7. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi başladı

İSTANBUL (AA) – Gıda Güvenliği Derneği tarafından düzenlenen Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi başladı.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, gıda sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren kongrenin 7'ncisi, "Bugün ve Gelecekte Güvenli Gıda" mottosuyla gerçekleştiriliyor.

İki gün sürecek kongrede, 23 yabancı ve 48 yerli konuşmacı yer alacak. Konuşmacılar, 3 ana oturum ve paralel oturumlar şeklinde gerçekleştirilecek 12 oturumda sunum yapacak.

Kongrenin ilk gününde gerçekleştirilen basın toplantısında Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, Gıda Güvenliği Kongresi Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer ve Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Yıldırım konuşma yaptı.

Açıklamada toplantıdaki konuşmasına yer verilen Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Saner, gıda güvenliğinin bir taraftan tüketicinin korunması ve halk sağlığını ilgilendirdiği, diğer taraftan da sektör ve ülke ekonomisinin gelişmesi açısından stratejik bir değere sahip olduğu için büyük önem taşıdığını, gıdaya erişimin zorlaştığı bu dönemde gıda güvenliğinin üzerinde daha da fazla durulması gerektiğini aktardı.

Saner, "O nedenle 7. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi'nin ana teması 'Bugün ve Gelecekte Güvenli Gıda'. Kongrede global ölçekte ortaya çıkan ve çıkacak yeni konuları, sektörden iyi uygulama örneklerini, fırsatları, tehlikeleri ve yeni gıda güvenliği teknolojileri hakkında vizyonumuzu açacak çok önemli sunumlar yapılacak." ifadelerini kullandı.

– "İklim değişikliği üzerinde özellikle durulması gereken bir konu"

Kongrede, Viyana Doğal Kaynaklar ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi'nden Prof. Dr. Rudolf Krska'nın iklim değişikliği nedeniyle küf toksinlerinin yarattığı riskler ve bunların önlenme yöntemleri üzerine konuşacağını belirten Saner, iklim değişikliğinin üzerinde özellikle durulması gereken bir konu olduğunu vurguladı.

Saner, "İklim değişikliği sadece susuzluk ve yüksek hava sıcaklıkları şeklinde karşımıza çıkmıyor, aynı zamanda artan sıcaklık ve rutubet nedeniyle küf toksinleri veya mikotoksinler gıdalarda oluşuyor. Bu sorunun önümüzdeki dönemlerde çok ciddi etkileri olacağı tahmin ediliyor. O nedenle mikotoksinleri iyi tanımalı ve gerekli önlemleri almalıyız." değerlendirmesini yaptı.

Basının konudaki rolünün önemini vurgulayan Saner, "Gıda güvenliği, tüketicilerin çok ilgili olduğu bir konu olduğundan bu ilgiyi istismar eden kişilerin olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu konuda yoğun biçimde bilgi kirliliği yaşıyoruz. Konunun uzmanı olmayan pek çok kişi, 'bilim insanı' unvanıyla tüketicilere dayanaksız bilgiler aktarmaktalar." ifadelerini kullandı.

Gıda Güvenliği Kongresi Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer de ham maddenin kalitesinden başlayarak son ürüne kadar geçen tüm üretim süreçlerinin bir bütün olarak kontrol edilmesinin gıda güvenliğini sağlamak açısından son derece kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Özer, şunları kaydetti:

"Yeni gıda işleme teknolojilerinin gıda güvenliği çerçevesinde değerlendirmelerine yönelik bilimsel çalışmaların disiplinlerarası bir yaklaşımla yürütülmesi önem taşımaktadır. Benzer şekilde, tüketicilerin talepleri ve yeni bilimsel araştırmalar doğrultusunda yeni ürün formülasyonları geliştirilmekte ve tüketicilere sunulmaktadır. Bu formülasyonların yaratabileceği gıda güvenliği risklerinin de sistematik olarak değerlendirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır."

Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Yıldırım ise kongrede ele alınacak başlıklara değinerek, AB ülkelerindeki uygulamalar ve ülkeler arasındaki benzerlikleri karşılaştırmanın önemini aktardı.