Merhabalar,
Geçtiğimiz 16 Ekim Pazartesi günü AB Komisyonu yeni bir anlaşmaya ulaşıldığını duyurdu. Bu anlaşmaya göre Kamyon, Otobüs ve Treyler gibi ağır taşıtlar 2040 yılından itibaren 2019 yılındaki emisyon değerlerinden %90 daha az miktarda karbon emisyonu sağlamak zorunda kalacaklar. AB Komisyonu aynı zamanda sıfır karbon emisyonu yayan taşıtların pazar paylarındaki artıştan memnun olduğunu da ifade etti. Bildiğiniz gibi Avrupa otomobil Üreticileri Birliği ya da kısaca ACEA, geçtiğimiz Eylül sonu itibariyle BEV satışlarında %14.8 lik paya ulaşıldığını açıklamıştı.
AĞIR TAŞITLAR % 6’LIK PAYA SAHİP
www.esgtoday.com haberine göre söz konusu anlaşma metninin önümüzdeki hafta AB Parlamentosu’nda görüşülerek benimsenmesi bekleniyor. Bildiğimiz gibi karayolu taşımacılığı toplan karbon emisyonunun %25 ini oluşturuyor. Ağır taşıtlar ise %6’lık paya sahip.
2035 YILINDA % 65’LİK AZALMA İSTENİYOR
Tabii ağır taşıtların karbon emisyonunda %90 a varacak azalma için bir geçiş dönemi olacak. Öyle ki 2030 yılında %45, 2035 yılında ise %65’lik azalma isteniyor. Bu yeni düzenlemenin AB Yeşil Mutabakat düzenlemesi ise uyumlu olduğunun altı çiziliyor. Tüm bu çabalar, AB ülkelerinin 2050 yılı için taahhüt ettikleri karbon nötr ortamı için ortaya konuyor. Aynı zamanda Rusya’dan ithal edilen fosil yakıtların önüne geçmek de bir başka hedef. Bu düzenlemelerle AB Komisyonu 2031 ile 2050 yılları arasında petrol talebinin 2 milyon varil azalacağını açıkladı.
AB, 2030 YILINDA. İTİBAREN OTOBÜSLERDE SIFIR KARBON EMİSYONU İSTİYOR
Aslında AB Komisyonu 2030 yılından itibaren AB şehirleri içinde çalışan otobüslerde sıfır karbon emisyonu şartını getirmek istiyor ama üye ülkeler bu hedefi gerçekçi bulmadıklarını, uygulamanın 2035 yılına kaydırılması gerektiğini ifade ediyorlar.
Bu gelişmeler, özellikle nakliye işinde çalışan ağır kamyonlar için hidrojen yakıtı alternatifini net olarak düşündürüyor. Gerçi bataryadan elektrikli kamyon örnekleri geliştirilse de bataryaların çok yer kaplaması ve ağırlığı ile kamyonlardaki ticari yük kapasitesini azaltması dezavantaj elbette.
HİDROJEN YAKITININ AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
Peki, hidrojen yakıtı kullanımının artıları ve eksileri nedir? Kısaca bakalım:
Göreceli olarak kısa mesafe taşımalarda bataryadan elektrikli kamyonların kullanımına başlanmış olsa da daha uzun menzilli taşımalarda endüstrinin hidrojen yakıt pili çözümlerine gittiğini görüyoruz. Nikola, Freightliner, Kenworth ve Volvo gibi kamyon üreticileri hidrojen yakıt pili teknolojilerini geliştirme yarışı içindeler. Bu kamyonlar ağır batarya taşımak yerine daha fazla ticari yükle daha yüksek gelir sağlıyorlar. Dizel yakıt dolum süresi kadar bir sürede hidrojen dolumu yapılabiliyor. Üstelik, yeniden hidrojen dolumu yapana kadar uzun mesafe gidebiliyorlar. Hidrojen yakıtında da sıfır karbon emisyonu var. Egzozdan sadece su buharı çıkıyor. Yakıt ekonomisi ise benzine göre iki kat fazla. Hidrojen doğada bol miktarda bulunuyor. Yenilenebilir enerjiden elde edilebiliyor. Ancak, kolay ve ucuz hidrojen üretimi için doğalgaz kullanılması halinde yüksek karbon emisyonu olacağını unutmamalıyız.
Eksileri ise kısaca şunlar: Hidrojen yakıtı üretimi uzay çağı teknolojisi olarak biliniyor ve halen oldukça pahalı. Ayrıca, taşıt içinde yüksek basınçlı tanklarda muhafaza edilmesi gerekiyor. Olası trafik çarpışmalarında risk teşkil ediyor. Karayollarında hidrojen dolumu yapılacak istasyonlar henüz çok az sayıda ve maliyeti yüksek. İstasyonun tanesi yaklaşık 1,5 milyon $ dan aşağıya mal olmuyor. Hidrojen yakıtının kg bedeli ise günümüzde 2,5 $ mertebesinde. Dolayısıyla halen en büyük darboğaz, hidrojen dolum istasyonlarının yatırım maliyeti. O nedenle yatırımın gerçekleşmesi için kamu otoritesinin desteği şart. Bununla beraber batarya şarj istasyonlarının yaygınlaşması kadar kolay ve hızlı olamayacağı da ortada. Dolayısıyla kamyon filolarını işleten örgütlerin sefer planlarına uygun uygun ve optimum yatırım yerleri bulmaları gerekiyor. Daha önceki yazılarımda Los Angeles liman işletmesindeki kamyonların hidrojen ile çalışmaya başladıklarını yazmıştım. Bu uygulama iyi bir örnek olabilir.
Sonuç olarak, tüm bu faktörleri değerlendirmesi gereken AB komisyonunun üye ülkelere ve ağır taşıt üreticilerine nasıl bir yatırım desteği sağlayacağını hep birlikte göreceğiz.
İbrahim Aybar
Vesiile A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.