Akdeniz çanağının en değerli köşesindeki Türkiye’nin de, Avrupa’nın turizm ve ekonomide başarılı ülkeleri İtalya, İspanya ve Fransa gibi; sahip olduğu LEZZET kartını açarak dünyada bir pay sahibi olması gerektiği inancındayım. LEZZET, bir çok boyuttaki insani ve ticari faaliyetlerin çatısı, anahtar kelimesidir. Lezzeti yakalamamış bir ” gıda sanayii ürünü ” ne iç, nede dış pazarlarda başarılı olamaz. Lezzeti yakalayamayan” bir lokanta ” dekorasyonu, mevkii, personeli ne kadar iyi olursa olsun, arzu ettiği müşteriyi çekemez. Lezzeti tutturamayan ” bir aşçı ve mutfak ” sunumu ve fiyatları cazip de olsa yaptığı yemeği yedirecek insan bulamaz. Tarım ürünlerimizin iç ve dış pazarlarda daha çok talep görmesi için, hotel ve restaurantlarımızın daha çok yerli ve yabancı müşteri çekmesi için, gıda sanayiimizin ambalajlı ve markalı ürünlerine talebin artması için, mutlaka LEZZET ön planda olmalı. Tüm genel ve bireysel tanıtım ve propagandalar, bu bilinç etrafında bütünleştirilmelidir. Bu çalışmaları yapmak ve arzu edilen başarıyı yakalamak, bu yönde en şanslı ülke konumundaki TÜRKİYE için hiç de zor değil. Ancak sahip olduğumuz varlıkların değerini bilmek, hangi taşın nerede ağır olduğuna dikkat etmek gerekir. Artık, şöhretleri sınırlarımızı aşmış aşçılara sahibiz. Tüm dünyaya yayılan vatandaşlarımız ile Lezzet Markalarımızın bir çoğunu yabancı ülkelerde satılabilir hale getirmişiz.
LEZZET BAYRAĞI ETRAFINDA TOPLANMALIYIZ Türkiye’nin bu değerlerinin tanıtımında, yıllardan beri sürdürülen münferit ve yöresel çabalarla hiç bir yere varılamayacağını anlamalıyız. Bu amaca tahsis edilen kurumsal ve bireysel güçleri, maddi ve manevi kaynakları, her yöremizin lezzet gönüllülerini, bir bayrak altında; LEZZET BAYRAĞI altında toplamalıyız. Bu bayrağı da, turizm ve ekonomi alanında yurt içinde ve dışında, bilhassa da yurt dışında yapılan tüm ticari, siyasi, sanatsal ve sportif etkinliklerde dalgalandırmalıyız. Bir örnek verecek olursak; devir artık yöresel festivallerin o yörede yapılması devri değil. Aksine yurt içinde veya dışındaki merkezlerde, bu konulara ilgi duyan insanların yanında yapılması devridir. Mart ayının 9’unda, Almanya’nın başkenti Berlin’de dünyanın en önemli turizm etkinliği olan ” ITB / Uluslararası Turizm Borsası ” denen fuar 250.000 m2’de yapılacak.
ULUSLARARASI ARENADA BAŞARI İÇİN ETKİNLİK AJANSI ŞART Berlin’de “Dünya Aşçılar Olimpiyatları”nın başarılı Türk Aşçılık Derneği ” Euroturk Chef Club ” var . Tüm dünyada Türkçe’yi öğreten, Türkiye’nin sanatsal ve kültürel değerlerinin tanıtımını yapan YEE / Yunus Emre Enstitüsü’nün Avrupa Merkezi var. Berlin’de gastronomi, turizm ve ticaretle uğraşan, Avrupa’nın en yoğun Türk nüfusu ve onların çok başarılı TDU / Türk Alman İş Adamları Derneği ve bir çok STK var. Fakat ne yazıktır ki; bu potansiyeli bir güç gösterisine, akıllarda kalacak bir Türkiye tanıtımına çevirebilecek LEZZET’i ön plana çıkararak, yeni dostlar, müşteriler, yeni yollar, bağlantılar, yeni fikirler, projeler üretecek bir ” Etkinlik Ajansı”mız maalesef yok. Bu yıl da, inşallah ben Berlin’de İTB’de olacağım, edindiğim izlenimleri, siz değerli okurlarımla önümüzdeki sayıda hem paylaşacağım hem de bazı öneriler getireceğim.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.