ülkemizde yaşanan barış sürecinde aylardır kimsenin burnunun bile kanamaması sürecin en büyük kazanımıdır. Komşu Suriye’de ise iç savaş ve kimyasal silah kullanımıyla ortaya çıkan katliamın ardından Esad’a müdahale için hazırlık başladı.
Bugün dünyanın neredeyse her köşesinde bir çatışma ve savaş hali var. Her ülke kendi içerisinde farklı nedenlerden kaynaklı çatışmalar yaşıyor. Bazıları fiziksel bir çatışmaya dönüşmediği için pek haberdar olmayabiliriz ama politik olarak çatışma ve gerilim tüm dünya ülkelerine sirayet etmiş durumda. ülkemizde ise barış atmosferi yaşanıyor. Gencinden yaşlısına, işadamından işçisine, yazarından sanatçısına herkes bu barış sürecinin farkında ve bu süreci önemsiyor. Zira aylardır hiçbir gencimizin burnu kanamıyor, haber bültenlerinde annelerin gözü yaşlı feryatlarını görmüyoruz. Aslında bu bile başlı başına en büyük kazanımdır. Barış ortamı dediğimiz şeyin en büyük kazanımı tabii ki akan kanın durmasıdır. Bunu önemsemek hepimiz için son derece önemli. Geri kalanı, ötesi hep sonraki konular ve ayrıntılar olmalı. Konuşup halledemeyeceğimiz hiç bir şey yok! Bizler Mevlana’nın yaşadığı topraklarda yaşıyoruz ve konuşarak halledemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz olmamalı!
Barış havası içeride ümit yaratırken, hemen yanı başımızda Suriye’ye bir müdahale arifesinde olduğumuzu görüyoruz. Yaklaşık 3 yıldır yüzbinlerce insanın ölümüne neden olan bir trajedi yaşandı komşumuz Suriye’de. Geçtiğimiz ay yaşanan kimyasal silah kullanımı ise gerçekten tüyler ürperticiydi. En son Saddam’ın Halepçe’de Kürtlere karşı kullandığı kimyasal silahlar, şimdi de Esad gibi bir diktatörün elinde binlerce insanın hayatını kararttı. Dünya buna daha fazla sessiz kalamadı ve artık bir müdahaleden bahsediliyor. Açıkçası bizlerin her daim barış yanlısı olmamız, savaşlara karşı olmamız gerekiyor. Olması gereken de budur. Suriye’de ise durum biraz farklı. Zira Suriye’ye karşı düşünülen müdahale zaten 3 yıldır süren bir iç savaşı durdurma niyetiyle yapılıyor. Yani aslında Suriye’de 3 yıldır savaş sürmekte. Dolayısıyla sonuçları ne olur bilinmez ancak Suriye’de her geçen gün daha çok kötüleşen insani şartlar, ölümler ve göçler namına birşeyler yapmak gerektiğini düşünüyorum. Uluslararası örgütlerin birlikte hareket edebileceği ve sivil kayıplarının olmayacağı bir müdahale hepimizin temennisi.
Dünyanın her yanında yaşanan acılar, savaşlar ve çatışmalar bizlere şunu net olarak gösteriyor. ülkemizi barış içerisinde tutmak için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. çünkü barış hepimize lazım.
Tarkan Kadooğlu Kadooğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.