Türkiye’de gelecek 3 yıllık perspektifle hazırlanan OVP’ların esasen ilk yılı mevcut iç ve dış koşulların devam edeceği varsayımları dikkate alınarak hazırlandığı, ancak devam eden ikinci ve üçüncü yılların ise istatistiki analizlerden ziyade sadece öngörülerden ibaret olduğu ortada. Bu durumda esasen hazırlanan programlar orta vade yakınsamak yerine, daha çok kısa vadeli bir özelliği olduğu ortaya çıkıyor.
OVP’ların amaç ve hedeflerinin sürekli kısa dönemlerde değiştirilmesi orta vade öngörülerini anlamsız kılıyor: 2014-2016 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı’nın amaç, hedef ve politikaları sektörel, sosyal ve bölgesel hususlar ile makroekonomik çerçeveye doğrudan katkı sağlayacak politikalarla sınırlı tutulmuşken, bu kez 2015-2017 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programın amaç, hedef ve politikaları, büyüme performansını yükseltmek, cari işlemler açığını düşürmeye devam etmek, enflasyon hedefine ulaşmak ve makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmek şeklinde özetlendi.
üç yıllık perspektifte hazırlanan OVP’ların ikinci ve üçüncü yıllara ilişkin parametre, varsayım ve öngörülerinin gerçekleşme oranları daima düşük oldu. önceki OVP’larda 2014 yılı için önce % 5, daha sonra, % 4 ve en son 2015-2017 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programda da % 3,3 olarak revize edildi. 2015 yılı için ise daha önceden öngörülen % 5 oranındaki büyüme bu kez % 4 oranına çekildi ve 2016 ile 2017 yılları için ise % 5’lik büyüme hedefleri korundu. Ancak önceki yıllarda geriye yönelik olarak yapılmış olan OVP’lara bakıldığında ikinci ve üçüncü yılları için öngörülen büyüme oranlarının genellikle % 5 olarak hedeflenmesi, istatistik temeli olmayan bir alışkanlık haline getirildiği görülüyor. Bu türlü öngörü yöntemleri OVP’ların kalitesine katkı sunamıyor.
POTANSİYEL BüYüME SEVİYESİ HEDEFLENEMEDİ
“Büyümeyi sürdürmek” veya “potansiyel büyüme hedefine ulaşmak” şeklinde tariflenen önceki hedefler bu kez sadece “büyüme performansını yükseltmek” şeklinde açıklandı.
OVP’larda öngörülen USD kurlarının piyasalar tarafından aşılması halinde 10-11 bin USD aralığından öngörülen kişi başına milli gelir seviyesi, mevcut seviyesinin dahi altına düşme olasılığı bulunuyor. Potansiyel büyüme dahi hedeflenememiş olması nedeniyle, kişi başına düşen ve 10-11 bin dolar aralığına sıkışan milli gelir seviyesi de doğal olarak çözülemiyor. Diğer taraftan OVP’ların hedef-gerçekleşme oranı ise en fazla kişi başına düşen milli gelir tahminlerinde meydana geliyor.
Bu program büyüme dinamiklerini zorlamamış kolay olana yöneldiği ve mevcut dış ve iç şartlara tamamen boyun eğildiği edildiği için girişimciliği ve yeni yatırımları motive etmesi zor görünüyor. Zira bu OVP ile kişi başına düşen milli gelir açısından büyümeyen bir ekonomik yapı planlandı. Hatta OVP’da öngörülen USD kurlarının piyasalar tarafından aşılması halinde 10-11 bin USD aralığından öngörülen Kişi başına Milli gelir seviyesinin artmak yerine mevcut seviyesinin de altına düşme olasılığı yüksek.
Programda işsizliği azaltacak mekanizmalar kurulamamış olması, ekonomiyi yönetmek yerine mevcut koşullara boyun eğmenin bir başka göstergesi.
Orta Vadeli programın amaç, hedef ve politikaları, büyüme performansını yükseltmek, cari işlemler açığını düşürmeye devam etmek, enflasyon hedefine ulaşmak ve makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmek şeklinde özetlendi.
Zımni olarak öngörülen yılsonu kurları piyasa ve dış koşulları yansıtmıyor. OVP’ların hedef-gerçekleşme yönünden en fazla sapma göstertecek parametresi yıl sonu kurları olacak.
Zira küresel koşulların, fon girişlerinin mevcut gidişatı açısından öngörülen USD kurlarının seviyesi düşük.
Geçmiş trendler, OVP’larda öngörülen enflasyon hedeflerinin gerçekleşme olasılığını zihinlerde zorlaştırıyor. Enflasyon açısından 2015 yılı için % 6,3 ve takip eden yılarda da % 5 hedefi öngörüldü. Ancak 2012 yılından bu yana takip eden her yıl için % 5 hedefi öngörülmekte olmasına rağmen bu hedefin gerçekleşmemesi, şu andaki % 9 oranını aşan yüksek enflasyon seviyesi ve enflasyona sebep olan yapısal sorunların çözümüne yönelik reformların yıllara sari uzayacak olması dikkate alınır ise 2015 için öngörülen % 6,3 oranındaki seviyenin gerçekleşme olasılığını zihinlerde zorlaştırıyor.
Makro Analiz Orhan ökmen JCR Eurasia Rating Başkanı
okmen@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.