Son Haberler

Otonom sürüşle ilgili merak edilen sorular

Merhabalar,

Sürücüsüz taşıtlar dönemine yaklaşıyoruz. Bu taşıtlar insanların trafikte davranışlarını nasıl etkileyecek? İnsanlardan geniş oranda kabul görecek mi ? Bu konular halen netleşmemişken ortalıkta dolaşan bir dizi soruyu sizlere aktarmak ve yorumlamak istedim.

1) Otonom taşıtlar çok farklı mı olacak?

Aslında bunun yanıtı Hayır. Otonom taşıtlar da bildiğimiz taşıtlar gibi. Sadece sürücüleri olmayacak.  Yine aerodinamik taşıt dizaynında önemli rol oynayacak. Otomasyonun artması yolculukları daha değişik yapacak. Özellikle araç içi dizayn değişikliği göreceğiz. Yolcu konforu birinci öncelik olacak. Yolcu koltuklarının yola bakar tarzda yerleştirilmesi gereği yok. Yolcuların rahatı ve bağlanılabilirliği ilk sırada olacak. Diz mesafeleri artacak. Doğal olarak artık direksiyon, pedallar, şanzıman bölmesi gibi bölümler araç içinden kalkıyor…

ULAŞIM DAHA EMNİYETLİ OLACAK

2) Dijital uygulamalar güvenli olabilecek mi?

Dijital uygulamaların ulaşımı çok daha emniyetli hale getireceği kesin. Otonominin ana hedefi, taşıtların insanların günlük yaşamına tam entegre olması, onlara trafik içinde çok daha fazla serbest zaman vermesi. Dolayısıyla devreye konan yazılımlar sadece taşıt için değil, tüm çevre için de tamamen güvenilir olmalı. Aynı zamanda caddelerdeki akıllı trafik ışıklarını, akıllı sensörleri de yönetmeli. Bu şekilde şehirler daha çok dijital hale gelecek ve her geçen gün sayıları artan otonom taşıtlara uygun eko sistemler sunacak. Böylece daha emniyetli ulaşım yapılabilir olacak. Öyle ki trafik sıkışıklığı, kural ihlalleri vb yaşanmamaya başlayacak.

3) Sürücüsüz taşıtlarda seyahat daha az mı keyifli? 

Burada otomobil düşkünü insanların endişesini görüyoruz. Onlar, sürücü koltuğundan kalkıp pasif yolcu durumuna gelmekten hoşlanmayacaklar doğal olarak. Zira direksiyon ve pedallara hükmederek taşıta hakim olmanın verdiği keyfi kaybetmek istemeyecekler. Endişeye gerek yok; sürücüsüz taşıtlarda sürüş keyfini sonlandırmak gibi bir sonuç olmayabilir. Hiç bir taşıt üreticisi, taşıt kullanmak isteği taşıyan müşterisini bundan mahrum etmeyecektir. Aksine, belirli durumlarda taşıt kontrolünü sürücüye verme opsiyonunun olacağını şimdiden söyleyebiliriz.

SÜRÜCÜSÜZ TAŞITLARDA SEYİR GÜVENLİĞİ ARTIYOR

4) Sürücüsüz taşıtlar siber saldırılara açık mı?

Elbette hayır. Sürücüsüz taşıtlar sürücülerin kullandığı taşıtlardan daha fazla oranda tehlike altında değil. Ancak, siber saldırılara maruz kalırlarsa sonuçları daha ciddi olabilir.  Dolayısıyla, bir önceki yazımda da belirttiğim gibi üreticiler çeşitli önleyici sistemler geliştirmeye devam ediyorlar. Aynı zamanda taşıtların içine ve dışına koruyucu mekanizmalar konuyor. Taşıtın bağlantıda bulunduğu ağ genişledikçe her zaman güvenli ve güncellenen siber güvenlik tedbirlerine gerek oluyor. Bunun yanı sıra sürücüsüz taşıtlarda yol güvenliği daha yüksek olacak. Sadece taşıt verimliliği ve konforu değil, insanlar için seyir güvenliği de artıyor.

5) Sürücüsüz taşıtlar daha az park alanına mı gerek duyacak? 

Taşıt geometrisi olarak daha küçük park alanı söz konusu değil. Ancak, park alanları daha verimli kullanılacak. Ek olarak şehirlerde taşıt yoğunluğu azalacak. Araç paylaşımı hızla artacak. Böylece her bir taşıt, günün önemli bir bölümünde kullanımda olacak. Halbuki günümüzde bir taşıt günde ortalama 1 saat kullanılıp geri kalan zamanda park alanlarını işgal ediyor. Büyük bir verimsizlik söz konusu.

YASALAR, TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ ENGELLEMİYOR…

6) Sürücüsüz taşıt teknolojileri gelişirken sürücüsüz taşıtların işletimiyle ilgili yasalar henüz hazır değil mi?

Doğru bir soru. Özellikle ABD ve Çin’de teknolojik gelişmeler Avrupa kıtasının önünde gidiyor. Ancak, yasal düzenlemeler henüz geride. Yasal düzenleme çalışmalarında örneğin Almanya oldukça avantajlı. Hatta, sürücüsüz trafikte geçerli olacak uluslararası standartların öncüsü olarak nitelendiriliyor. Almanya’da 2017 den itibaren otonom taşıt sistemlerine izin verilmeye başlanmıştı. Belirli şartlarda taşıtın sürücüye ait görevleri yapması, yani 3. seviye otonomi imkanı Haziran 2021 den itibaren sağlanmaya başlandı.  4. ve 5. seviye otonomiye ise sadece tanımlı alanlarda ve shuttle cinsi insan taşımaları yapılan sabit güzergahlarda  izin veriliyor. Bu izinler, kapsamlı yasal düzenleme çalışmasının ilk adımı olarak ifade edilebilir. Gerçek şu: Yasalar teknolojik gelişmeleri engellemiyor. Sadece, önce yol emniyeti anlayışının yasal olarak mevcut olmasını istiyor. Ama geç te kalmamalı.

7) Kritik durumlarda sürücüsüz taşıtlar ölmek ya da yaşamak için yerimize karar mı verecek?  Sürücüsüz taşıtlar karar verme durumunda olamazlar. Karar, taşıtı programlayan insanlara ait Taşıt, yazılıma uygun şekilde hareket etmek durumunda. Tüm araştırmalar gösteriyor ki taşıtlar insanlardan çok daha az oranda risk içeriyor. Örneğin uzun yolculuklarda insanlar gibi yorularak dikkatleri dağılmıyor.

8) Teknoloji olarak sürücüsüz taşıtlar ancak az sayıda insanın sahip olabileceği kadar pahalı mı olacak? 

Elbette kısa ve orta vadede sürücüsüz taşıtlar üzerinde yoğun bir yatırım yükü söz konusu. Bu da ürünün maliyetini yukarı çekiyor. Ancak uzun vadede üretim sayısına bağlı olarak yatırım bedeli amortize oldukça fiyatlar düşecektir.  Ayrıca trafik emniyeti artınca sürücüsüz taşıtların hasar durumu da oldukça azalacak. Bu da sigorta ve onarım maliyetini düşürecek. Ek olarak şehirlerde sürücüsüz taşıtlar kişilerden ziyade ulaşım şirketlerine ait olacak. Dolayısıyla taşıt paylaşımı sistemleri kullanım maliyetini ciddi şekilde düşürecek.

Sonuç olarak, sürücüsüz taşıtlar geleceğimize hizmet edecek ulaşım araçları olacak. Şimdiden fikir olarak hazır olmakta fayda var.


Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası