Alttakiler tehlikeli!

Şaban Çağıran

Nitelikli ve sağlam eğitimli personelle çalışmaya özellikle dikkat edin. Onları klasik kafaya sahip ara elemanların altına atıp tarihin akışına bırakmayın. Neden mi? İşte cevabı…

İşletmecilikte kaybolup giden pek çok değer olur ve genellikle kimse bunun farkına varmaz. Kayıpların ana nedenlerinden bir tanesi de hiyerarşide yer alan her bir çalışanın, alt unvanda sağlam ve nitelikli personeli istememesi, onların eğitilmesi ve iyi yetişmesini özellikle engellemesidir.
Geçmişte çok ama çok fazla rastladığım için paylaşmak istedim.

Mesela, bir banka şubesinde rastlamıştım. Servis şefi, uzun yıllardan bu yana işini iyi yapan çalışkan ama bir üst unvana yükselemeyen bir elemandı. Aynı bölüme yeni personel alınacağı zaman , onca üniversite mezunu aday varken, ısrarla lise mezunu, deneyimsiz bir çalışanı almak istemiş ve bunu da müdürüne kabul ettirmişti. Sonra konuyu irdeleyip kendisini tanıdığımda bir lise mezunu şef olarak işini çok iyi yapmasına rağmen sınırlı bir kapasiteye sahip olmasıydı. Bu nedenle yanına daha eğitimli birisinin alınmasının, kendisi için bir tehdit oluşturacağını düşünüyor ve buna göre adım atıyordu. Bu tavrın bir iş yeri için maliyetini düşünsenize.

Benzer tarzdaki yöneticiler alt kadroda yer alan çalışanların eğitilmesini ve de hızlı yetişmesini de istemezler. çünkü iyi ve eğitimli elemanların hızlı yetişmesi bu tip elemanlar için önemli bir tehdit unusuru olur. Bu nedenle, bilgiyi saklarlar. Alt unvandaki çalışanların yetişmemesi, ilave bilgilerin öğrenilmemesi için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Böylece , düşmanı (yerine aday olan kişiyi) ortadan kaldıramasa da , en azından etkisizleştirip kendisinin vaz geçilmez olmasını sağlarlar…!
Bu tip yöneticiler, eğitime karşı oldukları için, kaynak yayın-kitap, ders-eğitim notu vs.’nin ortaya çıkmasını ya da işletmede yayımlanmasını, bilginin aleni hale getirilip paylaşılmasını istemiyor. Eskiden şimdiki gibi Google da yoktu.

Daha önce çalıştığım bir bankada ISO 9001 kalite çalışmaları kapsamında, onların sır dedikleri tüm konularda doküman/mevzuatları oluşturup yayımlayarak, klasik kafaya sahip bu anlayışı büyük ölçüde kırdığım için çok mutlu olmuştum. Ellerindeki bütün bilgi sermayesini alıp adeta tüm çalışanlara dağıtmıştım. Bundan rahatsız olsalar da diğer çalışanların sevinci bana yetmişti. çünkü herkes her şeyi rahatalıkla öğrenebiliyordu.

Aslında bu işin eskisi yenisi yok. Her dönemde çalışanlar, hatta bazen üst düzey yönetici ya da patronlar bile, iyi okullardan mezun ya da çok sağlam öz geçmişe sahip çalışanlardan olabildiğince uzak duruyor. Nedeni basit. Eski köye yeni adet getirilmesinden, mevcut düzenin değişmesine olan dirençlerinden, sonuç olarak kendi koltuklarından korktukları için bunu yapıyor. Ama sonuç değişiyor mu? Hayır. Er ya da geç değişim kaçınılmaz hale geliyor. Bir gün geliyor, o muhafazakar, mevcudu ve koltuğu korumaya dönük yaklaşımların yarattığı maliyetin, geri kalmışlığın altında kalıyorlar.

Belirtilen bu nedenlerle, nitelikli ve sağlam eğitimli personelle çalışmaya özellikle dikkat edin. Onları klasik kafaya sahip ara elemanların altına atıp tarihin akışına bırakmayın. Kişisel gelişimlerini sağlamaya çalışın. Eğitin. Bırakın eski köye yeni adet gelsin. Farklı düşünsün. Olanı doğru kabul etmeyerek sorgulasın. Göreceksiniz bina yıkılmayacak. Sadece korkaklar koltuklarını kaybedecekler ama emin olun işletmeniz gelişecek.