Hızlı rekabet ortamında yeni markalar üretmek zorunluluk oldu. Firmalar artık marka tesciline ve markaya büyük yatırım yapıyor. Tekstil gibi sektörlerde taklit veya benzer ürünlere çok sık rastlanıyor ve markanın değerinin korunması zorlaşıyor.
Günümüzde markanın farklı fonksiyonlar kazandığı artık tüm sanayicilerimiz tarafından biliniyor. Bu nedenle sanayi kuruluşları ürünün kalitesine, modeline, fiyatına, hitap ettiği müşteri kitlesine ve pazarlamanın yapıldığı coğrafi bölgeye göre farklı markaları geliştiriyor ve piyasaya sunuyor. Bunun yanında birçok sanayicimizde oluşan yanlış bir kanaat firmalarının sahip olduğu markanın dışında ikinci bir markaya gerek olmadığıdır.
özellikle tekstil sektöründeki firmaların pazar paylarını korumak amacıyla yıl içinde sezonluk olarak en az iki hatta bazı bölgelerde dört değişik kolleksiyon sunma zorunluluğu var. Tabii ki markanın önemini kavrayan firmalar her sezonda aynı veya değişik marka ile bölge ve tüketici kitlesini dikkate alarak hedefledikleri satış cirosunu tutturmaya çalışıyor. Hızlı rekabet ortamında yeni marka üretmek artık bir zorunluluk halini aldı. Pazar paylarını arttırma niyetinde olan firmalar birden çok marka tescil ettiriyor ve değişik zamanlarda değişik tüketici kitlesine yönelik ürünlerini sözü edilen markalar altında piyasaya arz ediyorlar.
Marka tescili firmanızın geleceğini garanti altına alır. Tescilli marka aynı zamanda ürün veya hizmetin tüketici nezdinde garanti anlamına gelir. Günümüzde birçok markanın değeri, şirketlerin tüm malvarlığından daha değerli olduğundan, marka tescili firmaya kâr ettirir. Evin sahipliği tapu belgesiyle ispatlandığı gibi, markanın sahipliği de marka tescil belgesiyle ispatlanır. Marka tescili firmaların katma değerli ürünleri veya hizmetleri piyasaya sürmesi için en önemli işlemlerden birisi.
Tüm bunların yanında markanın tescilli olması, markanın benzerlerinin tescilini önlemiyor. ülkemizde marka taklidinin en çok görüldüğü sektörlerin başında tekstil sektörü geliyor. Nedenine gelince büyük çaplı bir yatırım yapılmadan ve nitelikli eleman ihtiyacı dikkate alınmadan piyasada tanınan ve iyi satan bir markalı ürünün taklidini aynı markayla üretmek çok zor değil. Bunun yanında müdahale edilmezse bazen tanınmış markayı çağrıştıracak birkaç harf değişikliği ile benzer marka tescili alındığı da görülüyor. Tabii ki burada tescilli marka sahibinin sahip olduğu markasının etkin takibini işin uzmanı marka vekillerine yaptırtması önem arz ediyor. Bu şekilde yapılan takipler sonucunda benzer olarak görülen ve tespit edilen markayı itiraz sonucunda tescil edilmeden red ettirmek mümkün.
Günümüzde, firmaların sahibi bulundukları markanın gücünü tam olarak tayin edememeleri ve ileride karşılaşacakları problemleri görememeleri tanıtım için harcadıkları yüksek meblağların boşa gitmesine sebep oluyor. Bunun örneklerini kayıtlarında yapılan küçük bir araştırmada tespit edebiliyoruz. örneğin tekstil piyasasında belirli bir ticaret hacmi yanında, ülkemiz genelinde de söz sahibi olan firmalara ait markaların koruma kapsamının tescil anındaki meşguliyetleriyle ile sınırlı tutulduğunu görmekteyiz. Bu tür marka sahiplerine ve sektöründe belirli bir yere ulaşmayı hedefleyen firmalara önerimiz, sahibi bulundukları markanın en azından ileride faaliyet alanları ile yakından ilgili olabilecek mal ve hizmetleri kapsayacak şekilde koruma kapsamlarının genişletilmesi.
Kemal Yamankaradeniz
Destek Patent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
yamankaradeniz@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.