2015’e girerken Hükümet, orta vadeli mali programlarda 2015 yılı için ekonomik büyüme hedefini % 4 olarak ortaya koymuştu. Yıl ortasında ise bu hedefi % 3’e düşürmüştü. Ancak Türkiye 7 Haziran seçimlerine girerken, muhalefet partilerinin, bir kısım medya kuruluşlarının, yurt içi ve yurt dışı güç odaklarının AK Parti Hükümeti’ne yeni bir fırsat vermemek üzere ittifak yaptıklarını gördük. Burada bir HDP projesi parlatıldı. çünkü Meclis’e dördüncü bir parti girdiği zaman, otomatik olarak milletvekillerinin %70’ini birinci partiden alıyor. Burada AK Parti’nin anayasayı değiştirecek çoğunlukta gelmemesi, hatta AK Parti’nin tek başına iktidar olmaması ve Türkiye’nin koalisyonlarla yönetilmesi zorunluluğu ortaya çıkarak vesayetçi güçlerin kontrolüne açık olması için HDP projesi uygulandı. AK Parti’de de seçimle alakalı hazırlıklar konusunda bazı eksiklikler olunca, 7 Haziran seçimleri sonuçsuz bir tablo ortaya çıkarttı. Koalisyon görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlanınca anayasa gereği Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 1 Kasım’da yeniden seçimlere gidildi. Biz 2015 yılını, siyasi tartışmalarla ve belirsizlik ortamı içinde geçirdik. Ancak 1 Kasım seçimleri sonucunda güçlü bir tek parti hükümetinin tekrar iktidara gelmesiyle, Türkiye en azından 3-4 sene boyunca istikrarlı bir süreci yakalama İmkanına kavuştu.
Bununla beraber, özellikle dış politikada komşu ve çevre ülkelerde adeta Birinci Dünya Savaşı benzeri paylaşımlar oluyor, parçalanmayı gösteren benzer tablolar ortaya çıkıyor. Başta Irak, Suriye, Yemen ve Libya gibi ülkelerde, Türkiye’nin kuzey komşusu Ukrayna’nın Kırım ve Doğu bölgesini kaybederek Ruslara bırakması, bölgemizi adeta yangın yerine çevirmişti. Türkiye olarak biz burada sadece istikrarlı pazar olarak Rusya ve İran ile ekonomik ilişkilerimizi sürdürebiliyor iken, Suriye meselesine direkt müdahale etmelerinden dolayı Rusya ile de maalesef hem siyasi alanda hem de ekonomik alanda yeni krizlerin sıkıntıların içine girdik. Tabii 1 Kasım seçimlerinden 1 hafta sonra Rus uçağının düşürülmesi ile patlak veren kriz, ekonomide can yakıcı bir konu. Suriye içinde PYD ve YPG gibi bölücü terör unsurlarının, özellikle de batılı ülkelerin, İran’ın Rusya’nın ve Esed rejiminin desteğiyle Kuzey Suriye’de çok ciddi güç kazanması, can yakıcı bir sorun daha. Diğer taraftan, DAEŞ terör örgününün varlığı Suriye meselesini Türkiye açısından rahatsız edici ve can yakıcı bir hale getirdi.
Dosyanın devamı için Turcomoney dergisinin Ocak sayısına bakabilirsiniz…
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.