Altının geleceği parlak görünüyor…

-Altının ons fiyatı, geçen ay 2 bin dolar seviyesinin üstüne çıktı. Önümüzdeki dönemde de altın fiyatlarının daha da artacağı yönünde kuvvetli beklentiler var. Swiss Asia Capital Genel Müdürü Juerg Kiener; küresel resesyonun devam etmesi halinde, altının ons fiyatının 2023’de 4 bin dolar seviyesine doğru yükselebileceğini söylüyor. Altının fiyatı, bu denli yüksek seviyelere ulaşabilir mi, bilmiyorum, ama önümüzdeki aylarda altın fiyatlarının yüksek seviyelere çıkacağını ifade edebilirim.

-Altın, hem bireyler hem de devletler için çok önemli bir servet biriktirme ve tasarruf aracı olarak önemini ve varlığını sürdürüyor. Halk, tasarruf ve yatırım aracı olarak, merkez bankaları da altını finansal rezerv olarak tutmak istiyor. Son yıllarda ülke merkez bankaları da altına büyük talep göstererek rezervlerini arttırıyor. Dünyadaki toplam altın rezervi yaklaşık 48 bin ton civarında. Türkiye’de halkın elindeki altın mevcudunun 5 bin ton olduğu tahmin ediliyor.

Altına yönelik talep artışı, altın fiyatlarını ons başına 2 bin doların üzerine taşıdı. Türkiye’de ise gram altın hızlı bir tırmanışla bin 320 liralarda. Bu hızlı fiyat artışının en önemli nedenleri; yüksek enflasyon, ekonomilerin düşük büyüme oranları ve resesyon beklentileri. Ayrıca, küresel borsaların düşük performansı, bankacılık krizinden kaynaklanan sistemik riskler ve merkez bankalarının altın rezervlerini güçlendirme politikaları altın talebinin artmasında etkili oldu.

Önümüzdeki dönemde de altın fiyatlarının daha da artacağı yönünde kuvvetli beklentiler var. Swiss Asia Capital Genel Müdürü Juerg Kiener; küresel resesyonun devam etmesi halinde, altının ons fiyatının 2023’de 4 bin dolar seviyesine doğru yükselebileceğini söylüyor. Altının fiyatı, bu denli yüksek seviyelere ulaşabilir mi, bilmiyorum. Ama, önümüzdeki aylarda altın fiyatlarının daha yüksek seviyelere çıkacağını ifade edebiliriz. Enflasyonu düşürmek için faiz artışlarını sürdüren FED ve Avrupa Merkez Bankası, bankacılık sektöründe krize sebep olmamak için faiz artışlarına, resesyon ihtimaline rağmen ara verebilirler. Bu beklenti bile, altın fiyatlarının daha da artışına sebep olabilir.

MERKEZ BANKALARININ ALTINI REZERV OLARAK TUTMALARININ ÜÇ NEDENİ

Altın, hem bireyler hem de devletler için çok önemli bir servet biriktirme ve tasarruf aracı olarak önemini ve varlığını sürdürüyor. Halk, tasarruf ve yatırım aracı olarak, merkez bankaları da altını finansal rezerv olarak tutmak istiyor. Son yıllarda ülke merkez bankaları da altına büyük talep gösteriyor, rezervleri arttırıyor. Merkez bankalarının altını rezerv olarak tutmak istemelerinin üç nedeni var:

– Döviz rezervlerinin dengelenmesi. Merkez bankaları, döviz riskini yönetmek ve kur hareketliliğini dengelemek için rezervlerinin bir kısmını altın olarak tutarlar.

– Altın, enflasyon nedeniyle para birimlerinin aşınmaya başlaması sebebi ile satın alma gücüne karşı koruma sağlar.

– Rezerv portföyünün çeşitlendirilmesi. Altın, dolarla ters bir etkiye sahiptir. Dolar değer kaybettiğinde, altın fiyatları yükselme eğilimi göstererek merkez bankalarını oynaklıklardan korur.

EN ÇOK ALTIN İTHALATI GERÇEKLEŞTİREN ÜLKELER

Son 22 yılda merkez bankalarının altın alımlarına baktığımızda; 5 bin 623 tonluk alımın, toplam alımın % 84’ne denk geldiği ve bu alımları, 10 ülkenin gerçekleştirildiği görülüyor. İlk beş ülke; Rusya 1.888 ton, Çin 1.552 ton, Türkiye 541 ton, Hindistan 395 ton ve Kazakistan 345 ton alım gerçekleştirdi.

2022 sonu itibariyle, altın rezervinde ülke sıralaması ( ilk 12 ülke )

Ülke                                                   Altın Rezervi /Ton

————————————————————————–

1-ABD                                                          8133

2-Almanya                                                  3355

3-İtalya                                                        2452

4-Fransa                                                      2437

5-Rusya                                                       2299

6-Çin                                                            2011

7-İsviçre                                                      1040

8-Japonya                                                     840

9-Hindistan                                                  787

10-Hollanda                                                  612

11-Türkiye                                                     542

12-Tayvan                                                     424

 

TÜRKİYE, 2022 YILINDA 148 TON ALTIN ALIMI YAPARAK DÜNYADA BİRİNCİ OLDU

Türkiye, altın stokunu büyütmede son yıllarda yaptığı atakla, sıralamada 19. sıradan 11. sıraya yükseldi. Geçen yıl, 148 ton alım yapan Türkiye, dünyada birinci oldu. Altın alımına bu yıl da devam eden Türkiye, Şubat ayında satın aldığı 22,5 ton altınla, altın rezervini 587,3 tona yükseltti. Devam edecek alımlarla birlikte bu yıl daha üst sıralara çıkılabilecek.

TCMB’nın altın stoklarını artırması, yüksek enflasyon nedeniyle doğaldır. Bununla birlikte, halkın geleneksel olarak altını hep güvenli tasarruf aracı olarak görmesi de bu politikaya destek veriyor. Diğer yandan döviz kurları üzerinde yapılacak olası spekülasyonlara karşı koruma sağlıyor olması da stoklamada belirleyici oluyor.

Dünyadaki toplam altın rezervi yaklaşık 48 bin ton civarında. Türkiye’de halkın elindeki altın mevcudunun 5 bin ton olduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde altına yatırım, geleneksel olarak önemli. Altın mevcudunun çok önemli bir kısmı, kayıtlı ekonominin dışında. Dolayısıyla üretime, alım satıma ve ticarete konu ediliyor ve kayıt dışı işlem görüyor.

150 TON ALTIN, KAYITLI SİSTEME DAHİL EDİLDİ

Son 15 yıldır halkın altın tasarruflarının kayıtlı ekonomiye kazandırılması konusunda çalışmalar yapılıyor. Bu çabalar sonucunda, 150 ton civarında bir altın varlığı kayıtlı sisteme dahil edildi. Altının ekonomiye kaynak olarak aktarılmasında, Merkez Bankası’nın altını karşılık olarak kabul etmesi ve bu işlemlere aracılıkta bankalara yetki verilmesi etkili oldu. Diğer yandan altına dayalı yatırım fonlarının kurulması, altının transferinin mümkün hale gelmesi ve altına dayalı ürünlerin çeşitlendirilmesi de etkili oluyor. Ayrıca, bankaların altınları ekonomiye kazandırmasında, KAD-SİS Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi’nin etkin rol üstlendiği söylenebilir. Önümüzdeki dönemde; altın rafinerileri, Borsa İstanbul ve bankaların, kayıt dışı altınların kayıt içine alınmasında, daha ciddi ve hacimli işlemlere aracılık edecekleri tahmin ediliyor.

ALTIN, EN ÖNEMLİ YATIRIM VE TASARRUF ARAÇLARINDAN BİRİ OLMAYA DEVAM EDECEK

Sonuç olarak ifade etmek isteriz ki, önümüzdeki dönemde de altın, en önemli yatırım ve tasarruf araçlarından biri olmaya devam edecektir. Uluslararası gelişmeler; altına ve altın fonlarına yatırımın cazip olacağına işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde, Merkez Bankası’nın altın rezervini artırmaya çalışmasının doğru bir adım olduğunu ve bunun yanında kayıt dışı altınlarında ekonomiye kazandırılması çalışmalarının da aksatılmadan devam ettirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz.

Osman AKYÜZ

akyuz@turcomoney.com