Kurların olumsuz etkisi, öncelikle işletmelerin kısa vadeli işletme sermayesi ihtiyacını artırıyor. Bu sebeple petrol türevleri, plastik ve demir-çelik ürünlerini girdi olarak kullanan ve vadeli TL satış yapan ayakkabı, kağıt/ambalaj, inşaat, otomotiv gibi sektörlerde işletme sermayesi ihtiyacının artacağı tahmin ediliyor.
Küresel ticaret savaşları ile birlikte gelişmekte olan piyasalarda yaşanan ekonomik sorunlar ve bölgesel siyasi istikrarsızlıklar kurlar üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Bizim için bunun en önemli sonuçlarından biri özellikle enerji fiyatlarına olan olumsuz yansıma ile birlikte özellikle yüksek döviz borçluluğu olan şirketler yanında elektrik-elektronik, makine ve aramalı ithalatçısı olmamız nedeni ile etkilenecek olmamızdır.
HANGİ SEKTÖRLER DAHA FAZLA ETKİLENİYOR?
Bu durum, Dolar ve Euro ile yüksek döviz borçlanması yapanlar yanında peşin/kısa vadeli ithalat yapıp TL olarak orta/uzun vadeli satan sektörlerimizi öncelikli olarak etkiliyor.
Kaynak: TÜİK
Kurların olumsuz etkisinin öncelikle işletmelerin kısa vadeli işletme sermayesi ihtiyacını artıracağı öngörülüyor. Bundan dolayı petrol türevleri, plastik ve demir-çelik ürünlerini girdi olarak kullanan ve vadeli TL satış yapan ayakkabı, kağıt/ambalaj, inşaat, otomotiv gibi sektörlerde işletme sermayesi ihtiyacının artacağı düşünülüyor.
Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği
Sektörel döviz kredileri alt kırılımı bulunmamakla birlikte Türkiye Bankalar Birliği tarafından yayınlanan Temmuz ayı verilerine göre döviz kredisi kullanan toptan ve perakende ticaret ile inşaat ile ilişkili sektörlerin öncelikli olarak işletme sermaye açığına düşeceği beklenilmelidir. İflas erteleme uygulamasının suistimal edilmesi sonrasında kaldırılmasının ardından, yerine kullanılması öngörülen konkordato müssesesine olan ilgi giderek artmakta olup, 7101 sayılı kanunun 13. maddesi hükmü ile getirilen değişiklik sonucu tacir olmayan kişiler de konkordatoya dahildir.
Geçici ve istikrarı bozucu uygulamalardan kaçınmak gerekiyor. Sektörel teşvikler getirilmeli, işletmelerin alternatif finans kaynaklarına uygun maliyetler ile ulaşması sağlanmalı. Ayrıca alacak sigortaları ve merkezi KOBİ skorlaması sistemi, finansal sisteme entegre edilmeli.
PEKİ NEDİR KONKORDATO?
Konkordato, ticari faaliyetlerine devam etmekte ve devam etmesi halinde ödeme kapasitesi bulunan borçlunun alacaklıları ile borcunu belli bir vade ve tutar üzerinden ödemek üzere anlaşma sağlayarak haciz işlemlerini durdurması ve bu amaçla taraflarca yapılan anlaşmanın mahkeme tarafından onaylanmasıdır. Aslında uygulama gerçek kişi tacirlerin de kapsam içine alınmasını gerektirdiğinden değişikliğe gidilmiş olmakla birlikte. Kanunda gerçek ve tüzel ayrımı yapılmamış olmaması nedeni ile tacir olmayan gerçek kişilerin de konkordato müessesesinden faydalanabileceği şeklinde yorumlanıyor. Ancak başvuru süreç, mahiyet ve maliyetleri nedeni ile gerçek kişiler tarafından kullanılabilir görünmüyor.
Burada yine önemli olan bir önceki seferdeki gerekçe ile kötüye kullanma nedeni ile kaldırılan iflas ertelemedeki hata ve suistimallere bu sefer yargı tarafından müsaade edilmemesidir. Konkordatonun sebep değil sonuç olması nedeni ile mevcut işletme sermayesi ihtiyacı sorununa çözüm üretmesi ise mümkün görünmüyor.
ÇÖZÜM NEDİR?
Geçici ve istikrar bozucu özellikle domino etkisi yaratması muhtemel uygulamalardan kaçınarak sektörel teşvik tedbirlerinin alınması, işletmelerin alternatif finans kaynaklarına uygun maliyetler ile ulaşmasını sağlayacak ürün çeşitliliği ve kamusal desteklerin sağlanması, alacak sigortaları ve merkezi KOBİ skorlaması sisteminin finansal sistemi entegre edecek şekilde uygulamaya alınması gerekiyor.
KÜÇÜK BİR NOT
TÜİK tarafından açıklanan ekonomik güven endeksi Eylül’de %15.4 gerileyerek Mart 2009’dan beri en düşük olan 71 değerini aldı. 100’den küçük olması halinde kötümser beklentiler nedeni ile piyasanın daralacağına işaret eden bu gösterge geçmiş 9 yıl içindeki en düşük değerine ulaşmış bulunuyor. 2019 yılında kamu harcamalarında kısıntıya gidilmesi talepteki düşmeye rağmen enflasyon görülmesine neden olabilir. İşletmelerin yeni ekonomik koşullara göre 2019 bütçelerini yapmalarını öneririm.
Doç. Dr. Mehmet Yazıcı
Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi
yazici@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.