ANKARA (AA) – Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye'nin, Doğu Avrupa'da yaşanacak enerji krizini önemli bir fırsata çevirebileceğini belirterek, "Ülkemizin sahip olduğu lojistik avantajları, yetiştireceğimiz nitelikli insan kaynağı ile dinamik, doğru stratejilerle çok daha büyük fırsatlar yakalayabiliriz." dedi.
Özdebir, ASO'nun temmuz ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, merkez bankalarının yükselen enflasyonu baskılamak için uyguladıkları sıkı para politikalarının, dünyada resesyon endişelerini her geçen gün artırmaya devam ettiğini söyledi.
Küresel piyasalarda 2008 krizinin etkilerinin hala hissedildiğine dikkati çeken Özdebir, Kovid-19 salgını ve sonrası parasal genişleme, ticaret savaşları ve Rusya-Ukrayna Savaşı sebebiyle stagflasyon risklerinin de arttığını dile getirdi.
Özdebir, özellikle stagflasyon riskinin bertaraf edilmesinde yeni bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti:
"Küresel ekonomilerde önümüzdeki dönemde ortaya çıkma olasılığı yüksek olan durgunluk ve uzun süreli yüksek enflasyonun seyri, ülkemizin ihracat kapasitesini daraltırken, artma eğiliminde olan dolar kuru üzerindeki baskıları da yükseltecektir. Ülkemizin de dahil olduğu gelişmekte olan ekonomilerin, küresel ekonomideki bu değişimden ne yönde etkileneceğini belirleyecek temel unsurların başında ekonomik büyüme stratejilerinin mahiyetiyle teknoloji ve inovasyon yetenekleri gelmektedir. Robotik destekli otomasyon, gelişmiş tedarik zinciri dijitalizasyonu ve katmanlı üretim teknolojisi küresel ticareti ileriye dönük olarak şekillendirmektedir. Bunları yeşil dönüşümle birlikte ele almak doğru olacaktır. Çünkü AB Yeşil Mutabakatı, üretim biçimimizi doğrudan etkileyecek bir süreçtir. Dolayısıyla, teknolojik altyapının ve özellikle dijital teknoloji altyapısının sağlanması, güçlendirilmesi, gelişmekte olan ekonomilerin gelecekteki konumunu belirleyecek olan en önemli anahtar süreçtir."
– "Fiktif karlar kayıt dışılığa sebep olabilir"
Özdebir, son dönemde firmaların cirolarında önemli ölçüde artış olduğunu ancak kur ve enerji fiyatlarındaki yükselişin işletme sermayesi yükümlülüklerini artırdığını söyledi.
Sektörlerde operasyonel karlılığın önemli olduğunu belirten Özdebir, son dönemde, sanayicinin koyduğu sermayenin yüksek enflasyon altında eridiğini dile getirdi.
Geleneksel muhasebe sistemine göre hazırlanan mali tablolarda enflasyon etkisi dikkate alınmadığından, kur artışıyla firmaların fiktif karlarının ortaya çıktığına işaret eden Özdebir, bu sebeple firmaların daha çok vergi ve kar payı ödemek zorunda kaldığını, üretim ve istihdam kapasitelerinin olumsuz etkilendiğini, bu durumun firmaları kayıt dışı ekonomiye yöneltebileceğini vurguladı.
Özdebir, liranın satın alma gücündeki değişmeleri dikkate alan ve 2023'e ertelenen enflasyon muhasebesi uygulamasının, bu yılı kapsayacak şekilde bir an evvel yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi.
Merkez Bankası tarafından uygulamaya konulan makro ihtiyati politikaların, para politikasının ikamesi değil, tamamlayıcısı olduğunun altını çizen Özdebir, para-maliye politikasında doğru eş güdümün sağlanması gerektiğine işaret etti.
– "Kurlarda istikrar sağlamadan enflasyon sorunu çözülemez"
Makroekonomik yapının kalıcı olarak dengelenmesi için enflasyon sorununun çözülmesi gerektiğini belirten Özdebir, kur artışlarının enflasyonun en önemli nedeni olduğunu vurguladı.
Özdebir, kur artışlarıyla arz yönlü bir enflasyon eğiliminin her geçen gün arttığını belirterek, "Kurlarda istikrarı sağlamadan enflasyon sorununu çözemeyiz. Kurdaki istikrarı sağlamanın yolu döviz açığını kapatmaktan geçiyor. Finansman ihtiyaçlarımız uygun şekilde sağlandığı sürece biz buna muktediriz." dedi.
İhracattaki ivmelenmeye de değinen Özdebir, "İhracatta rekabet üstünlüğünü sağlayan tek faktör kur artışları değildir. Faktör verimliliği, üretim faktörlerinin kalitesi, doğru, uygun sanayi politikası, yerli ara ve sermaye malı kullanımı, öngörülebilirlik, ölçek faktör gibi unsurlarla gerçek anlamda rekabetçi bir yapıya ulaşılır." değerlendirmesinde bulundu.
Özdebir, "Kıta Avrupa'sında özellikle de Doğu Avrupa'da yaşanacak enerji krizini ülkemiz önemli bir fırsata çevirebilir. Özellikle ülkemizin sahip olduğu lojistik avantajları, sizlerin de katkılarıyla yetiştireceğimiz nitelikli insan kaynağıyla birlikte dinamik ve doğru stratejilerle çok daha büyük fırsatlar yakalayabiliriz." diye konuştu.
Nurettin Özdebir, geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığı ile "Mesleki ve Teknik Eğitimin Geliştirilmesi İş Birliği Protokolü" imzaladıklarını belirterek, mesleki ve teknik eğitimin ASO'nun en temel önceliklerinden olduğunu, son dönemde çok önemli adımlar atıldığını ve yapılan çalışmalarla mesleki eğitimde önemli bir noktaya gelineceğini kaydetti.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.