü
Statistics Canada‘nın Mayıs 2012 başında yayınladığı rapora göre, mart ayında inşaat izinleri değeri 6,8 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, şubat ayına göre %17,2 artış göstermesinin yanı sıra 2007 yılının haziran ayından beri görülen en yüksek değere ulaşıldığına işaret ediyor. Konut inşaat izinlerindeki artış izin değerlerinde de artışa yol açarak, konut izin değerlerinin mart ayında %33,9 artışla 4 milyar dolara yükselmesini sağladı. Konut dışı bina sektöründe, izin değerleri şubat ayına göre %0,4 oranında hafif düşüş göstererek 2,8 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. Mart ayında görülen düşüş öncesinde şubat ayında %72,7 oranında artış gerçekleşti.

Kanada İpotek ve Konut Kurumu (CMHC) tarafından yapılan açıklamaya göre Kanada’da yeni başlanan konut inşaatlarının mevsimsel olarak düzenlendi yıllık ortalaması 244.900 adet oldu. Bu rakam mart ayında 214.800 adet olarak kaydedildi. Şehirlerde ise yeni başlanmış olan konut inşaatlarının mevsimsel olarak düzenlenmiş yıllık ortalaması %18 artışla 226.200 âdete yükseldi. Şehirlerdeki tek haneli konut inşaatları ise %0,6 artışla 67.700 adet olarak kaydedilirken, çok haneli konut inşaatları %27,4 artışla 158.500 adet oldu.

Bu verilerin ışığında hızla yükselen konut/ticari insaat sektörüne bağlı inşaat malzemeleri sektörü de doğru orantılı yükseliyor.

İnşaat malzemeleri ithalatı artıyor
Kanada’nın artan konut ve ticari inşaat rakamlarına doğru orantılı olarak inşaat malzemeleri konusundaki ithalatı her geçen yıl artıyor. 2010 yılı rakamları ile 49,6 milyon metrekare olan kaplama malzemesi tüketiminin neredeyse tamamı ithalatla karşılandı. Nüfusunun mozaik yapısına istinaden bu ithalatlar hemen her ülkeden yapılmakla birlikte özellikle kaplama malzemeleri sektöründeki ithalatlar 2010 yılı için İtalya (110,3 milyon dolar) başta olmak üzere, çin (79,3 milyon dolar) ve Türkiye (35,7 milyon dolar) ve ABD (19 milyon dolar) sıralamasında gerçekleşti. Ancak Türkiye ile ticaret bölümündeki tabloya dikkat edilirse, 2011 yılında Türkiye’nin seramik konusunda %34,41 bir gerilemeyle, Kanada’ya seramik döşeme ve kaldırım taşları satışı yaklaşık 23,5 milyon dolara düştü. İşlenmiş mermer konusunda ise yine ayni yıl %1,20 oranında bir düşüş yaşanmasına rağmen 44,61 milyon dolar ile neredeyse seramik döşeme malzemesinin iki katı oranında bir satış gerçekleştirildi.

Döşeme ve kaplama malzemeleri satışında Türkiye’nin kan kaybetmesinin sebepleri şu şekilde özetlenebilir;
• Diğer ülke ihracatçılarının pazardaki agresif rekabetinin etkileri.
• Kanada ticaretinin tutucu yapısı nedeniyle dönemsel ithalatçıların malları yerine pazardaki yerleşmiş ve süreklilik arz eden firma ürünlerine yönelişleri.
• Gerek doğal taşta gerekse seramik sektöründe çin’in artan üretim hacmi ve kalite yükselişi nedeniyle oluşturduğu fiyat baskısı.
• özellikle Türkiye’den göç etmiş ve kendi imkânları ile ithalat yapan küçük/orta ölçekli firmaların kar marjlarını artırmak için diğer ülkelerden kısa vadeli operasyonlar yapmaları.
• Türkiye’nin ve ürünlerinin tanıtım yetersizliği.

Kanada’ya doğaltaş/seramik ihracatının artırılması önerileri
önceki yıllarda yakalanmış başarıların yinelenmesi ve daha da ileriye taşınması imkânlar dâhilinde. Dünyada yaşanan ekonomik krizlerden en az etkilenerek gösterdiği istikrar, nüfus artışı ihtiyacı nedeniyle aldığı göç kaynaklı sürekli yapılanma ihtiyacı duyması ve inşaat sektöründe buna bağlı görülen gelişme, bankacılık sisteminin etkin ve sağlam olması Kanada’yı ticaretin genişletilmesi açısından en gözde ülkeler sıralamasında belki de Katar’dan sonra ikinci sıraya yerleştirmekte. Saydığımız bu olumlu özellikler nedeniyle, önümüzdeki yıllarda Kanada’nın firmalar tarafından üs seçilerek, ABD‘ den Kanada’ya akan ticaretin tersine dönmesine neden olacak.

Ticaret akışının tersine dönmesini film endüstrisinde net olarak gördüğümüz gibi inşaat sektöründe ise iç mimari -tasarım, yönetim/danışmanlık ve madencilik alanlarında faaliyetleri hızla artan şekilde izliyoruz. Bu süreç içerisinde etkin şekilde pozisyon almış firmalar gelişimin nimetlerinden faydalananlar olacaktır çünkü:
• Kanada kendine özgü dinamikleri olan tutucu bir pazar.
• Kanada kısa vadeli değişimleri sergileyen firmalar yerine kalıcı olduğuna inandığı, ülke içi referansları kuvvetli firmaların ürünlerini tercih eder.
• Kanada göçmenlerinin etnik alışkanlıklarını sürdürebilmelerine olanak tanır.
• Kanada fiyat endeksli bir satın alma alışkanlığına sahip gibi görünsede kalite beklentisi yüksek bir ülke ve kalitenin fiyatsal farkını vermekten kaçınmaz.
• Kanada Küba ve Karayip adalarındaki çok önemli turizm yatırımları gelişmesinde en önemli tedarikçi konumunda.
• Kanada merkezli iç mimari-tasarım projelerinin dünyaya açılmaları nedeniyle buradaki iç piyasa alışkanlıkları ve bilinirlikler bu projelerde yer alacak.
• Sürekli artan nüfus nedeniyle inşaat sektörü canlılığını her geçen yıl artış gösteren rakamlarla kanıtlanıyor.
• Gelir düzeyinin yüksek olması ve nüfusun 5 yıl ortalamasıyla ev değiştirme ve/veya renove etme alışkanlıklarından kaynaklı inşaat malzemeleri konusunda talep yüksek.

Bu nedenle firmalar;
• Kanada’da kendi güçlerini en iyi sergileyen yapılanmayı oluşturmalı.
• Teknolojinin ilerlemesinin aksine yeniden gündeme damgasını vuran sıcak pazarlama/satış prensiplerini uygulamalı.
• Zaman içerisinde elde edecekleri Kanada tecrübesi ile Dünya üzerindeki projelerde tercih edilen marka olma yolunda çalışmalı ve Dünya markası olmalılar.

Zuhal Mansfield
DEİK/Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı

1 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • Veysel Kelleci
    2 Haziran 2012 11:03 - Reply

    Uluslarası piyasalarda güvenilir bir ülke olmak hayaldi gerçek oldu.. Yazınız için tebrik ederim..

  • Site Haritası