– Yerel seçim süreci başladı, belediye başkan adayları belirleniyor. Peki, seçmen olarak kafanızdaki şehir nasıl bir yer ve belediye başkanı hangi donanımıyla böyle bir yeri yönetecek? Adaylar nasıl seçiliyor bilmiyorum ama şimdiye kadar çoğunluğunun 60’lı, 70’li değil 2000’li yıllardaki belediye başkanları çok daha seçkin vasıfları olan kişiler arasından seçilmelidir…
– Bu seçimde her belediye başkanının dikey tarım alanında bir hedefi olduğunu açıklamalıdır. Öncelikle örnek nitelikte kapsamlı bir dikey tarım alanını şehrine sunmalı, ardından dikey tarım eğitimleri ile bu örneğin çoğalmasına öncülük etmelidir. Neredeyse her belediyenin uygulamaya geçtiği meslek eğitimleri, teoriden pratiğe geçmelidir. Sanatın her türlüsü, her şehir için vazgeçilmez bir nitelik haline gelmelidir.
-Belediye başkanının işi kaldırımdır, çöptür, hizmettir ama bunlar zaten zorunluluktur. Ama üç yılda iki kere kaldırım yenilemek değildir. Kaldırımla, çöple hatta su tedarik hizmetiyle övünmek kadar aşağılayıcı bir şey olamaz. Belediye başkanının vizyonu yoksa, şehrin potansiyeli olmasının bir anlamı yoktur. Tercihiniz kaderinizdir! Unutmayın, belediye başkanı seçmiyorsunuz, kendinizin ve neslinizin kaderini oyluyorsunuz…
Yerel seçim süreci başladı ama çoğumuz farkında değiliz. Dertli bir yıl geçiriyoruz ve önceliklerimiz farklı. 100. yıl havası da bunda etkili olmuş olabilir. Ama yeni bir yüzyıl başlıyor ve geleceği oluşturacak nitelikte belediye başkanları seçmemiz gerekiyor.
Unutmayalım ki milletvekili seçimleriyle, belediye başkanlığı seçimleri farklıdır. Seçilecek adayların nitelikleri de farklı hatta daha nitelikli olmalıdır. Nitelik önemli… Eğer zerzevattan anlamıyorsan manav bile açamazsın, eğer sertifika sahibi değilsen bakkal da öyle… Zaten organize perakendeciler, kasa dolusu paran bile olsa bakkal açmanı amaçsız kılar. Bir de ticaret ve esnaf odalarından izin almadan adım atamazsın? Ama istisnası var…
USTALIK BELGENİZ OLMADAN HANGİ DÜKKANI AÇABİLİRSİNİZ?
Düşünün! Diplomanız, sertifikanız, ustalık belgeniz olmadan hangi dükkanı açabilir veya mesleği yapabilirsiniz? Eskiden vardı artık böyle bir kapı yok…
Tek bir istisnası var, o da “Belediye Başkanı olmak… Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Hangi siyasi anlayışta olursa olsun, illa yerel yönetim yetkinliklerine sahip, ulusal ve küresel vizyona sahip öncü kişilere ihtiyaç var.
Yerel seçim süreci başladı, belediye başkan adayları belirleniyor. Peki, seçmen olarak kafanızdaki şehir nasıl bir yer ve belediye başkanı hangi donanımıyla böyle bir yeri yönetecek?
Adaylar nasıl seçiliyor bilmiyorum ama şimdiye kadar çoğunluğunun 60’lı, 70’li değil 2000’li yıllardaki belediye başkanları çok daha seçkin vasıfları olan kişiler arasından seçilmelidir?
Günümüzde dünyanın hangi şehrinde yaşarsanız yaşayın, daha önce yaşanmamış durumlar ve gelişmeler şehirleri bekliyor olacak.
İMKANI OLAN HER ÜLKE, YENİ ŞEHİR PROJELERİ GELİŞTİRİYOR
Eskiden kapsayıcı, hesap verebilir, ortak akılla karar veya çevreye duyarlı olması yetiyordu. Artık dünyanın çok farklı sorunları var: İklim değişikliği tahminlerin ötesinde yerel yönetimleri etkiliyor. Kuraklık ile seller yan yana, deprem ile göçler iç içe, kuşaklar arası beklentiler kaos oluşturacak yoğunlukta, beklentiler imkanların ötesinde.
Dünyanın imkanı olan her ülkesi yeni şehir projeleri geliştiriyor. Bunlar sadece fantezi bir marka kimliği arayışından değil, geleceğin sorunlarına çözüm arayışı ile de ilgili. Özellikle Suudi’lerin The Line City, Güney Kore’nin Songdo, Amerika’daki Telosa, Malezya’daki Biodiver, Hindistan’daki Amaravati, Çin’de Chenkdu Future City, Kanada’da Orbit veya Mısır’ın yeni başkenti gibi… 15 dakika kuralı olan şehirler, zorunluluk hale gelebilir. Yani, orada yaşayan 15 dakika içinde işine, evine ve takıldığı spor veya arkadaş mahalline ulaşabileceği bir mahalle ortamı. Hem de güvenlik içinde…
AKILLI ŞEHİRLER, ÇOK DAHA NİTELİKLİ BAŞKAN ADAYLARINI BEKLİYOR
Güvenlik, geleceğin en önemli yaşam unsurlarından biri haline gelebilir. Su yönetimi, sadece kişisel su ihtiyacının karşılanmasından çok öte bir durumdur. Su sadece insanların değildir, doğal varlıkların korunması, genel hijyen, tarımın sürdürülebilirliği su ile ilgilidir.
Elektrikli araçlarla başlayan, skooterlarla devam eden yeni bir ulaşım yapısına sahip ve akıllı şehirler, çok daha nitelikli başkan adaylarını bekliyor. Spor etkinlik alanlarının yanı sıra özellikle her gencin en az bir spor kulübünde üyeliği olmalıdır. Spor kulüpleri de fiziksel, zihinsel ve birliktelik arzeden özellikleri olmalıdır. Özellikle de ortaokul ve lise gençliğinin sağlıklı gelişimi için bu zorunluluktur.
Muhtemel ki böyle her şehirde; günümüzde her ay çok konuştuğumuz enflasyon endeksi gibi temiz hava endeksi, sıfır karbon endeksi, yeşil alan endeksi, sosyal aktivite endeksi, güvenlik endeksi gibi pek çok yeni kriterler başkanların faaliyetlerini anlık olarak hemşehrilerine ulaştıracaktır. Hatta obezite ile mücadele bağlamında fit endeksi bile oluşturulabilir.
BELEDİYECİLİĞE DE ÇAĞ ATLATMALIYIZ
Hâlâ mevzuat, bütçe mazeretine sığınan ve binlik, beş binlik planlarla avunan kafaların ortalarda dolaşmasından şahsen rahatsızlık duyuyorum. Sanki mevzuat ve imkânsızlıklar o seçilmeden önce yoktu. Kimsenin iyi niyetini sorgulamıyorum, ama artık belediyeciliğe de çağ atlatmalıyız.
Bir de şehrin marka değeri konusu var. Rekabet artık kasabada değil. Küresel bir ortamda yürüyor. Dahası bütün dünya kasaba ve şehirleri marka olma peşinde ciddi hedefler koyuyorlar. “Bizim buralardan bir şey olmaz!”gibi kalıplar da konuşmayalım.
İTİLMİŞ KAKILMIŞ KASABA, ARTIK BİR MARKA
Yıllar evvel, Amerika’nın Kanada sınırında Fergus Fall adlı küçük bir kasabada, pub’da oturmuş birkaç kişi seçim geyiği yapıyormuş: “Burası adam olmaz.” diyor biri. Niye mi? “Soğuk, kış hem de en soğuğu, imkânsızlık, itilmişlik ne ararsan var.” Diğeri atılıyor “Nerden biliyorsun en soğuğu olduğunu?”
Öyle ya kim ölçmüş, Alaska daha soğuk olamaz mı?
Hemen Amerikan Meteoroloji İdaresi’ne yazı yazıyorlar. Gelip ölçümler yapılıyor. Gerçekten de Fergus Fall’un, Amerika’nın en soğuk yeri olduğu ölçümlerle de ispatlanıyor. Bu sonuç sonrasında Meteoroloji İdaresi buraya bir istasyon kurmaya karar veriyor. Yerel yöneticiler bütün ilgili şirketlere yazı yazıyor: “Fergus Fall, Amerika’nın en soğuk yeridir. Hava değişimleri ve soğukla ilgili testlerinizi burada yapmanızı tavsiye ederiz. Yerel yönetim olarak her türlü yardıma hazırız.”
Ölçüm aletleri, beyaz ve elektronik eşya üreticileri, araştırmacılar hemen gelmeye başlıyor. Büyük bir ölçüm laboratuvarı kuruluyor. Bütün ülke kayıtlarına ‘en soğuk yer’ olarak geçiyor. Dahası kış turizmi ile birlikte eğitimle ilgili bölümler de açılıyor. O itilmiş, kakılmış kasaba artık bir marka…
HER BELEDİYE BAŞKANI, DİKEY TARIM HEDEFİNİ AÇIKLAMALIDIR
Dikey tarım ile ilgili çok yazdım, çok konuştum. Bu seçimde her belediye başkanının dikey tarım alanında bir hedefi olduğunu açıklamalıdır. Öncelikle örnek nitelikte kapsamlı bir dikey tarım alanını şehrine sunmalı, ardından dikey tarım eğitimleri ile bu örneğin çoğalmasına öncülük etmelidir.
Neredeyse her belediyenin uygulamaya geçtiği meslek eğitimleri teoriden pratiğe geçmelidir.
Sanatın her türlüsü, her şehir için vazgeçilmez bir nitelik haline gelmelidir.
Sakin şehir (Sittaslow) veya tarihi şehir (Historical City) gibi yeni şehir tanımlamaları ortaya konulmalıdır. Muhtemel ki dünyada yeni şehir tanımlamaları da ortaya çıkacaktır, bu nitelikleri de almak için girişimci olunmalıdır. Endemik doğal varlığına, coğrafi işaretli ürünlerine, antik değerlerin ortaya çıkarılmasına öncülük edilmelidir.
Belediye başkanının işi kaldırımdır, çöptür, hizmettir ama bunlar zaten zorunluluktur. Ama üç yılda iki kere kaldırım yenilemek değildir. Kaldırımla, çöple hatta su tedarik hizmetiyle övünmek kadar aşağılayıcı bir şey olamaz.
Her şehrin, her kasabanın artık bir marka arayışı var ve bu marka kimliği oluşturmak yerel yönetimin işidir. Aksi takdirde şehirler arası rekabette kaybolup gidilir.
ŞEHİRDE BUNLARI GÖRÜYORSANIZ O BELEDİYE BAŞKANINA KARŞI TAVRINIZI ALIN
Bir şehirde bunları görüyorsanız o belediye başkanına karşı hemen tavrınızı alın:
Belediye başkanının vizyonu yoksa, şehrin potansiyeli olmasının bir anlamı yoktur. Şehirde yerleşmiş ürün markalarını destekleyen en önemli güç o şehrin markasıdır. Ne acıdır ki, şimdiye kadar yerel yöneticilerle marka sahipleri sürekli çatışma içinde oldu. Seçim sürecinde bu konulara sıkça değinmek gerekiyor.
Tercihiniz kaderinizdir! Unutmayın belediye başkanı seçmiyorsunuz, kendinizin ve neslinizin kaderini oyluyorsunuz…
Zuhal Mansfield
TMG Dış Tic ve Madencilik Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı
mansfield@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.