Ekonomik kalkınmanın temel yolu üretim süreçlerinde bilimsel yöntemlerin kullanılmasından geçiyor. Bunun için de yeni üretim yöntemleri ve yeni ürünler geliştirilmesi önem taşıyor. Bunu başarabilen ülkeler, sektörler ve şirketler daha yüksek katma değerli üretim yapabiliyorlar. Bu nedenle tüm dünyada AR-GE olarak ifade edilen araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile inovasyona büyük yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımlar giderek artıyor. AR-GE, bilgiye ve teknolojiye dayalı olarak yeni ürünlerin ve yeni üretim tekniklerinin oluşturulması ve geliştirilmesi olarak tanımlanıyor. REKABET İÇİN AR-GE ŞART AR-GE harcamaları dünyada yaklaşık 1,6 trilyon dolara yükselmiş durumda. AR-GE harcamaları ile ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor. ARGE harcamalarına en fazla bütçeyi dünya ekonomisinde söz sahibi olan gelişmiş ülkeler ayırıyor. Bu durum bu ülkelerin diğer ülkelere göre neden daha fazla büyüyüp geliştiklerini ortaya koyuyor. Türkiye’de de bu alanda geçmiş dönemlerde çeşitli düzenlemeler yapılmıştı. Bu kapsamda bazı teşvikler, istisnalar ve indirimler söz konusuydu. Teknoloji geliştirme bölgeleri ve AR-GE merkezleri oluşturulmuştu. Bunlara tanınan çeşitli istisnalar, subvansiyon ödemeleri, krediler, hibe ve yardımlar bulunuyordu. Fakat ülkemizde bu alanda başarılı bazı şirketler bulunmasına rağmen genel olarak AR-GE harcamalarının milli gelirimize oranı maalesef beklenen düzeyde değil ve milli gelirin yüzde birini bile bulmuyor. YENİ YASA İLE AR-GE TEŞVİKLERİ ARTIRILDI Türkiye’de AR-GE faaliyetlerini daha fazla teşvik etmek için bir süredir çeşitli kurumların içinde bulunduğu çalışmalar yürülüyordu. Nihayet ARGE faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında kanun ile buna yönelik bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapan kanun 16 Şubat tarihinde mecliste kabul edildi ve Mart ayı başında da yürürlüğe girdi. Bu değişiklikler ile AR-GE alanında yeni bir dönem başladı. Yapılan değişikler ile AR-GE kanunu, gelir vergisi kanunu, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanunu, TÜBİTAK, YÖK, KOBİ kanunları, teknoloji geliştirme bölgeleri kanunu gibi kanunlarda AR-GE faaliyetlerini artırmayı hedefleyen yeni teşvikler getirildi. 2008 yılında yayımlanan Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun adı “Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” şeklinde değiştirildi ve tasarım faaliyetleri de kapsama alındı. Bu kapsamda vergi indirimleri ve muafiyetleri artırıldı, çeşitli destek, teşvik ve istisnalar getirildi. Yüksek öğrenim öğrencilerine burs ve kredi verilmesi, doktora sonrası araştırma, üniversitelerde görevli öğretim elemanlarının AR-GE merkezlerinde görevlendirilmesi gibi konularda çeşitli teşvikler öngörüldü.
Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu bölgelerdeki yazılım, tasarım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar 2023 yılı sonuna kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edildi. Aynı şekilde bölgede çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri de yine 2023 yılı sonuna kadar istisna kapsamına alındı. AR-GE BÜYÜME VE GELİŞMENİN İTİCİ GÜCÜDÜR Araştırma ve geliştirme hem ülkeler hem de şirketler için sürdürülebilir büyüme ve gelişmenin temel anahtarı ve itici gücüdür. AR-GE çalışmaları milli gelir artışından istihdama, sağlık hizmetlerinden eğitime kadar çok boyutlu katkılarda bulunan önemli bir yatırım alanıdır. Dünyada her geçen gün artan rekabet ortamında maliyetleri düşürmek, verimlilik ve kaliteyi artırmak, daha fazla katma değerli üretim yapmak için AR-GE çalışmalarına stratejik olarak önem ve öncelik verilmesi, bu çalışmaların desteklenmesi, yeterli bütçelerin ayrılması ve etkili bir organizasyonun kurulması bir zorunluluktur. Bu kapsamda gerek ülkemizin ekonomi politikaları, gerek üniversiteler, gerekse de şirketler boyutuyla bu konuya stratejik olarak yaklaşmak ve toplumsal farkındalığı artırmak gerekiyor. Bu konuda yeni yürürlüğe giren yasal değişiklikler önemli fırsatlar veriyor. Getirilen yeni teşvikler ülkemizin AR-GE ve dolayısıyla gelişmişlik liginde sıçrama yapmasına katkı sağlayabilir. Bu nedenle yeni yasal düzenlemedeki AR-GE teşviklerinin uygulamaya yansıtılması, bunun için etkili ve sistematik bir organizasyonun kurulması, bu amaca yönelik olarak kamu kurumları, üniversiteler ve şirketler arasında etkili bir işbirliği oluşturulması, AR-GE yeteneklerine sahip insan gücünün yetiştirilmesi, şirketlerin kendi bünyelerinde bu konuda etkili ve tutarlı uygulamalar geliştirmesi, yatırımlar yapması, AR-GE’ye ayrılan kaynakların daha da artırılması, ihtiyaç duyulan alanlarda yeni düzenlemeler yapılması, yeni teşvik ve destek mekanizmaları geliştirilmesi büyük önem taşıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.