Son Haberler

Acele ederek faiz indirimlerine başlamak, Türkiye’yi fiyat istikrarına götürmez

Önümüzdeki dönemde kararlı bir biçimde enflasyonu düşürmeye ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılmaya mı çalışılacak, yoksa onun yerine büyüme fetişizminin etkisinde kalınarak faiz indirimleri dönemine tekrar mı girilecek? En sonda söylenmesi gerekeni baştan söylemek yerinde olacaktır: Naçizane önerim, dezenflasyon sürecinde minik adımlarla da olsa faiz artışlarına devam edilmesidir.

-Sıkı para politikasını uygulayan ve kararlılığını gösteren TCMB döviz kurlarını yapay bir biçimde düşük tutmaya çalışmazsa veya ulusal paranın aşırı değerlenmesine izin vermezse zorlu ama kalıcı bir sürece girilebilir. Halihazırda yaşananlar ve yakın gelecekte yaşanabilecekler açıkça ortadadır. Acele ederek faiz indirimlerine başlamak, ülkemizi fiyat istikrarına götürmeyecektir.

Yaklaşık bir yıldır uygulanan para politikası değişikliğinin ömrü ne kadar olacak? Kanımca önümüzdeki dönemin kırılma noktası bu soru bağlamında oluşacak. Kararlı bir biçimde enflasyonu düşürmeye ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılmaya mı çalışılacak, yoksa onun yerine büyüme fetişizminin etkisinde kalınarak faiz indirimleri dönemine tekrar mı girilecek? En sonda söylenmesi gerekeni baştan söylemek yerinde olacaktır: Naçizane önerim, dezenflasyon sürecinde minik adımlarla da olsa faiz artışlarına devam edilmesidir. Örnek vermek gerekirse, çok büyük ekonomik etkisi olmasa da TCMB’nın her ay 0,25 puan faiz artırımına gitmesi enflasyon ile mücadelede ne kadar kararlı olduğunun göstergesi olacaktır.

TİCARİ KREDİLERDE SIKILIŞTIRMA UYGULAMASI DEVAM ETMELİ

Tabii ki TCMB bu kararlılığını destekleyecek biçimde parasal sıkılaştırmaya da devam etmelidir. Burada tekrar hatırlatmak gerekir ki parasal sıkılaştırmadan kasıt, miktar bazında para arzını sınırlandırmaktır ki, bu politikanın en önemli bileşeni kredi kontrolleridir. Ne yazık ki ülkemizde parasal sıkılaştırmayı sadece banknot miktarı üzerinden tartışan bir anlayış yaygındır. Oysa modern ekonomilerde çok daha önemli olan kredi hacmindeki değişimdir. Özellikle tüketici ve ticari kredilerine sıkılaştırma uygulaması devam etmelidir. Bunun belki de tek istisnası ihracata yönelik krediler olabilir.

ENFLASYONUN TEMEL NEDENİ, PARASAL GENİŞLEMENİN FAZLASIYLA UZUN SÜRMESİDİR

Kararlı biçimde uygulanan sıkı para politikasının bir diğer açmazı, döviz kurları üzerinden ele alınmalıdır. Ülkemizde ekonomik kriz algısı özellikle döviz kurlarında yaşanan hızlı artışlar tarafından biçimlendirildiğinden, kamuoyunun yerleşik algısı döviz kurlarında artış olmaması hatta düşüş görülmesinin olumlu bir konjonktürün işareti olarak yorumlanmasıdır. Bu görünüşteki iyileşme esasen ciddi bir yanılsamadır ve döviz kurları, artışlarının enflasyonun temel nedeni olarak kabul edilmesinden kaynaklanıyor. Süreç olarak yaşanan etkileşim doğru olsa dahi, söz konusu görünüşün temel bir neden olarak kabul edilmesi yanlıştır. Aslında temel neden, ekonomik büyümeden çok daha hızlı bir biçimde gerçekleşen parasal genişlemenin fazlasıyla uzun sürmesidir. Bol ve ucuz paranın fiyat hareketlerine yansıması er ya da geç döviz kurlarına da yansıyor. Ekonominin ciddi sıkıntılarla karşılaşmaya başladığı dönemde görülen döviz kuru artışları bu perspektiften yaklaşıldığında, enflasyonun nedeni değil tam tersine sonucudur.

DÖVİZ KURLARINI DÜŞÜK TUTARAK ÇÖZÜM ÜRETEMEZSİNİZ

Döviz kuru tartışmasına konjonktürel bağlamın dışında, bir de yapısal açıdan bakmak yerinde olacaktır. Kanımca Türkiye ekonomisinin en temel yapısal sorunu, döviz sorunudur. Başka bir ifadeyle, yeterince döviz kazanamayan bir ekonomik mekanizmanın yerleşmiş veya kemikleşmiş olmasıdır. Bu sorunun köklerini Osmanlı’nın Sanayi devriminin dışında kalmasına kadar geri götürebilirsiniz. Bu devrimle birlikte tüm dünyanın çehresini değiştiren kapitalizmin yarattığı ekonomik ilişkilere yabancı kalan ve belki de daha sonrasında sürekli geç kalan biçimde takip etmeye çalışan bir ekonomidir bizim ki. Bu noktada bir hatırlatma yapmak gerekir: tabii ki döviz kurları üzerinden bu geç kalmışlığa çözüm bulamazsınız, ama döviz kurlarını düşük tutmak suretiyle de çözüm üretemezsiniz. Kanımca ulusal paramızın değerini istikrara kavuşturmak için öncelikle fiyat istikrarına ulaşmak gerekiyor.

İKTİSADİ AKTÖRLER DÖVİZE HÜCUM ETMEYE BAŞLADIKLARINDA DÖVİZ KURLARINI KONTROL EDEMEZSİNİZ

Fiyat istikrarına ulaşmadan döviz kurlarında istikrar beklemek ise en iyi olasılıkla bir dilektir. Bir süreliğine çözüm olarak görünebilir, ancak yapısal sorununuz kendini gösterdiğinde, yani döviz kıtlığı artmaya başladığında başa dönersiniz. Hatta belki de daha kötü bir duruma. Çünkü yine enflasyon olacağını düşünen iktisadi aktörler zaten kıt olan dövize hücum etmeye başladıklarında artık döviz kurlarını kontrol etmeyi düşünemezsiniz dahi.

En iyisi kalıcı bir çözüm peşine düşmek olacaktır. Yukarıda vurgulandığı üzere, sıkı para politikasını uygulayan ve kararlılığını gösteren TCMB döviz kurlarını yapay bir biçimde düşük tutmaya çalışmazsa veya ulusal paranın aşırı değerlenmesine izin vermezse zorlu ama kalıcı bir sürece girilebilir. Tabii ki bu zorlu bir süreç olacaktır. Sıkı para politikası, artan faizler ve değerlenmeyen ulusal para iktisadi aktörleri zorlayacaktır. Büyümenin yavaşladığı, işsizliğin arttığı, firmaların zora girdiği bir dönemde herkes uygulanan para politikasını şiddetle eleştirecektir. Ancak unutulmamalıdır ki herkesin alkışladığı bir merkez bankası, kısa dönemde kamuoyu tarafından başarılı kabul edilebilir. Ama bir süre sonra başarısızlığa savrulmaya mahkumdur. Kendi ürettiği paranın değerini istikrara kavuşturamayan bir merkez bankasının güvenirliliği bu süreçte ortadan kalkacaktır. Sözün özü: Halihazırda yaşananlar ve yakın gelecekte yaşanabilecekler açıkça ortadadır. Acele ederek faiz indirimlerine başlamak, ülkemizi fiyat istikrarına götürmeyecektir.

Doç. Dr. Ertuğrul KIZILKAYA

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

kizilkaya@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası