Merkez Bankası, kararlı bir politika uygulamalı Merkez Bankası, 2016 yılı para ve kur politikasına dair programını Aralık ayında açıkladı. Detaylarda bazı değişiklikler içermekle birlikte programın temel noktalarda son yıllarda uygulanan ile aynı olduğunu belirtebiliriz. Orta vadeli enfl asyon hedefi nin yine yüzde 5 olduğunun vurgulandığı programın kararlı bir para politikası duruşuna atıf yapması dikkat çekiyor. Nitekim, TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın sunumunda kullanılan grafi kte aynı ifadelere yer verildi.
Enflasyon hedefi , 5 yıldır tutturulamıyor
Her ne kadar 2002 yılından itibaren enfl asyon oranlarında görülen ciddi bir düşüşe işaret eden bu grafi k anlamlı olsa da başka bir açıdan değerlendirilmeye de ihtiyaç var. Enflasyon gelişmelerine hedefl er ve gerçekleşmeler arasındaki farklar itibarıyla bakıldığında söz konusu durum rahatlıkla fark edilecektir. Gerçekleşmelerin hedefl enen enfl asyon oranının altında kaldığı yıllar sırasıyla 2002, 2003, 2004, 2005, 2009 ve 2010 iken; hem 2006-2008 arasında hem de 2011-2015 arasındaki dönemde, bir başka ifadeyle en azından son 5 yılda enflasyonun hedefl enen değerlerin üzerinde kaldığı görülüyor. Merkez Bankası’nın hedeft en sapmaların görüldüğü bu dönemde orta vadeli enfl asyon hedefi ne yaklaşılacağına dair bir söylemde ısrarcı olduğu ve kararlı para politikası duruşuna vurgunun tekrar edildiği de vurgulanmalıdır. Bu kapsamda olmak üzere, 2016 yılı ve sonrasına dair olarak ortaya konulan yüzde 5 enflasyon hedefi nin yakalanacağına dair bir beklenti iyimser olacaktır. Kanımca, enfl asyon son yıllarda yapışkanlık sergilediği yüzde 6-8 aralığında gerçekleşecek ve Merkez Bankamız yine orta vadeli enflasyona yönelik kararlı para politikasından söz edecektir.
Rezerv para artıyor
Bu kanaate varmamın en önemli nedenlerinden biri de Merkez Bankası’nın kararlı ve sıkı bir para politikası duruşundan bahsederken, para arzı değişimleriyle ilgili istatistiklerin farklı sinyaller üretmekte olmasıdır. TCMB analitik bilançosundan takip edilebilen Rezerv Paranın 2014 sonunda 107,2 milyar TL’den Aralık ayı ortasında 116,4 milyar TL’ye yükselmesi bu çerçevede dikkat çekicidir. Yıl tamamlanmasa dahi yaklaşık yüzde 8,5 düzeyindeki bir rezerv para artışının nasıl bir sıkı para politikası olduğu açıklanmaya muhtaçtır. Benzer bir biçimde 2015 yılında M2 para arzı verilerinde de 1.015,9 milyar TL’den 1.200,4 milyar TL’ye olmak üzere yaklaşık yüzde 18,2 artış yaşandı. Merkez Bankası, bu verilere karşın Merkez Bankası Parası’nın 74,2 milyar TL’den 52,9 milyar TL’ye düşüşüne işaret edebilir. MBP’nın önemsiz bir para arzı göstergesi olduğunu söylemek tabii ki mümkün değil. Ancak, söz konusu düşüşü yaratan gelişmenin Açık Piyasa İşlemleri aracılığıyla piyasaya verilen likiditenin artması olduğu da dikkate alınmalıdır. 2014 yılı sonunda 46,4 milyar TL düzeyinde olan APİ ile fonlama miktarı Aralık ortası itibarıyla 93,5 milyar TL’ye yükseldi. Başka bir ifadeyle, TCMB sürekli olarak vurguladığı kararlı para politikası duruşunu para arzını sıkılaştırmadan sürdürmeye çalışıyor. Sanırım, bu çelişkinin arka planında da faiz politikasına dair bilindik açmaz yatıyor. FED’in yaklaşık 2 yıl sonra faiz artırımı sürecini başlatması ise ülkemizde enfl asyona karşı daha ortodoks çizgide bir mücadelenin tartışılabilmesini mümkün hale getirecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.