Nisan ayı ile birlikte yılın ikinci çeyreğine başlangıç yapan küresel finansal piyasalar, ekonomik ve siyasi gündemin birlikte ağırlık kazandığı dönemi geride bıraktı. Yurtiçinde, seçim sonrasında belirsizlik azalması öngörülebilirliğin artması etkili olan başlıklar arasında yer alırken, dışarıda ise devam eden Ukrayna gerilimi ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) kararlarına yönelik beklentiler, varlık fiyatlarına yön veren ana faktörler olarak dikkat çekti.
AVRUPA’DA PİYASALAR UMUTLU Avrupa kıtasında, hem parasal genişleme spekülasyonları, hem de Rusya ile batılı ülkeler arasındaki Ukrayna gerilimi yakından izlendi. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) zayıf enflasyon karşısında mali piyasaları rahatlatacak önlemler alabileceği beklentilerinin artması, finansal enstrümanlarda, iyimser bir zemin oluşturdu. Diğer taraftan Kırım’ın ilhakı sonrasında, Rusya ile ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki temaslar sürerken, global piyasalarda sürecin şimdilik bürokratik ve politik yollar ile devam edeceği beklentisinin etkili olduğu gözlemlendi. Hem, ECB’nin para politikasında atabileceği düşünülen adımlar, hem de Ukrayna’nın doğusundaki gelişmeler, borsa endekslerinden değerli maden fiyatları ve faize kadar birçok değişken için incelenen gelişmeler arasında, Mayıs ayı boyunca izlenmeye devam edilecek.
FED’İN İLK FAİZ ARTIRIMI NE ZAMAN? Avrupa gündeminin yanında, FED’in gelecek dönemdeki para politikasına ait alabileceği kararları yine mali piyasaların merceği altında yer alan unsurlar arasında dikkat çekmeye devam ediyor. Yatırımcılar artık ABD Merkez Bankası’nın 2015 yılının ortalarında faiz artırımına gidebileceği düşüncesine alışmaya başlarken, dünyanın en büyük ekonomisinden gelen makro-ekonomik veriler de, politika yapıcıların açıklamaları ile birlikte dikkatle izleniyor. FED Başkanı Janet Yellen’ın, Banka’nın Mart ayı toplantısından sonraki ifadelerinin ardından kullanacağı cümleler geçen merakla beklenmişti ve Başkan’ın, genişlemeci para politikalarına ağırlık veren kelimeler ile aslında küresel piyasaları bir miktara rahatlattığı görüldü. Mayıs ayı içerisinde Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) toplantısı bulunmamasına rağmen, yeni ayda tarım dışı istihdam değişimi, işsizlik ve büyüme oranı gibi rakamlar, FED’in rotasını öngörebilmek adına önem taşıyan veriler arasında bulunuyor.
BELİRSİZLİK AZALDI YURTİçİ NEFES ALDI Türkiye’de Nisan ayı içinde, seçimler sonrasında azalan belirsizlikler ile beraber bahar havası yaşandı. Aslında bir yerel seçim olmasına rağmen, yaşanan seçim öncesi süreç ile adeta bir genel seçim havası boyutuna ulaşan 30 Mart seçimleri, anket sonuçlarına bile tam güvenin olmadığı bir ortam sonrasında yine hükümetin güçlü desteği ile sonra erdi. Yurtiçi pay (hisse) senetlerinde ise seçim öncesinde başlayan yükseliş, Nisan ayına yukarı yönlü hareketlerini sürdürerek devam etti. BIST-100 endeksi 74 bin seviyelerinin üzerini görürken, faizler ise tek haneli rakamları yeniden zorladı ve Dolar 2.09’un altını gördü.
Makro ekonomik açıdan ekonomik verileri güçlü olan Türkiye’nin seçimleri sonrası azalan belirsizlik, artan öngörülebilirlik, iyileşen risk pirimi nin oluştuğu bir ortamda düşen siyasi tansiyonun da etkisiyle; bunda sonraki süreçte İstikrar ve güven ortamını sağlaması ile beraber küresel faktörlerinde destek vermesi ile yabancı sermayeyi çekmeye devam edecek.
Borsa Dünyası Alper Nergiz GCM Menkul Değerler Genel Müdürü nergiz@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.