Dünya Gazetesi’nden Hüseyin Gökçe’nin haberine göre Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın distribütörler dışında, ithalat izin belgeli firmalar tarafından ithal edilen belirli bir segmentin üstündeki lüks araçlara, 2013 yılında yapılan mevzuat değişikliğiyle, ikinci el oldukları gerekçesiyle el koymaya başladı.
Bakanlığın bu uygulaması, 2008 yılından bu yana ithal edilen 42 bin aracın sahibini tedirgin etti.
Bugün itibarıyla 12 bin araca el konulurken, geri kalan 30 bin aracın da ithalat zamanına göre incelemeye tabi tutulacağı kaydediliyor. Bu yolla ithal edilen araçlar, birkaç kez el değiştirse bile her sahibi aynı muameleye maruz kaldığı için çok sayıda mağdur ortaya çıkıyor.
Üstelik, bu yolla ithalatın halen devam etmesi, önümüzdeki dönemde yeni mağdurların da oluşması beklentisini arttırdı.
Bugüne kadar çok sayıda ünlü, bu araçlardan kullandığı için, kaçakçı muamelesi gördü ve haklarında davalar açıldı.
Kaynakların verdiği bilgilere göre ithal otolarla ilgili süreç şöyle işliyor; Terminolojide sıfır olarak kabul edilen araçlar, üretildikleri ülkede tescil edildikten sonra ithalat izin belgesi sahibi olan firmalar tarafından getiriliyor ve KDV’si ödendikten sonra milleştirilerek Türkiye’de tescil ediliyor. Gümrük Birliği anlaşması uyarınca gümrük vergisine tabi tutulmayan araçlar için distribütörlerin beyan ettiği fiyat üzerinden veya bunun üzerinde KDV ödemesi yapılıyor.
2013 yılında yapılan bir mevzuat değişikliği ile bu şekilde getirilen araçlar kaçak muamelesi görerek el konulmaya başlandı. Bakanlık, 2008 yılından itibaren 2013 yılına kadar ithal edilen tüm araçları incelemeye aldı. Şu ana kadar 12 bin araca el konuldu. Bu kapsamda 30 bin aracın daha olduğu ifade ediliyor.
Kaynaklara göre sıkıntı ikinci el tanımından ortaya çıkıyor. Trafiğe çıkmasa bile bu araçlar üretildikleri ülkede tescile tabi tutulduğu için, Türkiye’de yapılan incelemede ikinci el statüsünde değerlendiriliyor. Mevcut mevzuata göre de Türkiye’ye ikinci el araç ithalatı, çok özel durumlar dışında yasak. Çelişki de bu noktada ortaya çıkıyor.
Bu yüzden hakkında dava açılmış bir otomobil sahibi, şu ana kadar 12 bin araca el konulmasına rağmen, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın halen bu yolla araç girişine izin verdiğini, bunun da yeni mağduriyetlerin oluşmasına yol açacağını kaydetti ve “2008 yılında getirilen bir araç, bugüne kadar 3-4 kez el değiştirmişse, ithalatla hiç ilgisi olmayan son kullanıcıya dava açıyor. Bu kişi de aracı aldığı kişiye dava açıyor. Her dava dosyası için insanların cebinden vekalet ücreti dahil yaklaşık 40 bin lira çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Dünya
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.