– Finansal dalgalanmalardan ve olası ticaret ve sınır savaşlarının etkilerinden korunmak isteyen kurumlar ve kişiler, daha fazla likit rezerv değerlere yani altın, kıymetli madenler ve dolara yöneliyor. Tarih boyunca yatırımcılar için güvenli bir liman olarak kabul edilen altın, son dönemlerde küresel ekonomik belirsizlikler, jeopolitik gerilimler ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle, yatırımcılar tarafından yoğun talep görmeye başladı.
– 2024 yılının başında, altının ons fiyatı 2.063 dolardı. Gram altın ise Türkiye’de 1.956 TL’den işlem görüyordu. 2025 yılının Şubat ayında ise, gram altın fiyatı 2.967 TL’ye yükseldi. Aslında altın ve dolar arasındaki ilişki, uzun dönemde genellikle ters orantılı. Doların güçlendiği dönemlerde altın fiyatları düşüş gösterir, doların zayıfladığı dönemlerde altın fiyatları yükselir. Bu ilişki, yatırımcıların portföylerini dengelemek amacıyla farklı varlıklara yönelmelerinden kaynaklanıyor.
– Küresel çapta artan jeopolitik riskler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizlikler, merkez bankalarını rezerv politikalarını yeniden değerlendirmeye itti. Birçok ülkenin merkez bankası, döviz rezervlerinin yanı sıra altın rezervlerini de artırma yoluna gitti. Altın, uluslararası piyasalarda likiditesi yüksek ve güvenilir bir değer saklama aracı olarak kabul edildiğinden, merkez bankaları için stratejik bir varlık konumunda.
– Önümüzdeki dönemde altın fiyatlarını etkileyecek birkaç önemli husus var. Bunlardan biri FED ve diğer büyük merkez bankalarının izleyeceği faiz politikaları. Eğer faizler düşerse, altın talebi artabilir. Enflasyon ve resesyon riski de altın fiyatlarını etkileyen önemli unsurlardan biri. Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki gerilimler ve ABD-Çin rekabeti gibi faktörler, altına olan talebi artırabilir.
– Yatırımcılar ne yapmalı? Döviz, hisse senedi ve tahvil gibi farklı varlık sınıflarına da yatırım yaparak riskinizi dağıtın. Altın piyasasındaki gelişmeleri yakından izleyin ve yatırım kararlarınızı almadan önce uzmanlardan destek alın. Altın yatırımlarınızı kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmemek için uzun vadeli bir perspektifle değerlendirin. Ani nakit ihtiyaçlarınızı karşılamak için likit varlıklar bulundurun. .
Altın, tarih boyunca yatırımcılar için güvenli bir liman olarak kabul edilmiştir. Küresel ekonomik belirsizlikler, jeopolitik gerilimler ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar, yatırımcıları altına yönlendiren başlıca faktörler arasında yer alıyor. Son dönemde altın fiyatlarında yaşanan artış serisi, bu dinamiklerin bir yansımasıdır. Ekonomik, politik ve jeopolitik sorunlar, önümüzdeki süreçte riskleri artırıyor. Finansal dalgalanmalardan ve olası ticaret ve sınır savaşlarının etkilerinden korunmak isteyen kurumlar ve kişiler, daha fazla likit rezerv değerlere yani altın, kıymetli madenler ve dolara yöneliyor.
1 OCAK 2024’TEN BUGÜNE ALTIN FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİM
2024 yılının başında, altının ons fiyatı 2.063 dolar seviyesindeydi. Aynı dönemde gram altın Türkiye’de 1.956 TL’den işlem görüyordu.
Grafik 1. Altın Fiyatlarının Dolar ve TL Bazında Değişimi
2025 yılının Şubat ayına gelindiğinde, gram altın fiyatı 2.967 TL’ye yükseldi. Bu artış, hem ons fiyatındaki yükselişten hem de Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybından kaynaklanıyor.
DOLAR VE ALTIN FİYATLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Altın ve dolar arasındaki ilişki, uzun dönemde genellikle ters orantılıdır. Doların güçlendiği dönemlerde altın fiyatları düşme eğiliminde olurken, doların zayıfladığı dönemlerde altın fiyatları yükselir. Bu ilişki, yatırımcıların portföylerini dengelemek amacıyla farklı varlıklara yönelmelerinden kaynaklanıyor.
Grafik 2. Altın ve Dolar Fiyatları Arasındaki Korelasyon
Son dönemde, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz politikaları ve küresel ekonomik belirsizlikler, doların değerini etkiledi. Bu durum, altın fiyatlarına yansıdı.
ARTAN RİSKLER VE MERKEZ BANKASI REZERVLERİ
Trump’ın tahmin edilemeyen ölçüsüz söylemleri, küresel çapta artan jeopolitik riskler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizlikler, merkez bankalarını rezerv politikalarını yeniden değerlendirmeye itti. Birçok ülkenin merkez bankası, döviz rezervlerinin yanı sıra altın rezervlerini de artırma yoluna gitti. Altın, uluslararası piyasalarda likiditesi yüksek ve güvenilir bir değer saklama aracı olarak kabul edildiğinden, merkez bankaları için stratejik bir varlık konumunda.
EKONOMİK VE JEOPOLİTİK RİSKLER
TRUMP’IN BAŞKAN SEÇİLMESİ VE ALTIN STANDARDINA DÖNÜŞ TARTIŞMALARI
Donald Trump’ın başkanlık döneminde, ABD’nin ekonomi politikalarında korumacı ve milliyetçi bir yaklaşım benimsendi. Trump, seçim kampanyası sırasında serbest ticaret anlaşmalarını eleştirdi ve gümrük tarifelerini artırma yönünde adımlar attı.
Bu politikalar, küresel ticaret dengelerini etkilemiş ve ekonomik belirsizlikleri artırdı. Ayrıca, Trump döneminde altın standardına dönüş gibi tartışmalar gündeme geldi, ancak bu konuda somut adımlar atılmadı.
Donald Trump’ın altın standardına dönüş fikrini gündeme getirmesinin arkasında, ABD ekonomisinin güçlendirilmesi ve para politikasının istikrara kavuşturulması amacı bulunuyor. Altın standardı, para biriminin değerinin belirli bir miktar altına sabitlendiği bir sistemdir. Trump, bu sistemin enflasyonu kontrol altına alabileceğini ve para biriminin değerini koruyabileceğini düşünüyor.
KÜRESEL TİCARET HACMİ, 33 TRİLYON DOLARA YÜKSELDİ
Trump’ın altın standardına dönme önerisi, özellikle 2020’li yılların başında, ABD Merkez Bankası (FED) Para Kurulu’na atadığı Judy Shelton gibi isimlerin de desteğiyle gündeme geldi. Shelton, altın standardına dönüşün ekonomik istikrarı sağlayabileceğini savundu. Ancak, altın standardına dönüş fikri, sınırlı altın rezervleri ve modern ekonomilerin genişleyen ticaret hacmi nedeniyle uygulanabilirliği konusunda ciddi eleştiriler alıyor. Örneğin, 2000 yılında 6,45 trilyon dolar olan dünya ticaret hacmi, 2019’da 19,5 trilyon dolara 2024’te 33 trilyon dolara yükseldi. Dünya toplam gayrisafi milli hasılası ise 2023 yılında 105 trilyon dolara yükseldi. Bu rakamın, 2024 yılında ise 110 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. Bu denli büyük ve hızlı artış gösteren dünya ticaret hacmini desteklemek için mevcut altın rezervlerinin yetersiz kalacağı aşikardır.
Trump’ın altın standardına dönüş önerisi, ekonomik istikrarı sağlama amacı taşısa da mevcut küresel ekonomik koşullar ve altın arzının sınırlı olması nedeniyle uygulanabilirliği imkansız görülüyor.
2025 YIL SONU ALTIN FİYATI TAHMİNİ VE TAVSİYELER
Mevcut ekonomik göstergeler ve küresel piyasa dinamikleri göz önüne alındığında, 2025 yıl sonuna kadar altın fiyatlarında artış trendinin devam etmesi muhtemeldir. Uzmanlar, ons altın fiyatının her ne kadar uç tahminler olsa da ortalamada 2.500 dolar seviyelerine ulaşabileceğini öngörüyor.
Diğer yatırım araçlarının 2024 ve 2025 performansları açısından kıyaslama yapacak olursak;
Grafik 3. Farklı Yabancı Kurumların 2025 Yıl Sonu Dolar/Ons Fiyat Beklentileri
Bu bağlamda, bireyler ve işletmeler için önerilerim:
Sonuç olarak, altın fiyatlarındaki artış trendi, küresel ekonomik koşullar ve jeopolitik gelişmeler ışığında devam edebilir. Yatırımcıların bilinçli ve dengeli bir yaklaşım benimsemeleri, olası riskleri minimize etmek adına önemli. 2025 sonuna kadar kar realizasyonu ve düzeltme hareketleri görülse de altın fiyatlarının artmaya devam edeceğinin öngörülmesi nedeniyle, eğer uzun vadeli güvenli bir liman arıyorsanız, altın iyi bir seçenek olup, yatırım çeşitliliği ve getirinin artırılması isteniyorsa altının portföyde %10-20 oranında yer alması, risk yönetimi açısından mantıklı görünüyor.
Prof. Dr. Mehmet Yazıcı
Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi
yazici@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.