90 milyar dolarlık yatırım fırsatını yakından izliyoruz

Orta Doğu’nun siyasi ve ekonomik açıdan en istikrarlı ülkelerinden biri olan BAE; gelişmiş altyapı hizmetleri, batı normlarına yakın kamu uygulamaları, liberal ekonomisi, eğitimli ve ucuz işgücü arzı ile yatırımcılara ve yabancı firmalara önemli fırsatlar sunuyor. BAE, global mali krizden etkilenmiş olmakla birlikte halen Körfez’in en dinamik, tüm Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesinin politik ve ekonomik olarak en istikrarlı ülkelerinden biri.

BAE, global mali krizden etkilenmiş olmakla birlikte halen Körfez’in en dinamik, tüm Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesinin politik ve ekonomik olarak en istikrarlı ülkelerinden biri.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti olan Abu Dhabi, dünya petrol rezervlerinin yüzde 9’una, dünya gaz rezervlerinin yüzde 5’ine sahip olmasının yanısıra, Ortadoğu bölgesinde, ekonomiyi çeşitlendirmeye, sanayi ve yatırımlarla zenginleştirmeye dönük çalışmaların da öncüsü olmuştur. Dubai Emirliği ise geleneksel olarak ticaret, re-export, turizm, finans, perakende gibi petrol dışı sektörlerle ekonomisini çeşitlendirmeyi başarmış önemli bir lojistik merkezidir.

100’ü AŞKIN İŞADAMIYLA BAE çIKARMASI

Bu kapsamda, müteahhitlik ve yatırım projelerinden ülkemizin aldığı payın arttırılması, önümüzdeki dönemde açılacak ihalelerin firmalarımız tarafından yerinde takip edilerek bu ihalelere ilişkin zamanında pozisyon belirlenmesi, ikili ticaret hacmimizin arttırılması, ikili ilişkilerde karşılaşılan sorunlara çözüm yolları aranması ve ülkemizdeki yatırım imkânlarının BAE’de tanıtılması amacıyla, 4 Mart 2013 tarihinde Abu Dhabi ve Dubai’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdim. Bu ziyaret ile eşzamanlı olarak 100’den fazla işadamı ve sektörel kuruluş temsilcisi ile birlikte BAE’ye yönelik bir ticaret ve müteahhitlik heyeti düzenledik.

BAE’yi ziyaretim kapsamında, dönemin BAE Dış Ticaret Bakanı Sayın Sheikha Lubna bint Khalid bin Sultan Al Qasimi, Abu Dhabi Ekonomik Kalkınma Kurumu Başkanı Sayın Nasser Ahmed Al Sowaidi ve BAE Ekonomi Bakanı Sayın Sultan bin Saeed Al Mansouri ile görüşmeler gerçekleştirdim. Ayrıca, Abu Dhabi ve Dubai’nin önde gelen yatırımcı ve işadamları ile biraya gelme fırsatı buldum.

Lojistik açıdan önemli, petrol dışı sanayilerini geliştirme açısından ön saflarda yer alan ülkelerden BAE, Ortadoğu bölgesinde en önemli ticari partnerlerimiz arasında yer alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri ile 2002 yılında 558 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz 2012 yılında 20 kattan fazla artarak 11,7 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye-BAE 8. Dönem KEK toplantısı sırasında 10 milyar dolar tutarında bir ticaret hacmine ulaşmayı hedeflemiştik. Bu rakamı 2012 yılı sonu itibariyle aşmış bulunuyoruz.

TİCARET HACMİNDE HEDEF 15 MİLYAR DOLAR

İkili ticaretimizde kaydettiğimiz gelişmelerin getirdiği ivme ile 2015 yılına kadar 15 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşacağımıza inanıyorum. 2012 yılı sonu itibariyle BAE’ye ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 120,6 oranında artışla 8,1 milyar ABD Doları seviyesini aştı. BAE, 2012 yılında Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı 5. ülke ve Körfez ülkeleri arasında en fazla ihracat yaptığımız ülke konumuna yerleşti. Aynı yıl itibariyle BAE’den ithalatımız ise 2011 yılına göre yüzde 118 artarak 3,6 milyar ABD Doları seviyesine ulaştı. 2012 yılı itibariyle, BAE körfez ülkeleri içinde 319,1 milyar dolar ile en büyük emlak ve inşaat sektörü proje değerine sahip olan ülke oldu. Bu bağlamda, BAE yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörümüz açısından önemli bir pazar. Müteahhitlik firmalarımızca gerçekleştirilen proje sayısına göre Körfez ülkelerinde arasında BAE, Suudi Arabistan ve Katar’dan sonra 3. sırada yer alıyor.

Türk müteahhitlik firmalarının Birleşik Arap Emirlikleri piyasasındaki tecrübe ve varlıkları 10 yıldan eskiye dayanıyor, özellikle son 5 yıl içerisinde firmalarımız bu piyasada iyi bir yer edindi. ülkemiz müteahhitlik firmaları, BAE’de bugüne dek toplam 8,5 milyar dolar tutarında 99 iş almış bulunuyor. Bu rakamın, Türk müteahhitlerinin potansiyelini yansıtmadığını düşünüyorum. önümüzdeki süreçte, kalitesiyle tüm dünyada kendini kanıtlamış olan Türk müteahhitlerinin, BAE’de daha etkin rol oynayacağına inanıyorum.

90 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM PLANI

Bu çerçevede, 2013 senesi Ocak ayı içinde, Abu Dhabi Hükümeti’nin (Abu Dhabi Executive Council) yaklaşık 90 Milyar ABD Doları tutarında açıkladığı yatırım planını yakından takip ediyoruz. Bu plan çerçevesinde, 2013–2017 yılları arasında Abu Dhabi Emirliğinde BAE vatandaşlarına yönelik yaklaşık 12 bin konut inşası ile hastane ve okul inşaatlarının önemli bir potansiyel taşıdığı açık. Ayrıca, Abu Dhabi Emirliğindeki 40 milyar ABD Doları tutarındaki “Capital District”, 37 milyar ABD Doları tutarındaki “Al Reem Adası”, 37 milyar ABD Doları tutarındaki Yas Adası, Dubai Emirliğindeki 30 milyar ABD Doları tutarındaki “Business Bay” ve 10 milyar ABD Doları tutarındaki Meydan City projeleri ülkemiz müteahhitlik firmalarının ilgisini çekiyor.

1.8 TRİLYON DOLARLIK KöRFEZ FONU’NUN YüZDE 45’İ BAE’DE

Bu itibarla, yaşanan küresel kriz ortamında BAE ekonomisinin vizyonunu, Körfez ve Ortadoğu Bölgesi ekonomileri üzerindeki itici gücünü takdirle izliyoruz. Diğer taraftan, halihazırda yaklaşık 1,8 trilyon ABD Doları olduğu bilinen Körfez fonlarının varlıklarının yüzde 45’i (817 milyar ABD Doları) BAE fonlarında bulunuyor. Abu Dhabi devlet yatırım fonu Abu Dhabi Yatırım Otoritesi (Abu Dhabi Soverign Wealth Fund) 627 milyar ABD Dolar ile dünyadaki en büyük ikinci varlık fonu konumunda.

Birleşik Arap Emirliklerini ziyaretim kapsamında dünyanın en büyük fonları arasında yer alan Abu Dhabi Yatırım Otoritesi başta olmak üzere BAE’nin ulusal varlık fonlarını (Mubadala Kalkınma Şirketi, Dubai Yatırım Şirketi, Abu Dhabi Yatırım Konseyi, Uluslararası Petrol yatırım Şirketi, Emirates Yatırım Otoritesi, RAK Yatırım Otoritesi) ülkemize davet ettim.

Ayrıca, BAE’de gerçekleştirdiğim görüşmeler sonrasında, iki ülke ticari ve ekonomik işbirliği olanaklarının ele alınacağı bir çalışma grubu kurduk. Bahse konu çalışma grubunun Nisan ayında ilk toplantısını gerçekleştirmesini planlıyoruz. BAE ile karşılıklı ziyaretlere büyük önem veriyor ve bu ziyaretlerin arttırılmasının son derece yararlı sonuçları olacağını düşünüyorum.