Tüketicinin korunması 1960-70’li yıllardan itibaren tüm dünyada giderek önem kazanmaya başladı. ülkemizde de 1982 Anayasası tüketicilerin korunmasını anayasal güvence altına alarak devleti, tüketicileri korumakla görevlendirmiş ve bu kapsamda 1995 yılında Tüketicinin Korunması Kanunu yürürlüğe girmişti. Daha önce genel hükümlerle sağlanan tüketicinin korunması, bu şekilde ilk defa kanun olarak düzenlenmiş, bu kanunda 2003 yılında kapsamlı değişiklikler yapılmıştı. Daha sonra başta bankacılık olmak üzere çeşitli alanlarda tüketiciyi korumak amacıyla düzenlemeler yapıldı. Fakat bu süreçte tüketiciyi etkileyen sektörlerin artması, tüketicilerin karşılaştığı sorunların çeşitlenmesi, ticaret ve borçlar kanunu ile Avrupa Birliği mevzuatında yapılan değişiklikler nedeniyle uzun süredir yeni bir kanun hazırlığı söz konusuydu. Tüketicinin korunması konusundaki yeni kanun 28 Kasım 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı, 28 Mayıs 2014 tarihinde ise yürürlüğe girdi. Tüketicinin korunması konusundaki bu yeni kanun bütün sektörleri ve tüm tüketicileri etkileyecek pek çok yeni ve çağdaş düzenlemeler getiriyor. önceden var olan bazı uygulamaları ise daha etkin hale getiriyor. Kanuna göre sözleşmeler ve bilgilendirmeler en az 12 punto büyüklüğünde, açık ve anlaşılabilir olarak hazırlanacak, bir nüshası da tüketiciye verilecek. Sözleşmede öngörülen koşullar, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilemeyecek. Tüketiciyle görüşülmeden ve dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde tüketici aleyhine olan sözleşme şartları hükümsüz olacak. Sözleşmelere istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgiler, sözleşmenin ekinde tüketiciye verilecek. Tüketici işlemlerinde bileşik faiz uygulanamayacak. Teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilecek. Malın ayıplı olmadığını ispat etme yükümlülüğü satıcıda olacak. Ayıplı mallarda, tüketici malı iade edebilecek, iade isteyebilecek, yenisiyle değiştirebilecek veya ücretsiz onarım isteyebilecek. Ayıplı mallarda satıcı, malın tesliminden itibaren 2 yıl, konut veya tatil amaçlı taşınmazlarda 5 yıl süreyle sorumlu olacak. Tüketici, taksitle yaptığı alışverişlerden 7 gün, tüketici kredisi, ön ödemeli konut satış, mesafeli ve işyeri dışında kurulan sözleşmelerden ise 14 gün içinde bir gerekçe göstermeden ve ceza ödemeden cayabilecek. Kredi sözleşmeleri yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmayacak. Tüketici ve konut finansmanı kredilerinde sözleşmesinin koşullarını içeren sözleşme öncesi bilgi formu sözleşmenin kurulmasından makul bir süre önce tüketiciye verilmek zorunda. Bankaların tüketicilere yıllık üyelik aidatı olmayan bir kredi kartı türü sunmaları gerekiyor. Kanuna göre, bankalarda sadece kredi için açılan, işleyen ve kredinin ödenmesiyle kapanan hesaplara ilişkin tüketicilerden herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilemeyecek. Tüketicinin açık bir talimatı olmadan, kullandığı bir krediye bağlı olarak kredili mevduat sözleşmesi yapılamayacak. Benzer şekilde tüketicinin açık talebi olmadan kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacak veya tüketici sigortayı istediği şirketten yaptırabilecek Tüketici, vadesi gelmemiş kredi taksitlerini önceden ödeyebilecek. Erken ödenen kredilerde bankalar tüketiciden erken ödeme tazminatı isteyebilecek. Fakat bu tazminat, kredinin kalan vade sayısına göre kanunda belirtilen sınırları aşamayacak. Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde faiz oranı sabit olacak. Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde faiz oranında değişiklik yapılması halinde, bu değişiklik, yürürlüğe girmesinden 30 gün önce, tüketiciye kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla yazılı olarak bildirilmek zorunda. Tüketici uyuşmazlıklarına çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde ve belirlenen ilçe merkezlerinde en az bir tüketici hakem heyeti oluşturacak. Heyetin başkanlığını illerde ticaret il müdürü, ilçelerde kaymakamlar yapacak. Değeri 2 bin liranın altındaki uyuşmazlıklara, ilçe, 3 bin liranın altındakilerde il hakem heyetleri yetkili olacak. 1995 yılındaki kanun ile hayata geçirilen tüketici hakem heyetlerinin yapısının ve işlevinin yeni kanun ile daha da güçlendirildiği görülüyor. Ticari reklamlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek ve haksız ticari uygulamalara karşı tüketiciyi korumak üzere reklam kurulu ile tüketici ve reklam konseyleri oluşturulacak. Yeni kanun ile tüketicinin korunması konusunda çağdaş ve büyük bir adım atıldığı görülüyor. Fakat kanunun uygulamada başarılı olması çok daha önemli. Bu konuda da tüketicilere önemli sorumluluklar düşüyor. Bu kapsamda tüketici olarak hepimizi ilgilendiren bu kanun ile gelen haklarımızın bilincinde olmamız ve kullanmamız gerekiyor.
Bakış Açısı Gürdoğan Yurtsever Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) Başkanı yurtsever@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.