Son Haberler

Bir ateştir girişimcilik

öyle birdenbire çıkmaz ortaya. Yüreğinin bir yerinde taşırsın önceleri. “Sır” gibi saklarsın. Sonra aklına düşmeye başlar ince ince. çaktırmadan konuyu açar ama çoğunlukla dinlersin. Bir bilene sormaya, çevren de girişimcilik için otorite gördüklerinle istişareye etmeye başlarsın.

“Nasıl olur acaba, nereden başlasam” soruları vardır hep aklında.

Bu süreçte nedense etrafımızdan sessiz de olsa onay bekleriz. Birilerinin, “ehh artık zamanı, hadi bakalım, hayırlı olsun”, demesi gerekir sanki. çoğu kez o sihirli kelimeleri kimse söylemez.

Sonra uykusuz geceler başlar.

Doluya koyarsın almaz, boşa koyarsın dolmaz. Hep bir kaybedenin hikâyesini bıkmadan anlatır birileri. Sen her seferinde farklı birşey yakalarsın anlatılanlarda. Herkesin yanlış dediği, sana doğru gelmeye başlar.

Oysa başarısızlığın bin nedeni olabilir ama özrü olamaz.

Ateş düşmüştür bir kere. önce yatak, sonra oda, ardından yaşadığın ev küçük gelmeye başlar ve parklara bile sığamazsın.

Peki nereden başlamalı?

Bu sorunun cevapsız olduğunu yıllar sonra öğrenirsin. Nasıl başladığını bile hatırlamazsın. Tâ ki günün birinde biri, çıkıp sana bunu sorana dek. Nereden başlamalı sorusuna muhatap olduğunda kendini fark edersin.

Girişimci olmuşsundur bile. İş dünyasının yoğun temposunda o çok sevdiğin hafta sonu bile sıradan bir iş gününe dönüşmüş, pazara ait ne varsa heyecanını yitirmiştir. Pazartesi sendromu çok gerilerde kalmış. Her saniye bir diğerinden daha kıymetli olmuş. Hafta başı en güzel kıyafetini giyinirsin. En güzel gömleğini, kravatını veya yeni aldığın bluzu… Bir törendir hazırlanmak, beden mekanik hareketler ile hazırlanırken, akıl heyecanla günü planlar. Aranacaklar, yapılacaklar, alınacak yeni kararlar, yeni hedefler, ekibin koordinasyonu bambaşka bir heyecandır. Kısaca işe gitmek, işe yetişmenin önüne geçmiş müthiş bir şölene dönüşmüştür. Bir yerlerden kulağına gelen kahkaha seslerine anlam veremezin. Yarını, haftayı, ayı, seneyi kendiliğinden planlayan düşüncelerin, her şeyden daha heyecanlı gelir. Dünyanın en keyif veren hastalığıdır girişimcilik, sürekli hedefleri değişen, büyüyen müthiş bir serüven. Toplantı, seyahat, sosyal hayat, aile hayatın hepsi bir birinin içine geçmiş, zaman dilimlerinde yaşanmaya başlanır. önceleri saçını başını yolar, bir yerleri yumruklarsın. Yaşıtların spor salonun da, sinema da, eğlencenin dibin de bir yerlerdeyken, seçimini sorgularsın. Dostlarının doğum günlerini unutmaya başlar, hatta nişan, düğün davetlerin de bile olmadığın günlerin sayısı artar. İçindeki “zihin” denilen canavar sana hep “keşke…” der durur.

Henüz istenilen noktaya gelinmemiştir.

Yorgunluk her milimetre karede aynı şiddetle hissedilir.

Dönmek için çok geçtir.

Girişimcilik artık her hücrenin DNA’sına işlemiştir.

Korkuların üstesinden gelinmiş, tek başına çıktığın yolda artık bir ekibin, yol arkadaşların oluşmuş ve iş dünyasının tüm raconları öğrenilmiş. Teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanmaya başlanmış, kendine zaman ayırır hale gelmişsindir. Artık yeni fikirlere, yeni düşüncelere veya elindeki ürüne yeni bir olgu katma zamanıdır. İnovasyona yönelmek, tanıtım yapmak veya pazar ağını genişletmek, günlük heyecan dozların olmaya başlar.

Başardığına ikna olduktan kısa bir süre sonra; farklı yatırımlara yönelmek aklına düşer. Bir kaç denemeden sonra aynı enerjiyle mevcut işini üçe, beşe katlayacağını anlaman biraz zaman alır. Fakat bu denemelerden asla vazgeçmeyeceksin. Bilirsin ki Sony, Fedex, Microsoft bir tek kişiyle başlamış bir girişimci öyküsüdür.

Gece yarıları uyanır planlar yapar, hedefler koyarsın.

Para kazanmak hedef olmaktan çıkmıştır. Seni sadece başarı motive edebilir. Kimseden takdir beklemezsin bilirsin ki, yalnız çıktığın yolda, düşüncelerini hayata geçirmende yardımcı olacak ekibinden başka kimse yoktur. Yolun uzun, yokuşun dik, yükün ağır. Etrafına bir daha ve iyice bak. Başaranlardan neyin eksik? Biz yaptık, teknolojiyle ve bunca destekle sen hayda hayda yaparsın.

Düşünmekten beynin yoruluyor bitap düşüyorsun ama yapılması gerekenleri doğru sıralayıp hiç ihmal etmiyorsan doğru yoldasın, artık bir girişimcisin.

Aramıza hoş geldin.

Kadın Gözüyle

Zuhal Mansfield

DEİK / Türk Mısır İş Konseyi Başkanı

TMG DOĞALTAŞ Madencilik

mansfield@turcomoney.com

4 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • Mahmut BAŞAR
    2 Şubat 2015 10:49 - Reply

    Zuhal Hanım çok güzel bir özetleme yaptınız. Tebrik ederim.Beni burada çok detaylı anlattınız. Teşekkür ederim.

  • Zehra boyukkoc yorukoglu marble
    3 Şubat 2015 07:56 - Reply

    Teşekkür ederiz bize yön çizdiği niz için

  • İbrahim MANAVLAR
    4 Şubat 2015 22:57 - Reply

    Tek kelime ile harika bir yazı. Her cümlenin ayrı bir anlamı ve ayrı bir motivasyonu var.

  • Ali Galip Yüksel
    4 Şubat 2015 23:42 - Reply

    En güzel örneği benim beni izlemeye devam edin lütfen.

  • Site Haritası