-Nisan ayına girdik. Yaklaşık olarak 1 milyon kuruluş için kurumlar vergisi beyan zamanı. Hesap dönemi takvim yılı olan kurumlar 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamelerini hafta sonu ve Ramazan Bayramı tatilleri nedeniyle 5 Mayıs 2022 akşamına kadar verecekler.
-Bu yazımda 2021 kurumlar vergisi beyanı sırasında kurumların ilk defa beyannamelerinde yer verecekleri bazı güncel konulardan söz etmek istiyorum. Bunlardan özellikle iki tanesi vergi mahkemesinde dava konusu olabilecek ölçüde tartışmalara gebe:
Ayrıca, aşağıdaki başlıkları da ilk defe 2021 kurumlar vergisis beyannamesinde göreceğimiz için kısa açıklamalarla değinmekte yarar görüyorum:
FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI…
04.02.2021 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan tarih ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, 01.01.2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmaması öngörülmüştür.
Bu durumda, %10’luk kısıtlama ilk defa 2021 yılı kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde uygulanmaktadır. Konuyu izah etmek üzere 25.05.2021 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan yayınlanan Genel Tebliğde verilen açıklama ve örnekler vergi uzmanları ve uygulamacıları arasında çok sayıda tartışma yaratmış bulunmaktadır. Bunlardan bazıları kurumlar vergisi beyannamesinde ihtirazi kayıt konusu oluşturabilecek niteliktedir. Söz konusu tartışmaların detaylı şekilde ele alınması bu yazının kapsamını aşabilecek detay ve derinliktedir. Ancak dava konusu olabilecek bazı noktalar başlıklar halinde şu şekilde sıralanabilir:
KUR KORUMALI MEVDUAATTA KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI…
Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 14. maddede yapılan düzenlemeyle; Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarının değerlenmesinden kaynaklanan kur farkları istisna kapsamına alınmıştır.
Ayrıca, bu hesapların Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.
Konu hakkında gerekli açıklamalar 19 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yapılmıştır. İstisnaya konu kazancın hesaplanmasında, yasal düzenlemedeki sınırların aşılarak iki önemli konunun tebliğle düzenlendiği görülmektedir.
Bu düzenlemeler, çoğu somut olayda istisnaya konu edilebilecek kur farkı kazancının tutarını azaltıcı yönde (mükellef aleyhine) sonuç üretmektedir. Yasa metninde mali idareye yöntem belirleme yetkisi verilmiş değildir. Bu nedenle, vergi uygulamasındaki diğer değerleme uygulamalarına paralel olarak, bu değerleme faaliyetinde de öncelikle fiili maliyet metodunun, bu mümkün değil ise ortalama maliyet esasının uygulanabilmesi gerekir. FIFO metodu sonucunda yararlanabileceği istisna tutarında önemli ölçüde azalma oluşan mükelleflerin ihtirazi kayıtla beyanname vererek dava yoluna başvurmaları oldukça muhtemel görünmektedir.
NAKİT SERMAYE ARTIRIMINDA FAİZ İNDİRİMİ
Bu yeni bir uygulama değildir. 01.07.2015 tarihinden beri, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarında nakdi sermaye artışı yapan veya bu tarihten itibaren yeni kurulan sermaye şirketleri faiz indirimi uygulamasından yararlanabilmektedir.
Kapsamda yer alan sermaye şirketleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sini kurumlar vergisi beyannamesinde kurum kazancından indirileceklerdir. 2021 için faiz oranı %24,52 olarak TCMB tarafından açıklanmıştır.
Yasada belirtilen %50 oranı, yasadaki yetkiye dayanarak 2015 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile halka açık şirketler ve teşvik belgeli yatırım yapan şirketler için yükseltilmiş, gelirleri ağırlıklı olarak pasif karakterli kalemlerden oluşan şirketler ve bazı diğer durumlar için ise sıfıra indirilmiştir.
2021 yılında bu uygulamaya getirilen yenilik dövizli işlemlerle ilgilidir. 26 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle nakdi sermaye artırımının yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için indirim oranının %75 olarak uygulanması hükme bağlanmıştır.
2021’de bu alanda yaşanan bir başka gelişme de ortaklara borcun sermayeye eklenmesinin nakit sermaye artışı sayılıp sayılmayacağı konusunda mükellef lehine bazı yargı kararları oluşmasıdır. [1], dolayısıyla faiz indirimi kapsamında olup olmayacağı konusunda yaşanmıştır. Esasen bu konu yasada açık değildir. Yayımlanan Tebliğde de bu konuda net bir açıklamaya yer verilmemiştir. Mali idarenin özelge bazında ifade ettiği görüşüne göre, söz konusu alacaklar nakdi sermaye olarak kabul edilse dahi sermayeye eklenen ortakların şirketten olan alacakları bilanço içi kalemlerin sermayeye eklenmesi suretiyle gerçekleştirilen bir artış olduğundan yine söz konusu indirimden faydalanılamayacaktır[2]
Ortaklara borçlar hesabından yapılan sermaye artırımının faiz indiriminden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesinde söz konusu borcun kaynağının araştırılması gerektiği açıktır. Şayet Ortaklara Borçlar Hesabı’nda yer alan bakiye geçmiş dönemlerde şirket ortağı tarafından şirkete yapılan nakit bir ödemeden kaynaklanıyorsa bu tutarın sermaye artırımına konu edilmesi halinde faiz indirimi uygulamasından yararlanılması gerekmektedir. Bu durumda olan mükellefler tarafından ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verilerek durumun dava konusu edilmesi halinde yargı önünde müspet sonuç alınma ihtimali yüksek görünmektedir[3].
PAYLARI İLK DEFA HALKA ARZ EDİLEN KURUMLARI 2 PUAN KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMİ
Kurumlar Vergisi Kanununun 32/6 maddesi gereğince, 2021 yılı başından geçerli olmak üzere; halka açıklığı ve kurumsallaşmayı teşvik etmek amacıyla, payları (hisseleri) en az yüzde 20 oranında ilk defa halka arz edilen kurumların 5 hesap dönemine ait kazançlarına kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli olarak uygulanmasına ilişkin bir düzenleme yapıldı.
Halka arz şartlarının 2021 yılında sağlanmış olması halinde indirim beş hesap dönemini (2021-2025) yıllarını kapsamakta olup bu hesap dönemlerinde geçerli olan kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanacaktır. 2021 yılı kurumlar vergisi oranı bu kurumlar için %25 yerine %23 olarak uygulanacaktır. 2022 kazançları için %23 yerine, indirim sonrasında vergi %21 olacak, 2023’ten sonra ise kurumlar vergisi halihazırdaki kanuni oran olan %20’ye, bu kurumlar için indirimli oran ise %18’e düşecektir. İndirimli oranlar geçici vergi dönemlerinde geçerli olacaktır.
%20 halka açıklık oranı beş hesap dönemi boyunca korunmalıdır. Ayrıca, şirketlerin bu dönem içerisinde tasfiyeye girmemeleri, devir ya da tam bölünme yoluyla infisah etmemeleri gerekmektedir.
Bu şartlardan birinin ihlali halinde indirimli vergi oranı uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
TEKNOKENT VE AR-GE MERKEZLERİNE GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ZORUNLULUĞU
3 Şubat 2021 tarihinde yürürlüğe giren 7263 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile;
İlgili düzenlemeler kapsamında gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılması gereklidir. Aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlandırılmıştır.
Aktarılması gereken tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar aşağıdaki seçenekler dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan gelir ve kurumlar vergisi istisnasına konu edilemez.
10.02.2022 tarihinde yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin Girişim Sermayesi uygulamalarını düzenleyen 35/C Maddesinde ve ilgili gerekçesinde bu zorunluluğun 1.1.2021-31.12.2021 Vergilendirme Dönemi için yapılan yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen 4691 Sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi kapsamında istisna edilen kazançları kapsadığı anlaşılmaktadır. Hali hazırda 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile ilgili bir yönetmeliğin yayımlanmadığını değerlendirmekle beraber yine Ar-Ge ve Tasarım Merkezi firmalar içinde bu düzenlemelerin 2021 yılı için geçerli olduğunu aşikardır[4].
4691 Sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere yatırım yapılırsa ek vergi teşviki de elde edilmesi mümkün görünüyor. Kanunun Geçici 4. Maddesinde; Bölgede faaliyette bulunanlara TGB Kanunu kapsamındaki projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sağlanan sermaye destekleri, kazancının tespitinde indirim konusu yapılır denilmektedir. İndirim konusu yapılacak tutar yıllık olarak 1.000.000 Türk lirasını aşamamaktadır. 2021 Kurumlar Vergisi Beyannamesinde bu hususa ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
GERÇEK FAYDALANINCIYA İLİŞKİN BİLGİLER TABLOSU
529 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gereği İnternet Vergi Dairesi üzerinden alınmaya başlanan Gerçek Faydalanıcıya İlişkin Bildirim Formu, anılan Tebliğin 7’inci maddesi uyarınca yıl içinde kurum geçici vergi beyannamesine de eklenmiştir.
Öte yandan, tebliğin 6. maddesi uyarınca, bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.
Söz konusu forma, son yapılan düzenlemelerle kurumlar beyannamesinin “Ekler” bölümünde “Gerçek Faydalanıcıya İlişkin Bilgiler” tablosu adıyla yer verilmiştir.
Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimine konu edilen bilgilerin mükellefler tarafından, bildirimin verildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl süreyle muhafaza edilmesi gerekmektedir. Gerekli bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur.
Ahmet Cangöz
Ortak | Grant Thornton Türkiye
cangoz@turcomoney.com
[1] Bumin Doğrusöz, “Ortak alacağının sermayeye eklenmesinde faiz teşviki” Dünya Gazetesi, 15.4.2021
[2] Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 12.01.2018 tarih ve 2836 sayılı Özelgesi ve Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 09.05.2017 tarih ve 15256 sayılı Özelgesi
[3] Reçep Çetin “Ortaklara Olan Borçların Sermayeye Eklenmesinde Faiz İndirimi Sorunu” İşte Kobi Blog, 24.9.2021
[4] Engin Ayyılmaz, “Girişim Sermayesi Bulmacası” 29.3.2022 – (https://www.sistemglobal.com.tr/makaleler/vergi-makaleler/girisim-sermayesi-bulmacasi/)
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.