– Kripto dünyasının gözbebeği olan FTX, üç yıl içinde inanılmaz bir yükseliş yaşadı. 30 yaşındaki Genel Müdürü Sam Bankman-Fried’i multimilyarder yapan FTX, Kasım ayının başında beklenmedik bir anda aniden çöktü. Bu sadece şirketi değil, aynı zamanda Sam Bankman-Fried’ in de tüm varlıklarının buharlaşmasına sebep oldu. Milyarlarca dolarlık kripto borsası FTX ve kardeş şirketi Alameda Research (Alameda) birkaç gün içinde iflas etti. FTX müşterilerinin milyarlarca dolarının nereye kaybolduğu hala belli değil.
– SBF, FTX’i kurduktan kısa bir süre sonra kripto piyasası hızla yükselmeye başladı. Kripto piyasasının göstergesi kabul edilen ve 2019 başlarında 4.000 dolar civarında işlem gören Bitcoin’in fiyatı 2021 sonlarına doğru fırlayarak 64.000 doların üzerine çıktı. FTX müşterileri, kriptonun ilk dönemlerinde yatırım yapan teknoloji ve blockchain uzmanları gibi yatırımcılardan farklı olarak normalde kripto harici piyasalara yatırım yapan çok daha geniş bir kitleydi. Bu da borsaların yükselişini körükledi. Teknolojiye çok aşina olmayanlar bile, paralarını hesaplarına koyduktan sonra geleneksel bankalardan çok daha yüksek getiri elde edebilecekleri vaatleriyle FTX’e yöneldiler.
-FTX, satın aldığı bir dizi ünlü şirketle, agresif pazarlama stratejileri ve düşük alım satım maliyetleri ile uluslararası üne kavuştu. Şirket büyüdükçe SBF’nin parası ve itibarı da arttı. Washington DC’deki çeşitli politikacılarla ciddi miktarda yardım bağışlayarak ve politik bağlarını güçlendirerek FTX ve genel olarak kripto piyasasının yüzü oldu. Ünlülerin desteği ve büyük spor kulüplerinden aldığı sponsorluklardan sonra FTX’i fark etmemek imkânsız hale geldi. 2021 yıl sonu itibariyle FTX’in yıllık cirosu 1 milyar dolara, kullanıcı sayısı ise bir milyona ulaştı.
-2022’de Bitcoin’in fiyatı, 2021’deki zirvesinden önemli ölçüde düştü. 18 Kasım itibariyle 16.000 dolar civarında işlem gören Bitcoin’i diğer kripto paralar takip etti. Kriptodaki düşüş, birçok büyük platformu kapanmaya zorladı. Ancak FTX, rakiplerinden bazılarını satın alarak bu düşüşten etkilenmemişe benziyordu. Bu nedenle SBF, kripto dünyasında parasını kripto sektörüne ve politikacılara dağıtan bir “kurtarıcı” olarak kabul edildi.
-Kasım ayının başlarında, yine SBF’ye ait kripto yatırım firması Alameda’nın bilançosunun kripto odaklı dijital medya web sitesi olan CoinDesk tarafından yayınlanmasıyla işler değişmeye başladı. Habere göre Alameda’nın bilançosunda büyük miktarda FTX’in oluşturduğu dijital para FTT bulunmaktaydı. FTT’nin belirli bir piyasa değeri olmasına rağmen, fiyatının düşmesi durumunda Alameda iflas riskiyle karşı karşıya kalacaktı. Bu büyük bir riskti. Bu haber aynı zamanda iki kurum arasında çıkar çatışmasına işaret eden alışılmadık derecedeki yakın bağları da su yüzüne çıkartmıştı.
-FTT, FTX tarafından oluşturulmuş ve Bitcoin gibi kripto para birimlerine benzeyen dijital bir token. Pek çok kripto platformu artık, kendi tokenlarını kullanmaları durumunda belirli avantajlar sunarak insanların hizmetlerini kullanmaya teşvik etmek amacıyla kendi dijital tokenlarını yaratıyor. Bu nedenle, bu tarz dijital tokenlar platformda hisse senedi gibi kullanılabiliyor. Bu tokenlar, dijital varlıkları takip etmek amacıyla değişik bilgisayarların ortak bir hesap defterine bilgileri kayıt ettiği blockchain teknolojisini kullanıyor.
–Associated Press’e göre, hem ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (US Securities and Exchange Commission) hem de Adalet Bakanlığı olası ihlallere ilişkin FTX ile ilgili inceleme başlattı. ABD’de ve dünyadaki birçok ülkede kripto piyasalarıyla ilgili belirli bir düzenleme olmadığından, kripto piyasalarında bu tarz riskler yüksek. Kanun düzenleyicileri, FTX’in yatırım kolu olan Alameda’da çalışanların riskli alım satım işlemleri yapmak için FTX’in müşterilerinin paralarını kullanıp kullanmadığını belirlemeye çalışıyor.
-Bahamalar Menkul Kıymetler Komisyonu, geçtiğimiz günlerde FTX’in Bahamalar’daki ana şirketi FTX Trading’e tüm varlıklarını koruma amacıyla kendisine devretmesini emretti. Dolayısıyla varlıkların tasfiyesinin nerede gerçekleşeceği ve dünyanın farklı ülkelerindeki müşterilerin yatırımlarını nasıl geri alacağı şu aşamada belli değil. Kısacası müşterilerin yatırımlarını kurtarmasının nispeten uzun süreceği kesin.
– Kripto, yatırımcıların herhangi bir finansal kuruma veya borsaya ihtiyaç duymaksızın kendilerinin saklayabilecekleri dünyadaki çok az yatırımdan biri. FTX’de yaşandığı gibi yatırımlarını kaybetme riskini azaltmak amacıyla, yatırımcılar, sektör olgunlaştıkça yatırımcılara daha ciddi koruma ve rahatlık sağlayacak düzenlemeler gelene kadar bu yöntemi kullanmayı düşünebilirler. Kripto yatırımcıları için diğer bir opsiyon ise kanun kapsamında düzenlenmiş ABD’deki Coinbase ve Kanada’daki BitBuy gibi kripto platformlarına yönelmek.
-ABD’deki en büyük finansal fiyaskolardan biri olsa da FTX ilk değil ve son da olmayacak. Şirketler bilinçli veya bilinçsiz olarak mali konularda kestirme yollara başvurduğu sürece, piyasalarda bu tarz sancıların olması kaçınılmaz. Bu nedenle sorumluluk, sürü zihniyetinden kaçınması gereken ve her yatırımdaki operasyonel risklere detaylı olarak odaklanması gereken yatırımcılarda. FTX, parlak fikirlere rağmen, idari yapının bir şirketi nasıl yükseltebileceğini veya çökertebileceğini gösterdi. Ders almak yatırımcılara kalıyor.
Yakın zamana kadar FTX, kripto dünyasının gözbebeğiydi. FTX, kullanıcılarının Bitcoin ve diğer dijital para birimlerinin alınıp satılmasına aracılık eden bir borsa oluşturmayı hedefleyen iki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) mezunu tarafından 2019’da kurulan bir şirket.
Peki FTX’e ne oldu?
Üç yıl içinde inanılmaz bir yükseliş yaşayan ve kurucularından biri ve Genel Müdürü 30 yaşındaki Sam Bankman-Fried’i multimilyarder yapan FTX Kasım ayının başında beklenmedik bir anda aniden çöktü. Bu sadece şirketi değil, aynı zamanda Sam Bankman-Fried’ in de tüm varlıklarının buharlaşmasına sebep oldu.
Milyarlarca dolarlık kripto borsası FTX’in ve kardeş şirketi Alameda Research’ün (Alameda) birkaç gün içinde olağanüstü bir şekilde iflas ettiği haberi, Kasım ayının başından beri tüm medyayı meşgul ediyor. FTX fiyaskosunun her gün yeni ayrıntıları medyada ortaya çıkarken, müşterilerinin milyarlarca dolarının nereye kaybolduğu hala belli değil.
Bu sayımızda FTX’in üzerindeki perdeyi kaldırıyoruz ve FTX’in nasıl bu kadar yükseldiğini, nasıl düştüğünü, ve yatırımcıların finans tarihinin en muhteşem felaketlerinden birinden neler öğrenebileceğini açıklıyoruz.
1) FTX NEDİR?
FTX Trading, kripto para borsası FTX’i işleten Bahamalar merkezli bir şirket. (SBFSam Bankman-Fried) ve Gary Wang tarafından 2019’da kurulan şirket üç yıl gibi kısa bir süre içinde, alım satım hacmine göre üçüncü en büyük kripto borsa platformu haline geldi. Özel sermaye piyasa verileri ve araştırmaları yayınlayan Pitchbook’a göre FTX, ilk başlarda tanınmış girişim sermayesi fonu Sequoia Capital, portföy yönetiminin devlerinden BlackRock ve hatta ünlü Kanada emeklilik planı Ontario Teachers’ Pension Plan gibi tanınmış bir dizi yatırımcıdan toplam yaklaşık 2 milyar dolarlık sermaye toplamayı başardı.
İflasından evvel yatırımcılar FTX’i Bitcoin, Ether, Solana, Litecoin, Ripple ve Dogecoin dahil olmak üzere yüzlerce farklı kripto para birimini satın almak, saklamak ve alım satımını yapmak amacıyla kullanıyordu. CoinMarketCap’e göre FTX platformunda günlük gerçekleşen kripto takası yaklaşık 840 milyon dolar civarındaydı. FTX’in en yakın rakipleri arasında Kraken, Coinbase ve Gemini bulunuyordu.
2) FTX NASIL BU KADAR BÜYÜDÜ?
SBF, FTX’i kurduktan kısa bir süre sonra kripto piyasası hızla yükselmeye başladı. Kripto piyasasının göstergesi kabul edilen ve 2019 başlarında 4.000 dolar civarında işlem gören Bitcoin’in fiyatı 2021 sonlarına doğru fırlayarak 64.000 doların üzerine çıktı. Bu yükselişle birlikte girişim sermayesi yatırımcılarının, blockchain ve kripto pazarlarına akın etmesi kripto platformlarını son derece çekici hale getirdi. Kriptonun yeni müşterileri, kriptonun ilk dönemlerinde yatırım yapan teknoloji ve blockchain uzmanları gibi yatırımcılardan farklı olarak normalde kripto harici piyasalara yatırım yapan çok daha geniş bir kitleydi. Bu da borsaların yükselişini körükledi. Teknolojiye çok aşina olmayanlar bile, paralarını hesaplarına koyduktan sonra geleneksel bankalardan çok daha yüksek getiri elde edebilecekleri vaatleriyle FTX’e yöneldiler.
FTX, satın aldığı bir dizi ünlü şirketle, agresif pazarlama stratejileri ve düşük alım satım maliyetleri ile uluslararası üne kavuştu. Şirket büyüdükçe SBF’nin parası ve itibarı da arttı. Washington DC’deki çeşitli politikacılarla ciddi miktarda yardım bağışlayarak ve politik bağlarını güçlendirerek FTX ve genel olarak kripto piyasasının yüzü oldu. Ünlülerin desteği ve büyük spor kulüplerinden aldığı sponsorluklardan sonra FTX’i fark etmemek imkânsız hale geldi. 2021 yıl sonu itibariyle FTX’in yıllık cirosu 1 milyar dolara, kullanıcı sayısı ise bir milyona ulaştı.
3) FTX’İN İFLAS ETMESİNE NE NEDEN OLDU?
2022’de Bitcoin’in fiyatı, 2021’deki zirvesinden önemli ölçüde düştü. 18 Kasım itibariyle 16.000$ civarında işlem gören Bitcoin’i diğer kripto paralar takip etti.
Kriptodaki düşüş, birçok büyük platformu kapanmaya zorladı. Ancak FTX, rakiplerinden bazılarını satın alarak bu düşüşten etkilenmemişe benziyordu. Bu nedenle SBF, kripto dünyasında parasını kripto sektörüne ve politikacılara dağıtan bir “kurtarıcı” olarak kabul edildi. Ancak Kasım ayının başlarında, yine SBF’ye ait kripto yatırım firması Alameda’nın bilançosunun kripto odaklı dijital medya web sitesi olan CoinDesk tarafından yayınlanmasıyla işler değişmeye başladı. Habere göre Alameda’nın bilançosunda büyük miktarda FTX’in oluşturduğu dijital para FTT bulunmaktaydı. FTT’nin belirli bir piyasa değeri olmasına rağmen, fiyatının düşmesi durumunda Alameda iflas riskiyle karşı karşıya kalacaktı. Bu büyük bir riskti. Bu haber aynı zamanda iki kurum arasında çıkar çatışmasına işaret eden alışılmadık derecedeki yakın bağları da su yüzüne çıkartmıştı.
4) FTT NEDİR?
FTT, FTX tarafından oluşturulmuş ve Bitcoin gibi kripto para birimlerine benzeyen dijital bir token. Pek çok kripto platformu artık, kendi tokenlarını kullanmaları durumunda belirli avantajlar sunarak insanların hizmetlerini kullanmaya teşvik etmek amacıyla kendi dijital tokenlarını yaratıyor. Bu nedenle, bu tarz dijital tokenlar platformda hisse senedi gibi kullanılabiliyor. Bu tokenlar, dijital varlıkları takip etmek amacıyla değişik bilgisayarların ortak bir hesap defterine bilgileri kayıt ettiği blockchain teknolojisini kullanıyor. İlk blokchain projesi olan Bitcoin, hiçbir bilgisayarın tek başına kontrol edemediği dağınık bir sistem yaratmak amacıyla birbiriyle rekabet eden birçok bilgisayara dayanıyor. Ancak tüm blockchainler, kripto para birimleri veya dijital tokenlar aynı şekilde çalışmıyor ve çoğu artık Bitcoin olarak dağıtılmıyor. FTT’nin diğer tokenlardan en büyük farkı, FTT’nin diğer tokenlardan çok daha az şeffaf olması ve dolayısıyla kaç tane token oluşturulduğunun bilinmesini zorlaştırması. FTT yatırımcılar tarafından alınıp satılabilen ama Bitcoin kadar büyük olmadığı için Bitcoin gibi likiditesi olmayan bir dijital para. Diğer platformlar da belirli miktarda FTT sahibi.
Alameda’nın bilançosu sızdırıldıktan sonra, FTX’in rakibi olan kripto platformu Binance CEO’su Changpeng “CZ” Zhao, 6 Kasım’da şirketinin tüm FTT tokenlarını satacağını duyurdu. Dolayısıyla FTT’nin fiyatı keskin bir şekilde düştü. FTT 7 Kasım’da 22 dolardan bir gün içinde 5 dolara kadar geriledi. O sırada Alameda ve FTX arasındaki yakın bağlar henüz net olarak bilinmiyor olmasına rağmen, bir dizi başka kripto platformunun çöküşü kripto yatırımcılarını zaten oldukça germişti. Sonuç olarak, birçok FTX müşterisi yatırımlarını platformdan çekmek amacıyla harekete geçti.
Ve bir dizi yanlış hesap ve yatırımı takiben birkaç hafta içinde FTX en az üç milyar dolar borçlu hale geldi!
5) FTX BİLANÇOSU İLE İLGİLİ SORUN TAM OLARAK NEYDİ?
SBF, tweetlerinden birinde “yanlışlıkla, şirketin elinde kullanıcılarının bir günde normalde çektiği paranın 24 katını ödeyecek kadar nakit olduğuna inandığını” söyledi. Halbuki FTX’in elinde yalnızca 0,8 katını ödeyecek kadar nakit olduğu ortaya çıktı. Bu da oldukça kritik derecede ince bir tampondu.
Tüm müşteriler aynı anda çıkışlara koşarken, platformdan çıkan milyarlarca dolar, zaten zor olan bir durumu imkânsız hale getirdi. Bu klasik bir banka hücumu durumuna benziyordu. Bir bankanın mudileri o bankanın ödeme gücünden endişe duyduklarında, bankadaki nakit bitmeden paralarını almak için hep birlikte acele ettiklerinde, bu durum bankanın gerçekten nakdinin tükenmesine ve iflas etmesine neden olabilir. FTX de aynı durumdaydı.
8 Kasım’da FTX, müşterilerin platformdan para çekmelerine izin vermeyi durdurdu. Zira FTX’in elindeki nakit varlıklar tükenmişti.
6) KANUN DÜZENLEYİCİLERİ NEDEN FTX HAKKINDA İNCELEME BAŞLATTILAR?
Associated Press’e göre, hem ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (US Securities and Exchange Commission) hem de Adalet Bakanlığı olası ihlallere ilişkin FTX ile ilgili inceleme başlattı. ABD’de ve dünyadaki birçok ülkede kripto piyasalarıyla ilgili belirli bir düzenleme olmadığından, kripto piyasalarında bu tarz risklerin yüksek olduğu bir gerçek.
Şu noktada kanun düzenleyicileri, FTX’in yatırım kolu olan Alameda’da çalışanların riskli alım satım işlemleri yapmak için FTX’in müşterilerinin paralarını kullanıp kullanmadığını belirlemeye çalışıyor. FTX çalışanları tarafından FTX dışına izinsiz para transferleri yapıldığından ve Alameda’daki bazı varlıkların, FTX müşterilerinden geldiğinden şüpheleniliyor. Ancak tüm bu sorular, soruşturmalar yoluyla ortaya çıkacak ve ele alınacak. Bu da haliyle zaman alabilir.
Avustralya, Japonya ve Bahamalar’da bulunan menkul kıymet piyasalarının kanun düzenleyicileri de FTX hakkında soruşturma başlattı. FTX’in merkezinin bulunduğu Bahamalar Menkul Kıymetler Komisyonu, şirketin varlıklarını dondurdu ve FTX’in oradaki varlıklarının tasfiyesini yürütmek için bir firma atadı.
Komisyon 10 Kasım’da yaptığı açıklamada, “Komisyon, müşterilerin varlıklarının yanlış kullanıldığını, yanlış yönetildiğini veya Alameda’ya devredildiğini öne süren kamuoyu açıklamalarının farkındadır. Komisyon’un bilgisine göre, bu tür eylemler, müşterinin rızası olmadığı takdirde normal idari işleyişe aykırı ve potansiyel olarak yasa dışı olarak kabul edilir” dedi.
7) PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
İflas eden FTX’i tasfiye ederek likide etmek amacıyla şirkete John J. Ray III Genel Müdür olarak atandı. Ray yaptığı açıklamada “Kariyerimde hiç bu seviyede kurumsal denetim hatası ve bu derecede güvenilir finansal bilgi eksikliği görmemiştim!” diye yazdı.
“Sistem bütünlüğünün ihlal edilmesinden ve yurtdışındaki kanun düzenleyicilerin hatalı gözetiminden, denetim yetkisinin deneyimsiz, bilgisiz ve muhtemelen riskli ufak bir grup bireyde toplanmasına kadar bu benzeri görülmemiş bir durum.”
Bu yorumun ABD tarihinin en büyük finansal skandallarından biri olan Enron’un 2000’lerin başında tasfiyesini yürüten adamdan gelmesi oldukça manidar.
Bu olaylar FTX’in denetim raporlarını gündeme getirdi. FTX özel bir şirket olduğundan, bir yatırımcı veya banka talep etmedikçe veya FTX bir halka arzı düşünmedikçe denetim zorunlu değil ancak FTX’in denetim raporları mevcut. 2021’de FTX’in denetimini iki küçük muhasebe firması Armanino ve Prager Metis yaptı. Ancak, iki firmanın da son dönemde ortaya çıkan sorunların hiçbirini vurgulamaması dikkat çekti. Ayrıca FTX’in neden bir yerine iki muhasebe firması ile çalıştığı ve neden dört büyük denetim firmasından hiçbirini kullanmadığı da bu aşamada net değil.
Bunlara ek olarak diğer bir sorun da SBF’nin FTX’in ABD kolu için ABD’de iflas başvurusunda bulunmuş olması. Bu da varlıkların ABD’de tasfiye edilmesini ve dağıtılmasını gerektiriyor. Ancak, Bahamalar Menkul Kıymetler Komisyonu, geçtiğimiz günlerde FTX’in Bahamalar’daki ana şirketi FTX Trading’e tüm varlıklarını koruma amacıyla kendisine devretmesini emretti. Dolayısıyla varlıkların tasfiyesinin nerede gerçekleşeceği ve dünyanın farklı ülkelerindeki müşterilerin yatırımlarını nasıl geri alacağı şu aşamada belli değil.
Kısacası müşterilerin yatırımlarını kurtarmasının nispeten uzun süreceği kesin. 2000’lerin başında iflas eden Enron ve 2008’de ortaya çıkan Madoff skandalından sonra yatırımcıların kayıplarını geri alabilmesi neredeyse on yıl sürdü. FTX için ne kadar süreceğini de zaman gösterecek.
8) KRİPTO YATIRIMCILARI NE YAPMALI?
Felaketten kurtulmayı başarabilen kripto borsaları, FTX’in başarısızlığının yalnızca kripto endüstrisini güçlendireceğini ve meşrulaştıracağını belirtirken bir taraftan da kimin daha iyi rezervlere sahip olduğunu kanıtlamak amacıyla yarıştı. Blockchain.com Genel Müdürü ve kurucu ortağı Peter Smith, yakın tarihli bir röportajında FTX’in çöküşünün “bir trajedi ve tamamen idari başarısızlık” olduğunu, ancak kripto ekonomisini hiçbir şekilde batırmayacağını söyledi. Aslında, bunun, düzenleme kapsamına girmiş kripto kurumlarına olan eğilimi hızlandıracağını ve bireylerin kripto yatırımlarını eskiden olduğu gibi gene kendi özel anahtarlarında tutmaya başlayacağını savundu.
Kripto, yatırımcıların herhangi bir finansal kuruma veya borsaya ihtiyaç duymaksızın kendilerinin saklayabilecekleri dünyadaki çok az yatırımdan biri. FTX’de yaşandığı gibi yatırımlarını kaybetme riskini azaltmak amacıyla, yatırımcılar, sektör olgunlaştıkça yatırımcılara daha ciddi koruma ve rahatlık sağlayacak düzenlemeler gelene kadar bu yöntemi kullanmayı düşünebilirler.
Kripto yatırımcıları için diğer bir opsiyon ise kanun kapsamında düzenlenmiş ABD’deki Coinbase ve Kanada’daki BitBuy gibi kripto platformlarına yönelmek.
ABD’deki en büyük finansal fiyaskolardan biri olsa da FTX ilk değil ve son da olmayacak. Şirketler bilinçli veya bilinçsiz olarak mali konularda kestirme yollara başvurduğu sürece, piyasalarda bu tarz sancıların olması kaçınılmaz. Bu nedenle sorumluluk, sürü zihniyetinden kaçınması gereken ve her yatırımdaki operasyonel risklere detaylı olarak odaklanması gereken yatırımcılarda. FTX olayı bir kez daha dünyaya, arkasındaki inanılmaz parlak fikirlere rağmen, idari yapının bir şirketi nasıl yükseltebileceğini veya çökertebileceğini gösterdi. Ders almak yatırımcılara kalıyor.
Uluslararası Yatırım Uzmanı
karahasanoglu@turcomoney.com
ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com
https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/
Ela Karahasanoğlu Kimdir?
Ela Karahasanoğlu, merkezi Kanada’nın Toronto şehrinde bulunan EKR Total Portfolio Advisory’nin CEO’su olarak görev yapıyor. EKR, global kurumsal yatırımcılara ve varlık yöneticilerine alternatif yatırımlar ve portföy kurulumu ve yönetimi konularında danışmanlık hizmeti veriyor. Karahasanoğlu, daha önce 200 milyar doları aşan portföyü ile ABD ve Kanada’nın en büyük varlık yöneticilerinden biri olan BCI’da Fon Yönetimi Grubu’nun başındaydı.
Ela Karahasanoğlu’nun uluslararası yatırım ve finans alanlarında 25 yılı aşkın yönetici liderlik tecrübesi var. New York, Londra ve Toronto gibi dünyanın ileri gelen finans merkezlerinde UBS, Merrill Lynch, Mercer, CIBC Asset Management ve BCI gibi tanınmış varlık yönetimi, danışmanlık ve emeklilik fonu şirketlerinde çalıştı. Karahasanoğlu, kurumsal portföy yönetimi alanında konferanslara sık sık konuşmacı olarak davet ediliyor, Makaleleri ve konuşmaları küresel olarak yayınlanan Karahasanoğlu’nun, finans konusunda çok sayıda basılı eserleri bulunuyor. Ela Karahasanoğlu, merkezi Amerika’da bulunan ve kurumsal yatırım alanının önde gelen yayınlarından biri olan Institutional Investor tarafından 2020’de “Küresel Yenilikçi Lider“ ve 2018’de “Hedge Fund Yükselen Yıldızı” ödülüne layık görüldü.
Üsküdar Amerikan Koleji mezunu olan Ela Karahasanoğlu, 2000 yılında Amerika’da Georgetown Üniversitesi’nde MBA’ni tamamladı. 2002’den beri CFA ve 2010’dan beri CAIA unvanlarına sahip. 2018’den bu yana CAIA’nın Toronto Bölgesi Eş Başkanı olarak görev yapıyor. Karahasanoğlu, evlidir ve Toronto’da yaşıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.