ABD’yi kuranların kafasında bu bilinç vardı: Amerika’nın büyük olmasını istediler. önce ülke olarak: Atlantik’ten Pasifik okyanusuna. Sonra ekonomi olarak: En büyük şirketler, en büyük binalar, en büyük bankalar. Bütün bunların neticesi dünya parası dolar oldu. İkinci dünya savaşı sonunda bu bilinç Avrupalı devlet adamlarında da açıkça görülüyor: Avrupa’nın büyük olmasını istediler. önce coğrafi olarak. Atlantik’ten Urallara. Beş yüz milyonluk bir nüfus. Dev şirketler, dev bankalar kuruldu ve neticede Euro dünya parası oldu. Ekonomi ile siyaset arasında ikinci bir ilişki daha var. İkisi de istikrar istiyor. Düzenli çalışan bir siyasal sistem olmadan ekonomi ayakta kalamıyor. Amerika ve Avrupa örnekleri bu durumu kanıtlıyor.
TüRKİYE SON 10 YILDIR DOĞRU ROTADA
Siyasette kaos ve ekonomide perişanlık: Türkiye bu deneyi otuz, kırk yıl yaşadı. Kısa süren özal dönemi dışında siyasette kavga pirim yaptı ama faturası ekonomiye çıktı. Türkiye üçüncü sınıf bir ülke görüntüsü ile moral bozan bir negatif performansa sürüklendi. Bu durumun sorumlusu hiç şüpheniz olmasın bu dönemde iktidar olan siyasetçilerdir.
Tarih, 2002’den itibaren Türkiye’nin doğru rotayı yakaladığını yazacaktır. İstikrarlı tek parti hükümetinin Türkiye’yi nasıl altın sayfaların eşiğine getirdiğini ilerde bu dönemi izleyenler göreceklerdir. Dev alt yapı çalışmaları, görünüm değiştiren şehirler, havacılık, uzay sanayiine ilk adımlar, hızlı trenler… liste uzayıp gidiyor.
Dünyanın dev bir bunalım yaşadığı bu dönemde Türkiye’nin gösterdiği performans ayrıca önem kazanıyor.
BENİM BİR ENDİŞEM VAR: BU MUCİZE DEVAM EDECEK Mİ?
2014’te iki seçim var: yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Ama tehlike 2015’te! Cumhurbaşkanı ilk defa doğrudan halkın oyuyla seçilecek. Bugünkü Anayasa çok çelişkili bir yapıda: Başkanlık sistemine geçilemedi. Ama halkın oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı kendisini bir başkan gibi hissedecek. Bu ne kadar doğru? Cumhurbaşkanlığının son turu 2015 Meclis seçimlerinde. Eğer Meclis’te, Cumhurbaşkanının arkasında duran bir çoğunluk olmazsa siyasi kriz kaçınılmaz olacak. İşte beni bu durum endişelendiriyor.
ALTIN YILLAR DEVAM ETMEK İçİN SİYASİ KRİZ İSTEMİYOR
Türkiye son yıllarda en az bir milyar nüfuslu bir coğrafya içinde ekonomisini geliştirme yoluna girdi: Avrupa Birliği, Afrika, Orta Doğu ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Rusya Türk iş adamlarının hareket sahasını oluşturdu. Türk Hava Yolları’nın dünyaya açılışta, Türk ekonomisi için öncü rolünü burada hatırlatmak gerekiyor. Bütün bunlar olmasa Türkiye büyük düşünmeyi hayata geçiremezdi. Fakat bütün bunlar süreklilik istiyor. Siyasi istikrarsızlık 2015’te ekonomi için bir risk yaratırsa bu çok üzücü olur. Türkiye’nin eline geçirdiği bu müthiş fırsatı heba ettirmeye kimsenin hakkı yok.
Yorum
Prof. Dr. Bener Karakartal
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.