Son Haberler

2024’te kazanan mı olacaksınız, kaybeden tarafta mı yer alacaksınız?

– Geçen ay ABD Merkez Bankası FED, dört buçuk yıl sonra ilk faiz indirimini yaptı. FED gösterge faiz oranını, işgücü piyasasındaki gözle görülür gerilemenin etkisiyle %0,5 düşürdü. Bu, FED’in en büyük faiz indirimlerinden biri değil, ancak genelde uyguladığı %0,25’ten saptığı kesin. Faiz indirimi piyasalar için sürpriz olmasa da FED’in zayıf işgücü piyasasıyla mücadeledeki kararlı duruşu, global finans piyasalarında bir miktar dalgalanmaya neden oldu. Belirtelim ki, ne biz ne de finans piyasaları FED’in faiz kararının birçok yatırım aracını, hem de bu derece etkilemesini beklemiyordu.

– Piyasaların heyecanlanmasının asıl nedeni, global makroekonomik koşulların iyileşeceğine dair beklentinin artması. Dolayısıyla da piyasalar, yalnızca FED’in değil, diğer gelişmiş piyasalar merkez bankalarının da daha fazla faiz indirimine gidebileceğine ikna olmuş gibi görünüyor. Eylül ayında yayınlanan en son OECD (Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü) raporu da tam olarak bu temayı vurguluyor. OECD raporu, 2024 yılı ekonomi tahmini, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin ciddi bir kısmının gayrisafi yurtiçi hasılasının 2024’te %2,5’in üzerinde büyümesinin beklendiğini gösteriyor.

– FED’in gösterge faizini düşürmesi, tahmini enflasyondaki düşüşün önünü keserek, uzun vadeli tahmini enflasyonun Eylül’de (gri çizgi) Ağustos’a (yeşil) kıyasla bir miktar artmasına neden oldu. Buna rağmen, nominal faizler Eylül ayında düştü. Neden? Çünkü FED’in faiz indiriminin uzun vadeli finansman maliyetlerini de düşürececeği beklentisiyle birlikte uzun vadeli reel faizler de indi. Reel faizlerdeki düşüş tahmini enflasyondaki artıştan daha büyük olduğu için nominal faizler de düştü.

– Global hisse senetleri, FED’in 2020 Mart ayından bu yana yaptığı ilk faiz indiriminin ardından iyi bir ay geçirdi. 24 Eylül itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi S&P 500 aylık bazda +%1,5 artarak sene başından bu yana getirisini +%20,2’ye çıkardı. Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50 ise aynı dönemde -%0,4 gibi hafif bir düşüşle sene başından bu yana getirisinin +%9,3’e gerilemesine neden oldu. Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM de likidite endişelerinin azalmasıyla birlikte Eylül ayında +%5 gibi ciddi bir performansla sene başından bu yana +%13,2 getiri elde etti.

– Kripto paralar, Eylül ayında bir hayli dalgalı bir seyir izledi. Bu hareketlenmeler, yatırımcıları doğal olarak endişelendirdi. Sonuçta kripto paralar global likidite koşullarının gevşemesinden büyük ölçüde faydalanarak önceki aya göre kayıplarının bir kısmını telafi etti. 24 Eylül itibarıyla Bitcoin aylık bazda +%9, Ethereum ise +%5,8 arttı. Ağustos ayındaki zayıf performansına rağmen Bitcoin, yıl başından bu yana +%51,1 ile etkileyici bir performans sergilerken, Ethereum aynı dönemde +%16,2 artarak Bitcoin’in gerisinde kaldı.

– Parasal genişleme, altının fiyatını da destekledi. Altın, Eylül ayında 2023’te başlayan yükseliş trendini sürdürdü. Bu kısmen FED’in nihayet gösterge faiz oranını indirmeye hazır olduğunu açıklamasıyla birlikte ABD dolarının belli başlı para birimlerine karşı düşüşünden kaynaklandı. Altının fiyatının ABD doları cinsinden olduğu göz önüne alındığında, dolardaki düşüş ve yaklaşan ABD seçimleri altının fiyatındaki yükselişi desteklemeye devam etti. 24 Eylül itibarıyla, altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda +%5,9 artış göstererek yıl başından bu yana getirisini +%29,2’ye çıkardı.

– Orta Doğu’da devam eden jeopolitik gerginlik ve ABD dolarının belli başlı para birimlerine karşı düşmesi petrolün fiyatını destekledi. Buna rağmen, OPEC+ ülkelerinin petrol üretimini arttırma olasılığı ve global makroekonomik göstergelerin bazılarının beklenenden zayıf gelmesi nedeniyle ham petrol fiyatları Eylül ayında da gerilemeye devam etti. ABD dolarındaki düşüşler, ham petrol fiyatında yukarı yönlü bir baskı yaratıyor. 24 Eylül itibarıyla, ABD ham petrolü WTI için ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%2,7 düşerek yıl başından bu yana getirisinin -%0,1’e gerilemesine neden oldu.

– Global hisse senedi piyasalarındaki olumlu hava, Türkiye borsasını da destekledi. 24 Eylül itibarıyla Borsa İstanbul Endeksi BIST100, yerel para birimi cinsinden aylık bazda +%2 (ABD doları bazında +%1,9) artışla yerel para birimi cinsinden yıl başından bu yana getirisini +%34,3’e (ABD doları bazında +%16,2’ye) çıkardı. BIST100’ün sene başından bu yana ABD doları bazında getirisinin yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalmasının nedeni, doların Türk lirası karşısında 2023 sonundan bu yana +%15,6 değer kazanması.

– FED’in faiz indirimi, yatırımcıların portföylerini yeniden yapılandırması için fırsat oluşturuyor. Gerçekten de son dönem, birçok yatırım aracında ciddi bir getiri elde etmek için çok uygun bir zamanı işaret ediyor. Ancak bu ortam, finansal piyasalarda dalgalanmaları da beraberinde getiriyor. Özellikle şu ana kadar oldukça olaylı ilerleyen ABD seçimlerinin de etkisiyle bu dalgalanmalar, yılın son çeyreğinde de devam edebilir. Yatırımcılar, piyasalardaki bu dengesizlikten hisse senedi yatırımlarının bir kısmını, uzun vadeli tahvillere ve/veya altın gibi olumsuz dönemlerde portföyleri kısmen koruma özelliği olan yatırımlara kaydırmak suretiyle faydalanabilir.

– Bu tarz bir makroekonomik ortamda devlet tahvilleri üzerinden fiyatlandırılan kurumsal ve yüksek getirili tahviller gibi kredi ve faiz bazlı yatırımların özellikle uzun vadeli olanlarının değer kazanmasını bekliyoruz. Uzun vadeli makro görünüm finansal piyasalarda bir yükselişe işaret ederken belli başlı yatırım araçlarının fiyatlarının yüksek seyretmesi nedeniyle piyasalarda aşağı yönlü bir düzeltme riski de artıyor. Yatırımcılar, piyasaların biraz normalleşmesini beklerken yatırımlarının bir kısmını nakde çevirerek portföylerindeki riski bir miktar azaltmayı düşünebilirler.

Geçen ay piyasalardan bahsederken, ABD Merkez Bankası FED’in dört buçuk yıl sonra yaptığı ilk faiz indirimine değinmemek imkânsız. FED gösterge faiz oranını sadece çeyrek puan değil, işgücü piyasasındaki gözle görülür gerilemenin etkisiyle %0,5 düşürdü. Bu, FED’in en büyük faiz indirimlerinden biri değil, ancak genelde uyguladığı %0,25’ten saptığı kesin. Faiz indirimi piyasalar için sürpriz olmasa da FED’in zayıf işgücü piyasasıyla mücadeledeki kararlı duruşu, global finans piyasalarında bir miktar dalgalanmaya neden oldu.

Okuyucularımızın önceki sayılarımızdan da hatırlayacağı gibi, biz de bu dönemde hisse senedi ve tahvil piyasalarında bir miktar dalgalanma bekliyorduk. Ancak ne biz ne de finans piyasaları FED’in faiz kararının birçok yatırım aracını, hem de bu derece etkilemesini beklemiyordu. Bu da piyasaların FED faiz indirimini doğru fiyatlandırmamasından kaynaklandı. Bu nedenle, Eylül ayı finans piyasaları için beklenenden oldukça iyi geçti.

PİYASALAR, MERKEZ BANKALARININ FAİZLERİ İNDİRMEYE DEVAM EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Elbette, global piyasaların, ne kadar önemli olursa olsun, bir merkez bankasının tek bir faiz oranı kararından dolayı aşırı sevindiğini varsaymak naif bir yaklaşım olur. Piyasaların heyecanlanmasının asıl nedeni, global makroekonomik koşulların iyileşeceğine dair beklentinin artması. Dolayısıyla da piyasalar, yalnızca FED’in değil, diğer gelişmiş piyasalar merkez bankalarının da daha fazla faiz indirimine gidebileceğine ikna olmuş gibi görünüyor.

Eylül ayında yayınlanan en son OECD (Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü) raporu da tam olarak bu temayı vurguluyor. Aşağıda yer alan OECD’nin 2024 yılı ekonomi tahmini, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin ciddi bir kısmının gayrisafi yurtiçi hasılasının 2024’te %2,5’in üzerinde büyümesinin beklendiğini gösteriyor.

Kaynak: OECD

Aşağıdaki grafikte de gösterildiği üzere, OECD süregelen enflasyona rağmen, önümüzdeki birkaç yıl içinde FED, İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB)’nın daha faiz indirimine devam etmesini bekliyor.

 


Kaynak: OECD

Bu koşullar göz önüne alındığında, piyasaların aşırı sevinmemesi imkânsız. Faiz indirimleri niceliksel veya parasal genişleme anlamına geliyor. Bu da hem bireyler hem de işletmeler için daha fazla likidite ve daha düşük sermaye maliyeti demek. Bu piyasalar için harika bir haber.

HİSSE SENETLERİ EYLÜL AYINDA TIRMANMAYA DEVAM ETTİ

Global hisse senetleri FED’in 2020 Mart ayından bu yana yaptığı ilk faiz indiriminin ardından iyi bir ay geçirdi. 24 Eylül itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi S&P 500 aylık bazda +%1,5 artarak sene başından bu yana getirisini +%20,2’ye çıkardı. Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50 ise aynı dönemde -%0,4 gibi hafif bir düşüşle sene başından bu yana getirisinin +%9,3’e gerilemesine neden oldu. Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM de likidite endişelerinin azalmasıyla birlikte Eylül ayında +%5 gibi ciddi bir performansla sene başından bu yana +%13,2 getiri elde etti. Süregelen olumlu havayla birlikte global hisse senedi piyasalarının göstergesi kabul edilen MSCI All Country World Index (ACWI), Eylül ayında +%1,7 artış göstererek yıl sonundan bu yana +%17 getiriye ulaştı.

TAHVİL FİYATLARI ARTMAYA DEVAM ETTİ

Mayıs ayından bu yana tahvil fiyatları yükselmeye devam ediyor. ABD tahvil faizi getiri eğrisi Nisan ayının sonunda başladığı aşağı yönlü hareketine Eylül ayında da devam etti. Bu da hem kısa hem de uzun vadeli faiz getirilerinin bir süredir düştüğü anlamına geliyor. Burada can alıcı olan, getirileri neyin aşağı itttiğini anlamak.

Kısa vadeli getiri faizlerini merkez bankasının faiz kararları etkilerken, uzun vadelerdeki nominal getiri faizlerinin o vadelerdeki tahmini enflasyon ve reel faize göre hareket ettiğini daha evvel de belirtmiştik (basitleştirilmiş haliyle nominal getiri faizi = reel faiz + tahmini enflasyon). Bu tanıma bakıldığında kısa vadeli getiri faizlerindeki düşüşün arkasındaki neden açık: FED’in faizleri indirerek parasal genişlemeye başlama kararı. Ancak getiri eğrisinin uzun vadeli kısmındaki düşüşün sebebi o kadar net değil.

UZUN VADELİ REEL FAİZLEER DE İNDİ

Eylül ayına kadar olan dönemde nominal faizlerdeki düşüş, önceki sayılarımızda ele aldığımız ve aşağıdaki grafikte de görülebileceği üzere tahmini enflasyondaki düşüşten kaynaklanmıştı. Ancak Eylül ayında hikâye biraz değişti. Aşağıdaki grafiğe tekrar bakalım. FED’in gösterge faizini düşürmesi, tahmini enflasyondaki düşüşün önünü keserek, uzun vadeli tahmini enflasyonun Eylül’de (gri çizgi) Ağustos’a (yeşil) kıyasla bir miktar artmasına neden oldu. Buna rağmen, nominal faizler Eylül ayında düştü. Neden? Çünkü FED’in faiz indiriminin uzun vadeli finansman maliyetlerini de düşürececeği beklentisiyle birlikte uzun vadeli reel faizler de indi. Reel faizlerdeki düşüş tahmini enflasyondaki artıştan daha büyük olduğu için nominal faizler de düştü.
Hatırlatalım: Nominal Getiri Faizi = Reel Faiz + Tahmini Enflasyon.

 


Kaynak: Bloomberg

Uzun vadeli tahvil getiri faizlerindeki düşüşe paralel olarak, 24 Eylül itibarıyla Bloomberg Global Tahvil Endeksi, Yüksek Getirili Tahvil Endeksi ve Global Kurumsal Tahvil Endeksi sırasıyla aylık bazda +1,4%, +1,6% ve +1,8% artış göstererek yıl başından bu yana +4,6%, +9,3% ve +5,5% getiri elde etti.

KRİPTO PARALAR AĞUSTOS AYINDAKİ KAYIPLARINI TELAFİ ETTİ

Kripto paralar global likidite koşullarının gevşemesinden büyük ölçüde faydalanarak önceki aya göre kayıplarının bir kısmını telafi etti. 24 Eylül itibarıyla Bitcoin aylık bazda +%9, Ethereum ise +%5,8 arttı. Ağustos ayındaki zayıf performansına rağmen Bitcoin, yıl başından bu yana +%51,1 ile etkileyici bir performans sergilerken, Ethereum aynı dönemde +%16,2 artarak Bitcoin’in gerisinde kaldı.

ALTIN ​​EYLÜL AYINDA YÜKSELİŞİNE DEVAM ETTİ

Parasal genişleme altının fiyatını da destekledi. Altın, Eylül ayında 2023’te başlayan yükseliş trendini sürdürdü. Bu kısmen FED’in nihayet gösterge faiz oranını indirmeye hazır olduğunu açıklamasıyla birlikte ABD dolarının belli başlı para birimlerine karşı düşüşünden kaynaklandı. Altının fiyatının ABD doları cinsinden olduğu göz önüne alındığında, dolardaki düşüş ve yaklaşan ABD seçimleri altının fiyatındaki yükselişi desteklemeye devam etti. Kısaca hatırlatalım: yatırımcıların altına yönelmesinin ana nedeni, belirsizliğin arttığı ve enflasyonun yükselme eğilimi gösterdiği dönemlerde altının değerini muhafaza etmesi. 24 Eylül itibarıyla, altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda +%5,9 artış göstererek yıl başından bu yana getirisini +%29,2’ye çıkardı.

HAM PETROL DÜŞMEYE DEVAM ETTİ

Kısaca özetlemek gerekirse, ham petrol fiyatlarını hem arz hem de talep dinamikleri belirler. Petrol üretiminin kilit bölgelerinden biri olan Orta Doğu’da süregelen jeopolitik gerginliğe ve ABD dolarının belli başlı para birimlerine karşı düşmesine rağmen, OPEC+ ülkelerinin petrol üretimini arttırma olasılığı ve global makroekonomik göstergelerin bazılarının beklenenden zayıf gelmesi nedeniyle ham petrol fiyatları Eylül ayında da gerilemeye devam etti. Okuyucularımıza hatırlatalım: tıpkı altının fiyatı gibi ham petrolün de fiyatının ABD doları cinsinden olduğu göz önüne alındığında, ABD dolarındaki düşüşler, ham petrol fiyatında yukarı yönlü bir baskı yaratıyor. 24 Eylül itibarıyla, ABD ham petrolü WTI için ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%2,7 düşerek yıl başından bu yana getirisinin -%0,1’e gerilemesine neden oldu.

TÜRKİYE HİSSELERİ EYLÜL AYINDA KISMEN TOPARLANDI

Global hisse senedi piyasalarındaki olumlu hava, Türkiye borsasını da destekledi. 24 Eylül itibarıyla Borsa İstanbul Endeksi BIST100, yerel para birimi cinsinden aylık bazda +%2 (ABD doları bazında +%1,9) artışla yerel para birimi cinsinden yıl başından bu yana getirisini +%34,3’e (ABD doları bazında +%16,2’ye) çıkardı. BIST100’ün sene başından bu yana ABD doları bazında getirisinin yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalmasının nedeni, doların Türk lirası karşısında 2023 sonundan bu yana +%15,6 değer kazanması.

YATIRIMCILAR PORTFÖYLERİNDEKİ BAZI RİSKLERİ AZALTMAYI DÜŞÜNEBİLİRLER

Daha önce olası bir FED faiz indiriminin sonuçlarını ve yatırımcıların portföylerini yeniden yapılandırmak için bu fırsatı nasıl değerlendirmeleri gerektiğini tartışmıştık. Gerçekten de son dönemin, birçok yatırım aracında ciddi bir getiri elde etmek için çok uygun bir zaman olduğu ortada. Ancak bu tür bir ortam, finansal piyasalarda dalgalanmaları da beraberinde getiriyor. Özellikle şu ana kadar oldukça olaylı ilerleyen ABD seçimlerinin de etkisiyle bu dalgalanmaların yılın son çeyreğinde de devam etmesini bekliyoruz.

Yatırımcıların, piyasalardaki bu dengesizlikten hisse senedi yatırımlarının bir kısmını, uzun vadeli tahvillere ve/veya altın gibi olumsuz dönemlerde portföyleri kısmen koruma özelliği olan yatırımlara kaydırmak suretiyle faydalanabileceklerini daha evvel belirtmiştik. Bu tarz bir makroekonomik ortamda devlet tahvilleri üzerinden fiyatlandırılan kurumsal ve yüksek getirili tahviller gibi kredi ve faiz bazlı yatırımların özellikle uzun vadeli olanlarının değer kazanmasını beklediğimizin de altını çizmiştik. Uzun vadeli makro görünüm finansal piyasalarda bir yükselişe işaret ederken belli başlı yatırım araçlarının fiyatlarının yüksek seyretmesi nedeniyle piyasalarda aşağı yönlü bir düzeltme riski de artıyor. Yatırımcılar, piyasaların biraz normalleşmesini beklerken yatırımlarının bir kısmını nakde çevirerek portföylerindeki riski bir miktar azaltmayı düşünebilirler.

2024’TE KAZANAN MI OLACAKSINIZ, SENEYİ KAYBEDEN TARAFTA MI BİTİRECEKSİNİZ?

Yıl sonuna yaklaşırken, bu dönemlerin piyasalarda ani iniş çıkışların daha sıklıkla yaşandığını hatırlatalım. Bu tarz hareketler, birçok merkez bankasının Covid’den bu yana ilk defa parasal sıkılaştırmadan genişlemeye doğru yönelmeye başlamasıyla bu yıl daha da artabilir. Yatırımcıların yılın son çeyreğine girerken çok dikkatli olmaları gerektiğinin tekrar altını çizelim. Zira bu dönemde verilecek yatırım kararları, yatırımcıların 2024’te kazanan mı yoksa kaybeden tarafta mı seneyi bitireceklerini belirleyebilir.

ELA KARAHASANOĞLU, MBA, CFA, CAIA
Uluslararası Yatırım Direktörü
karahasanoglu@turcomoney.com
ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com
https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası